undergo - English Turkish Sentences
English Turkish
undergo geçirmek v.
  • We talk about the information to prospective clients undergoing this operation.
  • Bu operasyonu geçiren müstakbel müşterilerin bilgilendirilmesinden bahsediyoruz.
  • Layla had to undergo another heart surgery.
  • Leyla bir kalp ameliyatı daha geçirmek zorunda kaldı.
  • He underwent a risky operation.
  • O riskli bir ameliyat geçirdi.
Show More (16)
undergo görmek v.
  • The international monetary system is undergoing transformation, as is clear from your report.
  • Raporunuzda da açıkça görüldüğü üzere uluslararası para sistemi bir dönüşüm geçirmektedir.
  • Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.
  • Tom sigarayı bırakmak için hipnoterapi gördü.
  • Sami underwent years of therapy.
  • Sami yıllarca terapi gördü.
Show More (0)
undergo olmak v.
  • Tom underwent plastic surgery and changed his identity to evade capture and start a new life.
  • Tom yakalanmaktan kurtulup yeni bir hayata başlamak için estetik ameliyat olup kimlik değiştirdi.
  • John will undergo a cheek plastic surgery.
  • John yanağından estetik ameliyat olacak.
Show More (-1)
undergo (tedavi) görmek v.
  • I have undergone medical treatment for my allergies.
  • Alerjilerime yönelik olarak tıbbi tedavi gördüm.
Show More (-2)