| 1 |
salesperson |
satış elemanı |
n. |
|
- The salespeople often overcharge me.
- Satış elemanları sık sık benden fazla para alıyor.
- We're hiring a lot more salespeople.
- Çok daha fazla satış elemanı işe alıyoruz.
- I made out a check for $25 and handed it to the salesperson.
- 25 dolarlık bir çek düzenledim ve onu satış elemanına verdim.
- We want to hire some experienced salespeople.
- Deneyimli satış elemanları almak istiyoruz.
- The salesperson persuaded her to buy the dress.
- Satış elemanı elbiseyi alması için onu ikna etti.
- There are twenty salespeople in the store.
- Mağazada yirmi satış elemanı var.
Show More (3)
|
| 2 |
salesperson |
satışçı |
n. |
|
- I made out a check for $25 and handed it to the salesperson.
- 25$'lık bir çek yazdım ve satış görevlisine uzattım.
- The salesperson persuaded her to buy the dress.
- Satış görevlisi onu elbiseyi almaya ikna etti.
Show More (-1)
|
| 3 |
salesperson |
satıcı |
n. |
|
- He's a dishonest salesperson.
- O dürüst olmayan bir satıcı.
- He's a dishonest salesperson.
- Bu, dürüst olmayan bir satıcı.
Show More (-1)
|
