English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | stalk out v. | sinirli sinirli yürümek |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | stalk out of v. | -den dışarı fırlamak |
Phrasals | stalk out of v. | hızla çıkıp gitmek |
Phrasals | stalk out of v. | bir hışımla çıkmak |
Phrasals | stalk out of v. | kızgın bir şekilde/öfkeyle çıkmak |
Phrasals | stalk out of (some place) v. | (bir yerden) dışarı fırlamak |
Phrasals | stalk out of (some place) v. | (bir yerden) hızla çıkıp gitmek |
Phrasals | stalk out of (some place) v. | (bir yerden) bir hışımla çıkmak |
Phrasals | stalk out of (some place) v. | (bir yerden) kızgın bir şekilde/öfkeyle çıkmak |