Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
gène suppresseur
carex tênuiflore
autonomous variable
begutachtungsgespräch
History
English
Turkish
1
uneasiness
huzursuzluk
n.
That means that there is
uneasiness,
considerable uneasiness, in Chinese society.
Bu da Çin toplumunda bir
huzursuzluk,
hatırı sayılır bir tedirginlik olduğu anlamına geliyor.
That means that there is
uneasiness,
considerable uneasiness, in Chinese society.
Bu, Çin toplumunda
huzursuzluk,
önemli ölçüde huzursuzluk olduğu anlamına gelir.
Show More (-1)
2
uneasiness
tedirginlik
n.
This
uneasiness
is, in all likelihood, about the possible consequences within the governing party, too.
Bu
tedirginlik,
büyük olasılıkla, iktidar partisi içindeki olası sonuçlarla da ilgilidir.
Show More (-2)