|
- The report is based on second-hand information from NGOs and other organisations.
- Rapor, STK'lar ve diğer kuruluşlardan alınan ikinci el bilgilere dayanmaktadır.
- Do you sell second-hand computers?
- İkinci el bilgisayar satıyor musunuz?
- I got some good second-hand books today.
- Bugün güzel ikinci el kitaplar aldım.
- The Mexican government announced the banning of all imports of second-hand cars, except for 1998 models.
- Meksika hükümeti 1998 modelleri hariç tüm ikinci el araba ithalatını yasakladığını duyurdu.
- Second-hand smoking is as harmful as smoking itself.
- İkinci el sigara içmek de en az kendisi kadar zararlıdır.
- Tom's work is selling second-hand cars.
- Tom'un işi ikinci el araba satmak.
- Tom had a second-hand car which was barely roadworthy.
- Tom'un yola çıkmaya pek elverişli olmayan ikinci el bir arabası vardı.
- It's second-hand.
- O ikinci el.
- I have lots of second-hand books for sale, all at affordable prices.
- Satılık çok sayıda ikinci el kitabım var, hepsi de uygun fiyatlı.
- She only buys second-hand clothing.
- O sadece ikinci el giysiler alır.
- She only buys second-hand clothing.
- Sadece ikinci el kıyafet alıyor.
- His work is selling second-hand cars.
- İşi ikinci el araba satmak.
- It is second-hand.
- Bu ikinci el.
- It was last week that John bought a second-hand car.
- John geçen hafta ikinci el bir araba aldı.
- It's second-hand.
- Bu ikinci el.
- I have lots of second-hand books for sale, all at affordable prices.
- Bir sürü satılık ikinci el kitabım var, hepsi uygun fiyatlarla.
- The Mexican government announced the banning of all imports of second-hand cars, except for 1998 models.
- Meksika hükümeti 1998 modeller hariç tüm ikinci el arabaların ithalatını yasakladığını duyurdu.
Show More (14)
|
