suppression - English Turkish Sentences
English Turkish
suppression baskı n.
  • Injustice and the suppression of press freedom have increased, as has the suppression of religious freedom.
  • Adaletsizlik ve basın özgürlüğüne yönelik baskılar artarken, dini özgürlüklere yönelik baskılar da artmıştır.
  • Unemployment, poverty and suppression are spreading.
  • İşsizlik, yoksulluk ve baskı yaygınlaşıyor.
  • Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
  • Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırmakta ve askeri güce dayalı baskıya devam etmektedir.
Show More (0)