|
- It looked at ports through the wrong end of the telescope.
- Bu karar limanlara teleskobun yanlış ucundan bakıyor.
- It looked at ports through the wrong end of the telescope.
- Limanlara teleskobun yanlış ucundan baktı.
- With my telescope I can see Jupiter and six of its moons.
- Teleskopumla Jüpiter'i ve altı uydusunu görebiliyorum.
- The girl had a telescope in her hand.
- Kızın elinde bir teleskobu vardı.
- The Green Bank Telescope is a large radio telescope located in West Virginia.
- Green Bank Teleskobu, Batı Virginia'da bulunan büyük bir telsiz teleskobudur.
- A brand new telescope is being built here.
- Burada yeni bir teleskop türü inşa ediliyor.
- Galileo did not invent the telescope.
- Galileo teleskopu icat etmedi.
- This telescope must be used carefully.
- Bu teleskop dikkatli kullanılmalı.
- Galileo was the first person to look at the Moon through a telescope.
- Galileo Ay'a teleskopla bakan ilk kişidir.
- The telescope's mirror needs to be perfectly smooth.
- Teleskobun aynasının mükemmel biçimde pürüzsüz olması gerek.
- Galileo did not invent the telescope.
- Galileo teleskobu icat etmedi.
- Tom looked through the telescope.
- Tom teleskoptan baktı.
- Tom is looking through the telescope.
- Tom teleskoptan bakıyor.
- Galileo was the first person to look at the Moon through a telescope.
- Galileo, Ay'a teleskopla bakan ilk kişiydi.
- He looked at the ship through his telescope.
- Teleskopla gemiye baktı.
- Modern telescopes have allowed us to witness countless supernovas.
- Modern teleskoplar sayesinde sayısız süpernovaya şahit olduk.
- The girl had a telescope in her hand.
- Kızın elinde bir teleskop vardı.
- He looked at the ship through his telescope.
- Teleskopuyla gemiye baktı.
- This telescope has a very large mirror.
- Bu teleskopun çok büyük bir aynası var.
- Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.
- Tom teleskopuyla gökyüzünü gözlemlerken gizemli yeni bir nesne keşfetti.
- I have a telescope.
- Bir teleskopum var.
- You can see the stars with your naked eye, and even better through a telescope.
- Yıldızları çıplak gözle görebilirsiniz, hatta teleskopla daha iyi görebilirsiniz.
- You can see stars with a telescope.
- Teleskopla yıldızları görebilirsin.
- You need to collimate the telescope.
- Teleskopu kalibre etmeniz gerekiyor.
- Tom wanted to look through the telescope.
- Tom teleskoptan bakmak istedi.
- A brand new telescope is being built here.
- Burada yepyeni bir teleskop inşa ediliyor.
- Galileo perfected the early telescope.
- Galileo ilk teleskobu mükemmelleştirdi.
- Modern telescopes have allowed us to witness countless supernovas.
- Modern teleskoplar sayısız süpernovaya tanıklık etmemizi sağladı.
- The world's largest telescope is in the Canary Islands.
- Dünyanın en büyük teleskopu Kanarya Adaları'nda.
- We can see distant objects with a telescope.
- Teleskopla uzaktaki nesneleri görebiliriz.
- This telescope must be used carefully.
- Bu teleskop dikkatlice kullanılmalı.
- Galileo perfected the early telescope.
- Galileo ilk teleskopu mükemmelleştirdi.
- Telescopes have a primary and a secondary mirror.
- Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır.
- We can see distant objects with a telescope.
- Bir teleskopla uzak nesneleri görebiliriz.
- Tom stepped back from the telescope.
- Tom teleskoptan geri çekildi.
- Modern telescopes have exploded our understanding of the cosmos.
- Modern teleskoplar evren algımızda yeni çığırlar açtı.
- Tom stepped back from the telescope.
- Tom teleskoptan geriye doğru çekildi.
- Tom is looking through the telescope.
- Tom teleskopla bakıyor.
- Tycho Brahe was the last major astronomer to work without the aid of a telescope.
- Tycho Brahe, teleskop yardımı olmadan çalışan son büyük astronomdu.
- The Green Bank Telescope is a large radio telescope located in West Virginia.
- Green Bank Teleskobu, Batı Virginia'da bulunan büyük bir radyo teleskopudur.
- Do you know the difference between a microscope and a telescope?
- Mikroskop ile teleskop arasındaki farkı biliyor musun?
- You need to collimate the telescope.
- Teleskobunuzu ayarlamalısınız.
- You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
- Güneş'e asla çıplak gözle ya da dürbün veya teleskop gibi herhangi bir araçla doğrudan bakmamalısınız.
- The new telescope was shipped in a huge wooden box.
- Yeni teleskop büyük bir ahşap kutu içinde gönderildi.
- You can see stars with a telescope.
- Bir teleskopla yıldızları görebilirsin.
- My children asked me to buy them a telescope.
- Çocuklarım onlara bir teleskop almamı istedi.
- This telescope has a very large mirror.
- Bu teleskop çok büyük bir aynaya sahip.
- I purchased a telescope and a book on astronomy.
- Bir teleskop ve astronomi kitabı satın aldım.
- The new telescope was shipped in a huge wooden box.
- Yeni teleskop kocaman ahşap bir kutuda gönderildi.
- The telescope's mirror needs to be perfectly smooth.
- Teleskopun aynasının mükemmel pürüzsüzlükte olması gerekiyor.
- Telescopes have a primary and a secondary mirror.
- Teleskopların bir birincil ve bir ikincil aynası vardır.
- I want a telescope.
- Bir teleskop istiyorum.
- Tom looked through the telescope.
- Tom teleskopla baktı.
- Tycho Brahe was the last major astronomer to work without the aid of a telescope.
- Tycho Brahe teleskop yardımı olmadan çalışan son büyük astronomdu.
- I got a telescope for my birthday.
- Doğum günüm için bir teleskop aldım.
- Tom wants a telescope.
- Tom bir teleskop istiyor.
- Modern telescopes have exploded our understanding of the cosmos.
- Modern teleskoplar evreni anlamamızı sağladı.
- A brand new telescope is being built here.
- Burada yeni türde bir teleskop inşa ediliyor.
- With this telescope stars and dreams can be seen.
- Bu teleskopla yıldızlar ve rüyalar görülebilir.
- Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.
- Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.
Show More (57)
|
