|
- We had all these things in common, which is probably why we ended up roommates when we first started touring.
- Bütün bunlarda ortak noktalarımız vardı, ve muhtemelen turneye çıktığımızda oda arkadaşı olmamızın nedeni de buydu.
- You don't have to be best friends with your roommates, but you need to respect one another.
- Oda arkadaşlarınızla en iyi arkadaş olmak zorunda değilsiniz, ancak birbirinize saygı duymanız gerekir.
- We had all these things in common, which is probably why we ended up roommates when we first started touring.
- Bütün bunlarda ortak noktalarımız vardı, muhtemelen bu yüzden tura ilk başladığımızda oda arkadaşı olduk.
- Tom is my old college roommate.
- Tom benim eski üniversite oda arkadaşım.
- Who's your roommate?
- Oda arkadaşın kim?
- I'll be your roommate.
- Oda arkadaşın olurum.
- We stayed roommates for four years.
- Dört yıldır oda arkadaşı olarak kaldık.
- I'm your roommate.
- Oda arkadaşınım.
- My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price.
- Oda arkadaşım, filmlere para harcama konusunda müsriftir; fiyatı ne olursa olsun piyasaya çıktıkları gün satın alır.
- We're just two friends who happen to be roommates.
- Biz sadece tesadüfen oda arkadaşları olan iki arkadaşız.
- Tom was John's roommate in college.
- Tom, John'un üniversitedeki oda arkadaşıydı.
- We're just two friends who happen to be roommates.
- Biz sadece oda arkadaşı olan iki arkadaşız.
- Tom was my roommate last year.
- Tom geçen yıl oda arkadaşımdı.
- My roommate is studying Chinese.
- Oda arkadaşım Çince okuyor.
- I hate my roommate.
- Oda arkadaşımdan nefret ediyorum.
- Tom was my roommate last year.
- Tom geçen yıl benim oda arkadaşımdı.
- I live with my roommate.
- Oda arkadaşımla yaşıyorum.
- We were roommates in college.
- Üniversitede oda arkadaşıydık.
- Tom is the best roommate I've ever had.
- Tom sahip olduğum en iyi oda arkadaşı.
- Her roommate didn't know where she was.
- Oda arkadaşı nerede olduğunu bilmiyordu.
- I wouldn't want to be Tom's roommate.
- Tom'un oda arkadaşı olmak istemezdim.
- My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price.
- Oda arkadaşım filmlere para harcama konusunda müsriftir; vizyona girdikleri gün, fiyatına bakmaksızın satın alır.
- Sami was charged with the murder of his roommate.
- Sami oda arkadaşını öldürmekle suçlandı.
- Tom was my roommate.
- Tom benim oda arkadaşımdı.
- Tom was John's roommate in college.
- Tom üniversitede John'un oda arkadaşıydı.
- Tom is talking to his roommates.
- Tom oda arkadaşlarıyla konuşuyor.
- My roommate is crazy.
- Benim oda arkadaşım deli.
- Tom is my roommate.
- Tom benim oda arkadaşım.
- My roommate is learning Chinese.
- Oda arkadaşım Çince öğreniyor.
- Tom was my roommate.
- Tom oda arkadaşımdı.
- I'm your new roommate.
- Ben sizin yeni oda arkadaşınızım.
- Tom introduced me to his roommate.
- Tom beni oda arkadaşıyla tanıştırdı.
- Tom asked his roommate to call 911.
- Tom oda arkadaşından polisi aramasını istedi.
- Mary introduced me to her roommate.
- Mary de beni oda arkadaşıyla tanıştırdı.
- Has my roommate been decided?
- Oda arkadaşıma karar verildi mi?
- How long have you and Tom been roommates?
- Sen ve Tom ne kadar süredir oda arkadaşlarısınız?
- She found a new roommate.
- O, yeni bir oda arkadaşı buldu.
- Tom's roommate often leaves dirty dishes in the sink.
- Tom'un oda arkadaşı sık sık kirli bulaşıkları lavaboda bırakıyor.
- We were roommates.
- Biz oda arkadaşıydık.
- Tom asked his roommate to call 911.
- Tom oda arkadaşından 911'i aramasını istedi.
- I wouldn't want to be Tom's roommate.
- Tom'un oda arkadaşı olmak istemem.
- Tom is a really bad roommate.
- Tom gerçekten kötü bir oda arkadaşıdır.
- Tom knew Mary had a roommate.
- Tom Mary'nin bir oda arkadaşı olduğunu biliyordu.
- Tom is the best roommate I've ever had.
- Tom şimdiye kadar sahip olduğum en iyi oda arkadaşı.
- I'm hoping we can be roommates.
- Oda arkadaşı olabileceğimizi umuyorum.
- Tom was John's roommate.
- Tom John'ın oda arkadaşı idi.
- Sami was charged with the murder of his roommate.
- Sami oda arkadaşını öldürmekle suçlanıyordu.
- Her roommate didn't know where she was.
- Oda arkadaşı onun nerede olduğunu bilmiyordu.
- Maybe you could be my roommate.
- Belki oda arkadaşım olabilirsin.
- I'm your roommate Paul.
- Ben senin oda arkadaşın Paul'üm.
- I'm Paul, your roommate.
- Ben oda arkadaşın Paul'üm.
- I know your roommate.
- Oda arkadaşını biliyorum.
- Sami was talking to his roommates.
- Sami oda arkadaşlarıyla konuşuyordu.
- Tom and John were college roommates.
- Tom ve John üniversite oda arkadaşlarıydı.
- Tom used to be my roommate.
- Tom benim oda arkadaşımdı.
- My roommate is too talkative.
- Oda arkadaşım çok konuşkan.
- Tom was my younger brother's roommate in college.
- Tom üniversitede küçük kardeşimin oda arkadaşıydı.
- We were roommates.
- Oda arkadaşıydık.
- Tom said you're a terrible roommate.
- Tom berbat bir oda arkadaşı olduğunu söyledi.
- We were roommates in college.
- Biz üniversitede oda arkadaşıydık.
- Tom's roommate often leaves dirty dishes in the sink.
- Tom'un oda arkadaşı kirli bulaşıkları sık sık lavaboya bırakır.
- Tom is my new roommate.
- Tom benim yeni oda arkadaşım.
- Tom is John's former roommate.
- Tom, John'un eski oda arkadaşı.
- I'll be your roommate.
- Senin oda arkadaşın olacağım.
- I can't stand my roommate.
- Oda arkadaşıma katlanamıyorum.
- Tom is one of my roommates.
- Tom oda arkadaşlarımdan biri.
- I found out that Tom doesn't like his roommate.
- Tom'un oda arkadaşından hoşlanmadığını öğrendim.
- Tom and John are roommates.
- Tom ve John oda arkadaşları.
- Tom was my roommate in college.
- Tom üniversitede oda arkadaşımdı.
- My roommate is too talkative.
- Oda arkadaşım çok gevezedir.
- Tom was John's roommate.
- Tom, John'un oda arkadaşıydı.
- My roommate is so disgusting.
- Oda arkadaşım çok iğrenç.
- Tom and I were roommates for three years.
- Tom ve ben üç yıl boyunca oda arkadaşıydık.
- Sami killed his two roommates.
- Sami iki oda arkadaşını öldürdü.
- My roommate complained about the noise.
- Oda arkadaşım gürültüden şikayet etti.
- Tom became John's roommate.
- Tom, John'un oda arkadaşı oldu.
- Tom and John were college roommates.
- Tom ve John üniversitede oda arkadaşıydılar.
- Tom is a terrible roommate.
- Tom çok kötü bir oda arkadaşı.
- My roommate is studying Chinese.
- Oda arkadaşım Çince öğreniyor.
- I wish I had a roommate to hang out with.
- Keşke birlikte takılabileceğim bir oda arkadaşım olsaydı.
- Tom and I were roommates.
- Tom ve ben oda arkadaşıydık.
- Tom and I are roommates.
- Tom ve ben oda arkadaşıyız.
- Tom stole money from his roommate.
- Tom oda arkadaşından para çaldı.
- I didn't know you had a roommate.
- Oda arkadaşın olduğunu bilmiyordum.
- How long have you and Tom been roommates?
- Sen ve Tom ne zamandır oda arkadaşısınız?
- Is that your roommate?
- O senin oda arkadaşın mı?
- I'm your new roommate.
- Ben senin yeni oda arkadaşınım.
- I know your roommate.
- Oda arkadaşını tanıyorum.
- All of my roommates are out of town.
- Oda arkadaşlarımın hepsi şehir dışında.
- Tom used to be my roommate.
- Tom eskiden oda arkadaşımdı.
- Tom knew Mary had a roommate.
- Tom, Mary'nin bir oda arkadaşı olduğunu biliyordu.
- Mary introduced me to her roommate.
- Mary beni oda arkadaşına tanıttı.
- Tom became John's roommate.
- Tom John'un oda arkadaşı oldu.
- I was Tom's roommate.
- Ben Tom'un oda arkadaşıydım.
- We stayed roommates for four years.
- Dört yıl boyunca oda arkadaşı olarak kaldık.
- Tom said you're a terrible roommate.
- Tom senin berbat bir oda arkadaşı olduğunu söyledi.
- Tom and I were roommates in college.
- Tom ve ben üniversitede oda arkadaşıydık.
- My roommate is crazy.
- Oda arkadaşım deli.
- Do you really need a roommate?
- Gerçekten bir oda arkadaşına ihtiyacın var mı?
- My roommate's having a party.
- Oda arkadaşım parti veriyor.
Show More (97)
|