warfare - English Turkish Sentences
English Turkish
warfare savaş n.
  • We must begin to ask ourselves whether we are now witnessing a sort of social warfare.
  • Şu anda bir tür sosyal savaşa tanık olup olmadığımızı kendimize sormaya başlamalıyız.
  • The world will fill with peace and contentment, and combat and fighting, warfare and attacks, will disappear.
  • Dünya barış ve huzurla dolacak, kavga ve dövüş, savaş ve saldırılar ortadan kalkacaktır.
  • An analysis I wrote last year on the merits of drone warfare.
  • Geçen yıl drone savaşının yararları üzerine yazdığım bir inceleme.
Show More (4)
warfare harp n.
  • The world will fill with peace and contentment, and combat and fighting, warfare and attacks, will disappear.
  • Yeryüzü sulh ve selametle dolacak; mücadele ve kavga, harp ve saldırılar ortadan kalkacak.
Show More (-2)