run into - English Turkish Sentences
English Turkish
run into rastlamak v.
  • I ran into an old friend three days ago.
  • Üç gün önce eski bir arkadaşıma rastladım.
  • I ran into Tom in Boston last week.
  • Geçen hafta Boston'da Tom'a rastladım.
  • I ran into Yoko on the way to the theater.
  • Tiyatroya giderken Yoko'ya rastladım.
Show More (49)
run into karşılaşmak v.
  • I ran into Mary at a party last week.
  • Geçen hafta partide Mary ile karşılaştım.
  • I ran into Tom at the supermarket.
  • Süpermarkette Tom ile karşılaştım.
  • Tom and I ran into each other at the airport.
  • Tom ve ben havaalanında karşılaştık.
Show More (35)
run into çarpmak v.
  • His car ran into a tree.
  • Arabası bir ağaca çarptı.
  • The car ran into a tree.
  • Araba bir ağaca çarptı.
  • A guy nearly ran into us.
  • Bir adam neredeyse bize çarptı.
Show More (4)
run into denk gelmek v.
  • We ran into each other at the airport.
  • Havaalanında birbirimize denk geldik.
  • When I boarded the train this morning, I ran into an old friend.
  • Bu sabah trene bindiğimde eski bir arkadaşa denk geldim.
Show More (-1)
run into ulaşmak v.
  • Furthermore, the economic damage it incurs is enormous, running into the tens of billions of euros annually.
  • Ayrıca yol açtığı ekonomik zarar çok büyüktür ve yılda on milyarlarca avroya ulaşmaktadır.
Show More (-2)