1 |
twirl |
burmak |
v. |
|
- Tom twirled his mustache.
- Tom bıyıklarını burdu.
- He twirled his mustache.
- O, bıyığını burdu.
- He twirled his mustache.
- Bıyıklarını burdu.
- Mary twirled her hair around her fingers.
- Mary saçını parmaklarının etrafında burdu.
- Tom twirled his mustache.
- Tom bıyığını burdu.
Show More (2)
|
2 |
twirl |
döndürmek |
v. |
|
- Tom twirled the basketball on his finger.
- Tom basketbol topunu parmağında döndürdü.
- Mary twirled her hair around her fingers.
- Mary saçlarını parmaklarının etrafında döndürdü.
- Do you eat spaghetti by twirling it around your fork?
- Spagettiyi çatalınızın etrafında döndürerek mi yersiniz?
Show More (0)
|
3 |
twirl |
çevirme |
n. |
|
- Tom wondered how often Mary practiced baton twirling.
- Tom, Mary'nin ne sıklıkla baton çevirme alıştırması yaptığını merak etti.
Show More (-2)
|