|
- As soon as the bell rang, Tom headed for the door.
- Zil çalar çalmaz Tom kapıya yöneldi.
- When the bell rang, the audience took their seats.
- Zil çaldığında, seyirciler koltuklarına oturdular.
- When I pressed the button, the bell rang.
- Düğmeye bastığımda zil çaldı.
- Immediately after the bell rang the teacher came into the classroom.
- Öğretmen zil çaldıktan hemen sonra sınıfa girdi.
- He arrived after the bell rang.
- O, zil çaldıktan sonra geldi.
- I was just about to go out, when the bell rang.
- Tam dışarı çıkmak üzereydim ki, zil çaldı.
- He arrived after the bell rang.
- Zil çaldıktan sonra geldi.
- As soon as the bell rang the teacher came into the classroom.
- Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa girdi.
- I had hardly reached the school when the bell rang.
- Zil çaldığında okula yeni varmıştım.
- The bell rang.
- Zil çaldı.
- When the bell rang, the teacher ended the class.
- Zil çaldığında öğretmen dersi sonlandırdı.
- About ten minutes later, the bell rang for tea.
- On dakika kadar sonra çay zili çaldı.
- As soon as the bell rang, Tom headed for the door.
- Zil çalar çalmaz, Tom kapıya yöneldi.
- When the bell rang, the teacher ended the class.
- Zil çaldığında öğretmen dersi bitirdi.
- The teacher gave out the test papers after the bell rang.
- Öğretmen zil çaldıktan sonra sınav kağıtlarını dağıttı.
- We were watching TV when the bell rang.
- Zil çaldığında televizyon izliyorduk.
- He came in, and at the same time the bell rang.
- İçeri girdi ve aynı anda zil çaldı.
- The teacher dismissed his class when the bell rang.
- Zil çaldığında, öğretmen sınıfını paydos etti.
- The teacher dismissed his class when the bell rang.
- Zil çaldığında öğretmen sınıfı gönderdi.
- We were watching TV when the bell rang.
- Zil çaldığında TV izliyorduk.
- The students stormed out of the class as soon as the bell rang.
- Öğrenciler zil çalar çalmaz hiddetle sınıftan ayrıldılar.
- Finally, the bell rang.
- Nihayet zil çaldı.
- John jumped to his feet the moment the bell rang.
- John, zil çaldığı anda ayağa fırladı.
- When the bell rang, the audience took their seats.
- Zil çaldığında, seyirciler yerlerine oturdu.
- She was just about to take a bath when the bell rang.
- Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
- The students stormed out of the class as soon as the bell rang.
- Zil çalar çalmaz öğrenciler hışımla sınıfı terk etti.
- As soon as the bell rang, we got up.
- Zil çalar çalmaz kalktık.
- The bell rang and the train moved off.
- Zil çaldı ve tren hareket etti.
- Tom arrived after the bell rang.
- Tom zil çaldıktan sonra geldi.
- Immediately after the bell rang the teacher came into the classroom.
- Zil çaldıktan hemen sonra öğretmen sınıfa girdi.
- Finally, the bell rang.
- Sonunda zil çaldı.
- When I pressed the button, the bell rang.
- Butona bastığımda zil çaldı.
- The bell rang, and the train began to move.
- Zil çaldı ve tren hareket etmeye başladı.
- John jumped to his feet the moment the bell rang.
- John, zil çalar çalmaz ayağa fırladı.
- About ten minutes later, the bell rang for tea.
- Yaklaşık on dakika sonra çay için zil çaldı.
- I had hardly reached the school when the bell rang.
- Güç bela okula varmıştım ki zil çaldı.
- Right after the teacher finished the class the bell rang.
- Öğretmen dersi bitirdikten hemen sonra zil çaldı.
- I was just about to go out, when the bell rang.
- Zil çaldığında, ben tam gitmek üzereydim.
Show More (35)
|
