practice

Meanings of "practice" in Turkish English Dictionary : 117 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	practice n.	idman
Tom watched the team practice. Tom takım idmanını izledi. More Sentences
2	Common Usage	practice n.	alıştırma
Even after weeks of practice, I still can't do a handstand. Haftalarca alıştırma yapmama rağmen hâlâ amuda kalkamıyorum. More Sentences
3	Common Usage	practice n.	uygulama
Professional herbal practice associations and consumer groups support it across Europe. Profesyonel bitkisel uygulama dernekleri ve tüketici grupları Avrupa çapında bunu desteklemektedir. More Sentences
4	Common Usage	practice n.	pratik
Practice is also needed in the peaceful and amicable solution of conflicts. Çatışmaların barışçıl ve dostane çözümü için de pratiğe ihtiyaç vardır. More Sentences
5	Common Usage	practice v.	yapmak
My father practices medicine. Babam doktorluk yapıyor. More Sentences
6	Common Usage	practice v.	alıştırma yapmak
I need to practice parallel parking. Paralel park etme konusunda alıştırma yapmam gerek. More Sentences
7	Common Usage	practice v.	uygulamak
In conclusion, I want to protest about a practice that I personally find unfair and unfounded. Sonuç olarak şahsen haksız ve temelsiz bulduğum bir uygulamayı protesto etmek istiyorum. More Sentences
General
8	General	practice n.	antrenman
This summer I made a decision - to begin practicing. Bu yaz bir karar verdim; antrenmanlara başlamaya. More Sentences
9	General	practice n.	avukatlık
Tom was accused of practicing law without a license. Tom lisansı olmadan avukatlık yapmakla suçlandı. More Sentences
10	General	practice n.	doktorluk
Are you a practicing physician? Doktorluk mu yapıyorsunuz? More Sentences
11	General	practice n.	alıştırma
All we need is a little more practice. Tek ihtiyacımız olan biraz daha alıştırma. More Sentences
12	General	practice n.	çalışma
We have choir practice every Monday. Her pazartesi koro çalışmamız var. More Sentences
13	General	practice n.	yöntem
We talked about the most effective parenting practices. En etkili ebeveynlik yöntemleri hakkında konuştuk. More Sentences
14	General	practice n.	pratik
Realistic in the sense that practice and theory are two different things. Pratik ve teorinin iki farklı şey olduğu anlamında gerçekçi. More Sentences
15	General	practice n.	tatbikat
You have to think of it as a practice exercise for firefighters, a call-out without a fire. Bunu itfaiyeciler için bir tatbikat olarak düşünmelisiniz, yangın olmadan yapılan bir çağrı gibi. More Sentences
16	General	practice n.	profesyonel uygulama
Finally, the framework should try to go with the grain of professional practice. Son olarak, çerçeve profesyonel uygulamalara uyum sağlamaya çalışmalıdır. More Sentences
17	General	practice n.	muayenehane
She started her own medical practice in Boston. Boston'da kendi muayenehanesini açmıştır. More Sentences
18	General	practice v.	uygulamak
This gave rise to heated discussions and it increased my understanding of actual practice. Bu, hararetli tartışmalara yol açtı ve gerçek uygulamaya ilişkin anlayışımı arttırdı. More Sentences
19	General	practice v.	çalışmak
Practice this song and memorise the lyrics, then teach them to the students. Bu şarkıyı çalışın ve sözlerini ezberleyin, ardından öğrencilere öğretin. More Sentences
20	General	practice v.	yapmak
Mary was accused of practicing witchcraft. Mary büyücülük yapmakla suçlandı. More Sentences
21	General	practice v.	alıştırma yapmak
In order to beat them, we practice very hard. Onları yenmek için çok sıkı alıştırma yapıyoruz. More Sentences
22	General	practice v.	egzersiz yapmak
I won't be able to practice. Egzersiz yapamayacağım. More Sentences
23	General	practice v.	antrenman yapmak
In order to beat them, we practice very hard. Onları yenmek için çok sıkı antrenman yapıyoruz. More Sentences
24	General	practice v.	(doktor, avukat) olarak çalışmak
He started practicing as a psychologist in 1978. 1978'de psikolog olarak çalışmaya başladı. More Sentences
25	General	practice v.	pratik yapmak
That snake charmer could use a little more practice. O yılan oynatıcısının biraz daha pratik yapması gerek. More Sentences
Trade/Economic
26	Trade/Economic	practice n.	alışkanlık
Old practices died hard in the country. Taşrada eski alışkanlıklar çok zor ölür. More Sentences
27	Trade/Economic	practice n.	pratik
We have visions but little practice. Vizyonumuz var ama pratiğimiz az. More Sentences
28	Trade/Economic	practice n.	uygulama
Pigs were fed improperly treated swill, which was bad farming practice. Domuzlar uygun olmayan şekilde işlenmiş atıklarla besleniyordu, ki bu da hatalı bir çiftçilik uygulamasıydı. More Sentences
Law
29	Law	practice n.	uygulama
That is correct practice, democratic practice. Bu doğru bir uygulamadır, demokratik bir uygulamadır. More Sentences
Technical
30	Technical	practice n.	yöntem
We cannot therefore make use of naming and shaming and worst practices. Bu nedenle adlandırma, ayıplama gibi berbat yöntemlere başvuramayız. More Sentences
Theatre
31	Theatre	practice n.	prova
Tom practiced his speech in front of the mirror. Tom konuşmasını aynanın önünde prova etti. More Sentences
Common Usage
32	Common Usage	practice n.	egzersiz
33	Common Usage	practice v.	etmek
General
34	General	practice n.	teamül
35	General	practice n.	hekimlik uygulaması
36	General	practice n.	talim
37	General	practice n.	iş
38	General	practice n.	amel
39	General	practice n.	hasta muayenesi
40	General	practice n.	kılgı
41	General	practice n.	görüş
42	General	practice n.	idman
43	General	practice n.	hastalar (hekime gelen)
44	General	practice n.	itiyat
45	General	practice n.	egzersiz
46	General	practice n.	eylem
47	General	practice n.	teknik
48	General	practice n.	hile
49	General	practice n.	ısınma
50	General	practice n.	el alışkanlığı
51	General	practice n.	tecrübe
52	General	practice n.	sistem
53	General	practice n.	deneyim
54	General	practice n.	metot
55	General	practice n.	uzmanlık
56	General	practice n.	adet
57	General	practice n.	usul
58	General	practice n.	hain plan
59	General	practice n.	komplo
60	General	practice n.	dava ve kovuşturmaların yürütülme şekli
61	General	practice n.	bilgiyi uygulama
62	General	practice n.	alışkanlıkla yapılan eylem
63	General	practice n.	tekrarlanan eylem
64	General	practice n.	kullanma
65	General	practice n.	kullanım
66	General	practice n.	olağan yöntem
67	General	practice n.	hain plan
68	General	practice n.	komplo
69	General	practice n.	entrika
70	General	practice n.	düzenli alıştırma
71	General	practice n.	mesleğin icrası
72	General	practice n.	dava usulü
73	General	practice n.	davanın yürütülmesi
74	General	practice n.	kötü niyetle kandırma
75	General	practice n.	entrika çevirme
76	General	practice n.	hile yapma
77	General	practice n.	profesyonel hizmet verilen yer
78	General	practice v.	entrika çevirmek
79	General	practice v.	çalışmak (bir beceriyi/ yeteneği geliştirmek için)
80	General	practice v.	alışkanlık haline getirmek
81	General	practice v.	idman yapmak
82	General	practice v.	deneyim kazanmak
83	General	practice v.	dolap çevirmek
84	General	practice v.	adet edinmek
85	General	practice v.	etmek
86	General	practice v.	gerçekleştirmek
87	General	practice v.	-lik yapmak
88	General	practice v.	meşk etmek
89	General	practice v.	idman etmek
90	General	practice v.	müzakerede bulunmak
91	General	practice v.	eğitmek
92	General	practice v.	saflığından yararlanmak
93	General	practice v.	(din) inanmak
94	General	practice v.	(din) kurallarına göre yaşamak
95	General	practice v.	talim yapmak
96	General	practice v.	icra etmek
Trade/Economic
97	Trade/Economic	practice n.	adet
98	Trade/Economic	practice n.	deneme
99	Trade/Economic	practice n.	meslek icrası
100	Trade/Economic	practice n.	mesleğin yapılması
101	Trade/Economic	practice n.	tatbikat
102	Trade/Economic	practice v.	bir mesleği ifa etmek
Law
103	Law	practice n.	tatbikat
104	Law	practice n.	teamül
105	Law	practice n.	teamül
106	Law	practice v.	tatbik etmek
Politics
107	Politics	practice n.	usul
Automotive
108	Automotive	practice n.	antrenman turları
Medical
109	Medical	practice n.	praktis
Math
110	Math	practice n.	ticaret ve iş hayatında karşılaşılan sorulara aritmetik kurallarını uygulamayı sağlayan basit bir yöntem
Religious
111	Religious	practice n.	kilisede olağan dini vazifeler
Military
112	Military	practice n.	tatbikat
Ottoman Turkish
113	Ottoman Turkish	practice n.	teamül
Archaic
114	Archaic	practice n.	müzakere
115	Archaic	practice n.	uygulamalı tez
116	Archaic	practice n.	düzenli uygulamayla edinilen yeterlilik
117	Archaic	practice v.	inşa etmek

Meanings of "practice" with other terms in English Turkish Dictionary : 405 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	rules and practice n.	kurallar ve uygulamalar
We currently have very different attitudes, rules and practices among Member States. Şu anda Üye Devletler arasında çok farklı tutumlar, kurallar ve uygulamalar var. More Sentences
2	General	soccer practice n.	futbol antrenmanı
Tom drove his children to soccer practice. Tom çocuklarını futbol antrenmanına götürdü. More Sentences
3	General	legal practice n.	yasal uygulama
This is entirely unacceptable in such cases and in breach of normal legal practice. Bu tür durumlarda bu tamamen kabul edilemez ve normal yasal uygulamalara aykırıdır. More Sentences
4	General	existing practice n.	mevcut uygulama
In our view, following existing practice will promote streamlining. Bizim görüşümüze göre, mevcut uygulamaların sürdürülmesi kolaylaştırmayı teşvik edecektir. More Sentences
5	General	religious practice n.	dini uygulama
Nonetheless, religious practices, cultures and traditions can be changed. Bununla birlikte dini uygulamalar, kültürler ve gelenekler değiştirilebilir. More Sentences
6	General	put into practice v.	uygulamak
What matters now is that these plans are put into practice. Şimdi önemli olan bu planların uygulamaya konulmasıdır. More Sentences
7	General	put into practice v.	uygulamaya koymak
Let us therefore exploit those 225 articles to find means of action that we can put into practice. Bu nedenle, uygulamaya koyabileceğimiz eylem araçları bulmak için bu 225 maddeden yararlanalım. More Sentences
8	General	put into practice v.	hayata geçirmek
The recommendation contains some good intentions, but nothing about how they are to be put into practice. Tavsiye kararında bazı iyi niyetler var ancak bunların nasıl hayata geçirileceğine dair hiçbir şey yok. More Sentences
9	General	apply in practice v.	pratikte uygulamak
We must achieve realistic legislation that can be applied in practice. Pratikte uygulanabilecek gerçekçi bir mevzuata ulaşmalıyız. More Sentences
10	General	practice piano v.	piyano çalışmak
Tom practices piano every day. Tom her gün piyano çalıyor. More Sentences
11	General	practice [obsolete] v.	kullanmak
If you don't practice a word at least once, you can't learn it. Bir kelimeyi en az bir kez kullanmazsan, onu öğrenemezsin. More Sentences
12	General	out of practice adj.	idmansız
Tom is clearly out of practice. Tom belli ki idmansız. More Sentences
13	General	in practice adv.	uygulamada
In practice, the vast majority of MEPs, and even entire parliamentary groups, will be kept in the dark. Uygulamada, milletvekillerinin büyük çoğunluğu ve hatta tüm parlamento grupları karanlıkta kalacaktır. More Sentences
Phrases
14	Phrases	out of practice adj.	antrenmansız
Tom is out of practice. Tom antrenman yapmıyor. More Sentences
Trade/Economic
15	Trade/Economic	budgetary practice n.	bütçenin uygulanması
The Member States are happy about that, but it is not good budgetary practice. Üye Devletler bu durumdan memnundur, ancak bu iyi bir bütçe uygulaması değildir. More Sentences
16	Trade/Economic	accounting practice n.	muhasebe uygulaması
Fifthly, I am, in addition, able to agree to several amendments on accounting practice. Beşinci olarak, muhasebe uygulamalarına ilişkin bazı değişiklikleri de kabul edebilirim. More Sentences
17	Trade/Economic	codes of practice n.	uygulama kuralları
I have nothing in principle against the implementation of voluntary codes of practice for European Union airlines. Avrupa Birliği hava yolları için gönüllü uygulama kurallarının uygulanmasına ilkesel olarak karşı değilim. More Sentences
Law
18	Law	state practice n.	devlet uygulaması
So far, in my opinion, there is no proof that this is a systematic state practice. Bana göre şu ana kadar bunun sistematik bir devlet uygulaması olduğuna dair bir kanıt yok. More Sentences
Military
19	Military	target practice n.	atış talimi
Tom wanted to get in a little target practice before he went into the office. Tom ofise gitmeden önce biraz atış talimi yapmak istedi. More Sentences
Sport
20	Sport	practice match n.	antrenman maçı
If it rains, we will put off our practice match. Eğer yağmur yağarsa, antrenman maçımızı erteleyeceğiz. More Sentences
General
21	General	trial practice n.	yargı uygulamaları
22	General	agronomic practice n.	tarımsal uygulama
23	General	practice ship n.	eğitim gemisi
24	General	practice of law n.	avukatlık
25	General	community of practice n.	uğraş topluluğu
26	General	ormal bona fide commercial practice n.	iyi niyetli ticari uygulama
27	General	office practice n.	büro uygulamaları
28	General	architectural practice n.	mimari uygulama
29	General	international architectural practice n.	uluslararası mimari uygulama
30	General	professional practice n.	mesleki uygulama
31	General	the regular practice n.	alışkanlık
32	General	community of practice n.	uygulayıcı topluluk
33	General	code of practice n.	nizamname
34	General	theoretical practice n.	teorik pratik
35	General	common practice n.	genel uygulama
36	General	the regular practice n.	adet
37	General	parlimentary practice n.	parlamento usulü
38	General	sharp practice n.	hileli bir iş
39	General	choir practice n.	koro provası
40	General	unauthorized practice of law n.	yetkisiz hukuk uygulaması
41	General	global practice n.	küresel uygulama
42	General	sharp practice n.	dalavere
43	General	sharp practice n.	hileli iş
44	General	practice drill n.	uygulama alıştırması
45	General	office practice in government n.	kamuda büro uygulamaları
46	General	practice of law n.	hukuk uygulaması
47	General	practice guidelines n.	mesleki rehberler
48	General	model practice n.	örnek uygulama
49	General	general practice n.	genel deneyim
50	General	good practice n.	iyi deneyim
51	General	practice implementation n.	deneme amaçlı uygulama
52	General	practice implementation n.	pratik amaçlı uygulama
53	General	primitive practice n.	çağ dışı uygulama
54	General	outdated practice n.	çağ dışı uygulama
55	General	practice principle n.	uygulama esası
56	General	long-term practice n.	uzun süreli çalışma
57	General	long-term practice n.	uzun süreli alıştırma/pratik
58	General	relevant practice n.	ilgili uygulama
59	General	situated practice n.	yerleşik uygulama
60	General	developmentally appropriate practice n.	gelişim gereklerine uygun uygulama
61	General	developmentally appropriate practice n.	gelişimsel bakımdan uygun uygulama
62	General	practice clothes n.	eşofman
63	General	summer practice n.	staj
64	General	spiritual practice n.	ruhsal/tinsel uygulama
65	General	current practice n.	cari uygulama
66	General	private practice n.	özel muayenehane
67	General	social work with children and families: getting into practice n.	aile ve çocuklarla sosyal hizmet: uygulamaya giriş
68	General	usual practice n.	mutat uygulama
69	General	fundamentals before practice n.	uygulamaya geçmeden bilinmesi gerekenler
70	General	practice exam n.	uygulama sınavı
71	General	best practice n.	örnek uygulama
72	General	general practice n.	pratisyen doktorların çalıştıkları yer
73	General	general practice n.	pratisyen doktorluk
74	General	general practice n.	genel hareket tarzı
75	General	group practice n.	profesyonellerden oluşan bir derneğin yaptığı uygulamalar
76	General	group practice n.	hukuki hizmetlerin çok sayıda avukatın çalıştığı bir hukuk bürosu tarafından sunulduğu sistem
77	General	established practice n.	yerleşik uygulama/teamül
78	General	practice [obsolete] n.	icra etme
79	General	practice [obsolete] n.	gerçekleştirme
80	General	practice [obsolete] n.	uygulama yöntemi
81	General	practice [obsolete] n.	el becerisi
82	General	practice [obsolete] n.	becerikli yönetme
83	General	practice [obsolete] n.	ustaca yönetme
84	General	practice game n.	idman maçı
85	General	practice game n.	skoru sezon kayıtlarına geçmeyen maç
86	General	practice range n.	golf atışı çalışmak için uygun saha
87	General	practice range n.	golf alıştırma sahası
88	General	private practice n.	özel uygulama
89	General	private practice n.	hususi uygulama
90	General	private practice n.	özel muayenehane hekiminin az çok belirli olan hasta çevresi
91	General	skull practice n.	danışma toplantısı
92	General	skull practice n.	istişare toplantısı
93	General	skull practice n.	zihinsel egzersiz
94	General	put into practice v.	gerçekleştirmek
95	General	practice upon v.	yararlanmak
96	General	be out of practice v.	formda olmamak
97	General	be out of practice v.	paslanmak
98	General	practice a deceit v.	hile yapmak
99	General	practice economy v.	tasarruf yapmak
100	General	be in practice v.	formda olmak
101	General	practice on v.	yararlanmak
102	General	be out of practice v.	formdan düşmüş olmak
103	General	operate in practice v.	uygulamak
104	General	be out of practice v.	uzun zamandan beri bir şeyi yapmadığı için onu iyi yapamamak
105	General	make a practice of doing something v.	bir şeyi adet edinmek
106	General	act contrary to the faith and practice of the community v.	akideyi bozmak
107	General	put into practice v.	pratiğe aktarmak
108	General	transfer into practice v.	pratiğe aktarmak
109	General	transfer into practice v.	uygulamak
110	General	transfer into practice v.	pratiğe dönüştürmek
111	General	put into practice v.	pratiğe dönüştürmek
112	General	transfer into practice v.	gerçekleştirmek
113	General	transfer into practice v.	uygulamaya koymak
114	General	practice charity v.	zekat vermek
115	General	practice favoritism v.	fark gözetmek
116	General	put into practice v.	pratiğe dökmek
117	General	put into practice v.	pratiğe geçirmek
118	General	put something into practice v.	pratiğe dökmek
119	General	give someone practice v.	pratik kazandırmak
120	General	practice double standard v.	çifte standart uygulamak
121	General	put something into practice v.	uygulamaya geçirmek
122	General	put into practice v.	uygulamaya almak
123	General	put into practice v.	uygulamaya sokmak
124	General	improve the practice v.	pratiği artırmak
125	General	put theory into practice v.	teoriyi pratiğe dökmek
126	General	practice tennis v.	tenis çalışmak
127	General	practice [obsolete] v.	faydalanmak
128	General	practice [obsolete] v.	sık sık gitmek
129	General	practice [obsolete] v.	sıklıkla uğramak
130	General	practice [obsolete] v.	(oyunun) içinde rol almak
131	General	practice [obsolete] v.	yürürlüğe koymak
132	General	practice [obsolete] v.	meydana getirmek
133	General	practice [obsolete] v.	neden olmak
134	General	practice [obsolete] v.	planlamak
135	General	practice [obsolete] v.	denemek
136	General	practice bundling v.	nişanlıyla aynı yatakta giyinik uyumak
137	General	demonstrated in practice adj.	uygulamalı olarak/uygulanarak gösterilen/kanıtlanan
138	General	in practice adv.	pratikte
139	General	in practice adv.	icraatta
140	General	in theory and in practice adv.	teoride ve pratikte
141	General	in practice adv.	eli alışmış halde
142	General	in practice adv.	tecrübeli olarak
143	General	in practice [obsolete] adv.	yaygın uygulamada
144	General	in practice [obsolete] adv.	mevcut uygulamada
145	General	in practice [obsolete] adv.	modaya uygun bir şekilde
146	General	in practice expr.	belirli bir mesleğin icrasında
Phrasals
147	Phrasals	practice on something v.	bir şey üzerinde denemek/alıştırma yapmak
148	Phrasals	practice upon something v.	bir şey üzerinde alıştırma yapmak
149	Phrasals	practice on something v.	bir şey üzerinde alıştırma yapmak
150	Phrasals	practice upon something v.	bir şey üzerinde denemek/alıştırma yapmak
151	Phrasals	practice on (someone or something) [uk] v.	(biri/bir şey) üzerinde deneme/alıştırma yapmak
152	Phrasals	practice on (someone or something) [uk] v.	(biri/bir şey) üzerinde talim yapmak
Phrases
153	Phrases	out of practice adj.	idmansız
154	Phrases	out of practice expr.	hamlamış
155	Phrases	out of practice expr.	körelmiş
156	Phrases	i'm so out of practice expr.	oynamayalı o kadar çok oldu ki
157	Phrases	out of practice expr.	yeteneklerini yitirmiş
Colloquial
158	Colloquial	in practice expr.	gerçekte
159	Colloquial	in practice expr.	pratikte
160	Colloquial	practice makes perfect expr.	pratik mükemmelleştirir
161	Colloquial	practice makes perfect expr.	pratik olgunlaştırır
162	Colloquial	practice, practice, practice expr.	çalışmak, çalışmak, çalışmak
163	Colloquial	practice, practice, practice expr.	pratik, pratik, pratik
164	Colloquial	practice, practice, practice expr.	işin sırrı çok çalışmakta
165	Colloquial	practice, practice, practice expr.	işin sırrı çok pratik yapmakta
166	Colloquial	practice, practice, practice expr.	çok çalışmak
167	Colloquial	practice, practice, practice expr.	çok pratik yapmak
Idioms
168	Idioms	time-honoured practice n.	geleneksel yöntem
169	Idioms	time-honored practice n.	geleneksel yöntem
170	Idioms	time-honoured practice n.	klasik yöntem
171	Idioms	time-honored practice n.	klasik yöntem
172	Idioms	time-honored practice n.	yaygın yöntem
173	Idioms	time-honoured practice n.	yaygın yöntem
174	Idioms	make it a practice v.	alışkanlık edinmek
175	Idioms	make it a practice v.	alışkanlık kazanmak
176	Idioms	make a practice of something v.	bir şeyi adet haline getirmek
177	Idioms	make something a practice v.	bir şeyi adet haline getirmek
178	Idioms	get out of practice v.	hamlamak
179	Idioms	go out of practice v.	hamlamak
180	Idioms	be out of practice v.	hamlamak
181	Idioms	carry into practice v.	uygulamaya geçmek
182	Idioms	carry into practice v.	uygulamak
183	Idioms	make a practice of v.	-i adet haline getirmek
184	Idioms	make a practice of v.	'-i adet edinmek
185	Idioms	make a practice of v.	'-i alışkanlık haline getirmek
186	Idioms	practice what (one) preaches v.	verdiği nasihati uygulamak
187	Idioms	practice what (one) preaches v.	verdiği öğüdü uygulamak
188	Idioms	practice what (one) preaches v.	verdiği tavsiyeleri/söylediklerini yapmak/uygulamak
Speaking
189	Speaking	I don't need practice expr.	benim pratiğe ihtiyacım yok
190	Speaking	practice what you preach! expr.	verdiğin nasihatı kendin uygula!
Trade/Economic
191	Trade/Economic	trade practice n.	ticaret yöntemi
192	Trade/Economic	trade practice n.	ticaret usulü
193	Trade/Economic	banking practice n.	bankacılık uygulaması
194	Trade/Economic	best practice n.	başaran yöntem
195	Trade/Economic	multiple currency practice n.	çoklu döviz kuru uygulaması
196	Trade/Economic	consistency in accounting practice n.	dönemler arası muhasebe uygulamalarında uyumluluk
197	Trade/Economic	good practice n.	doğru uygulama
198	Trade/Economic	consistency in accounting practice n.	dönem arası muhasebe uygulamalarında uyumluluk
199	Trade/Economic	best practice criteria n.	en iyi uygulama kriterleri
200	Trade/Economic	best practice n.	en iyi uygulama
201	Trade/Economic	general management practice n.	genel işletme uygulamaları
202	Trade/Economic	sound accounting practice n.	genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri
203	Trade/Economic	unfair trade practice laws n.	haksız ticari uygulama kanunları
204	Trade/Economic	unfair labor practice n.	haksız işgücü uygulamaları
205	Trade/Economic	good practice criteria n.	iyi uygulama kriterleri
206	Trade/Economic	good laboratory practice n.	iyi laboratuvar uygulamaları
207	Trade/Economic	business practice n.	iş uygulaması
208	Trade/Economic	code of practice n.	inşaat uygulama esasları
209	Trade/Economic	good manufacturing practice n.	iyi üretim uygulaması
210	Trade/Economic	good manufacturing practice n.	iyi üretim uygulamaları
211	Trade/Economic	business practice account n.	iş uygulamaları hesabı
212	Trade/Economic	good clinical practice n.	iyi klinik uygulamaları
213	Trade/Economic	code of good practice n.	iyi uygulama kodu
214	Trade/Economic	professional practice n.	mesleki ve teknik uygulama
215	Trade/Economic	code of practice n.	meslek kuralları
216	Trade/Economic	predatory practice n.	piyasa bozucu eylem
217	Trade/Economic	marketing practice n.	pazarlama uygulaması
218	Trade/Economic	market practice n.	piyasa teamülü
219	Trade/Economic	public practice accounting n.	serbest muhasebecilik
220	Trade/Economic	limited practice certificate n.	sınırlı çalışma ruhsatı
221	Trade/Economic	public practice n.	serbest muhasebecilik
222	Trade/Economic	recommended international code of practice n.	tavsiye olunan uluslararası uygulama esasları
223	Trade/Economic	commercial practice n.	ticari teamül
224	Trade/Economic	code of practice n.	uygulama esasları
225	Trade/Economic	code of practice n.	uygulama ilkeleri
226	Trade/Economic	codes of practice n.	usül kuralları
227	Trade/Economic	best practice n.	üstün yöntem
228	Trade/Economic	international council on marketing practice n.	uluslararası pazarlama uygulamaları konseyi
229	Trade/Economic	international best practice n.	uluslararası en iyi uygulamalar
230	Trade/Economic	tax practice n.	vergi uygulaması
231	Trade/Economic	management-practice audit n.	yönetim uygulamalarının denetimi
232	Trade/Economic	put the project into practice v.	projeyi hayata geçirmek
233	Trade/Economic	practice usury v.	tefecilik yapmak
234	Trade/Economic	practice transhumance v.	yaylacılık yapmak
235	Trade/Economic	consistent with past practice adj.	geçmiş uygulamalara uygun olarak yapılan
Law
236	Law	chamber practice n.	özel hukuk danışmanlığı
237	Law	practice of law n.	hukuk
238	Law	practice of law n.	hukuk uygulaması
239	Law	workplace practice n.	işyeri uygulaması
240	Law	practice of law n.	kanun uygulaması
241	Law	misdemeanors regarding the practice of the printing profession and the publication and distribution of printed documents and the posting of public notices n.	matbaacılık sanatının icrasına ve matbu evrakı neşir ve tevziine ve ilanlar talikine müteallik kabahatler
242	Law	misdemeanor regarding the practice of the printing profession and the publication and distribution of printed documents and the posting of public notices n.	matbaacılık sanatının icrasına ve matbu evrakı neşir ve tevziine ve ilanlar talikine müteallik kabahat
243	Law	pattern and practice suit n.	model davası
244	Law	parliamentary practice n.	parlamento usulü
245	Law	practice direction n.	uygulama talimatı
246	Law	unlawful practice n.	yasadışı uygulama
247	Law	supreme court practice n.	yargıtay içtihadı
248	Law	practice of law n.	yasa uygulaması
249	Law	foreign corrupt practice act n.	yurtdışı yolsuzluk faaliyetleri yasası
250	Law	foreign corrupt practice act n.	yurtdışı yolsuzluk faaliyetleri kanunu
251	Law	law practice n.	yasa uygulaması
252	Law	law practice n.	kanun uygulaması
253	Law	law practice n.	hukuk uygulaması
254	Law	predictive policing practice n.	öngörücü kolluk uygulaması
255	Law	practice usury v.	tefecilik yapmak
Politics
256	Politics	sub contracting practice n.	alt işveren uygulaması
257	Politics	state practice n.	devlet uygulaması
258	Politics	curb fraudulent practice n.	engelleyici hileli uygulama
259	Politics	normal bona fide commercial practice n.	iyi niyetli ticari uygulama
260	Politics	normal bona fide commercial practice n.	iyi niyetli olağan ticari uygulama
261	Politics	good practice n.	iyi uygulama
262	Politics	code of good practice n.	iyi uygulama kodu
263	Politics	parliamentary practice n.	parlamento usulü
264	Politics	single license practice n.	tek lisans uygulaması
265	Politics	practice teacher n.	uygulama öğretmeni
266	Politics	concerted practice n.	uyumlu eylem
267	Politics	summer practice report n.	staj defteri
268	Politics	summer practice report n.	staj raporu
Institutes
269	Institutes	good laboratory practice n.	iyi laboratuvar uygulamaları
Tourism
270	Tourism	practice hotel n.	uygulama oteli
Technical
271	Technical	aluminium foundry practice n.	alüminyum dökümhanesi uygulaması
272	Technical	drawing-room practice n.	çizim odası alıştırması
273	Technical	double slag practice n.	çift dışık uygulaması
274	Technical	double slag practice n.	çift curuf uygulaması
275	Technical	pouring practice n.	dökme işleme
276	Technical	synchronized tape/visual operating practice n.	eş zamanlı bant/görüntü işlem uygulaması
277	Technical	job practice n.	iş tekniği
278	Technical	safety practice n.	iş güvenliği uzmanlığı
279	Technical	code of practice for examination and discard n.	muayene ve hizmet dışı bırakmak için uygulama kuralları
280	Technical	codes of practice n.	uygulama esasları
281	Technical	charging practice n.	yükleme uygulaması
282	Technical	poor practice n.	zayıf deneyim
283	Technical	poor practice n.	yetersiz deneyim
Computer
284	Computer	target practice n.	hedef talimi
Informatics
285	Informatics	good practice n.	meslek töresi
Telecom
286	Telecom	unfair competitive practice n.	haksız rekabet uygulaması
287	Telecom	code of good practice n.	iyi uygulama ilkesi
288	Telecom	codes of practice n.	uygulama prensipleri
Architecture
289	Architecture	architectural practice n.	mimari uygulama
290	Architecture	architectural practice n.	mimarlık deneyimi
Construction
291	Construction	concrete practice n.	beton tekniği
292	Construction	traditional construction practice n.	geleneksel yapı pratiği
293	Construction	civil engineering practice n.	inşaat mühendisliği deneyimi
294	Construction	forming practice n.	kalıp tekniği
295	Construction	erection practice n.	kurma metodu
296	Construction	landscape drawing practice n.	peyzaj çizim uygulaması
297	Construction	construction practice n.	yapım tekniği
298	Construction	placing practice n.	yerleştirme döküm tekniği
Automotive
299	Automotive	practice session n.	antrenman turları
300	Automotive	free practice n.	serbest antrenman
301	Automotive	standard practice n.	standart alıştırma
302	Automotive	timed practice n.	zamanlı antrenman
Aeronautic
303	Aeronautic	practice instrument approach n.	aletli yaklaşma ve uygulamaları
Medical
304	Medical	family practice center n.	aile hekimliği merkezi
305	Medical	emergency medicine practice n.	acil tıp uygulaması
306	Medical	emergency medicine practice n.	acil servis pratiği
307	Medical	family practice n.	aile hekimliği
308	Medical	family practice n.	aile hekimliği
309	Medical	anesthetic practice n.	anestezi pratiği
310	Medical	principles and guidelines of good manufacturing practice in respect of medicinal products for human use and investigational medicinal products for human use n.	beşeri tıbbi ürünlerin iyi imalat ve yeni araştırmalara dair uygulamaları ve kılavuzları
311	Medical	pharmacy practice research n.	eczacılık uygulamaları araştırmaları
312	Medical	general clinical practice n.	genel klinik uygulama
313	Medical	nurse practice act (us) n.	hemşirelik yasası
314	Medical	good pharmacovigilance practice n.	iyi farmakovijilans uygulamaları
315	Medical	good laboratory practice n.	iyi laboratuvar uygulamaları
316	Medical	good clinical practice n.	iyi klinik uygulama
317	Medical	good clinical practice n.	iyi klinik uygulamaları
318	Medical	good manufacturing practice n.	iyi üretim uygulamaları
319	Medical	good laboratory practice n.	iyi laboratuvar uygulaması
320	Medical	evidence-based practice guidelines n.	kanıtlara dayalı uygulama yönergeleri
321	Medical	evidence based practice n.	kanıta dayalı uygulama
322	Medical	guidelines for clinical practice n.	klinik uygulama kılavuzları
323	Medical	clinical practice setting n.	klinik uygulama ortamı
324	Medical	clinical practice n.	klinik pratik
325	Medical	clinical practice guidelines n.	klinik uygulama kılavuzları
326	Medical	practice guidelines n.	mesleki rehberler
327	Medical	neurology practice n.	nöroloji pratiği
328	Medical	general practice n.	pratisyen hekimlik
329	Medical	routine clinical practice n.	rutin klinik uygulama
330	Medical	integration of smoking cessation into physician practice n.	sigara bıraktırmanın hekimlik uygulamalarına entegre edilmesi
331	Medical	private practice n.	serbest hekimlik
332	Medical	medical practice n.	tıbbi uygulama
333	Medical	medical practice management n.	tıbbi çalışma yönetimi
334	Medical	medical practice n.	tıbbi pratik
335	Medical	doctor's practice n.	muayenehane
336	Medical	group practice n.	farklı branştan doktorların birlikte çalışarak hizmet vermesi
337	Medical	independent practice association n.	bağımsız sağlıkçılar birliği
338	Medical	practice of medicine n.	tıp fakültesinde lisansüstü eğitimle öğrenilmiş meslek
Psychology
339	Psychology	successive-practice method n.	ardışık egzersiz yöntemi
340	Psychology	distributed practice n.	aralıklı çalışma
341	Psychology	massed practice n.	blok çalışma
342	Psychology	practice of clinic neurology n.	nöroloji klinik pratiği
343	Psychology	practice theory of play n.	oyunla pratik kazanma teorisi
344	Psychology	practice effect n.	pratik yapma etkisi
345	Psychology	practice limit n.	pratik yapma limiti
346	Psychology	power law of practice n.	pratiğin kuvvet yasası
Dentistry
347	Dentistry	dental practice n.	diş hekimliği uygulaması
Agriculture
348	Agriculture	good laboratory practice n.	iyi laboratuvar uygulamaları
349	Agriculture	good farming practice n.	iyi tarım uygulamaları
Social Sciences
350	Social Sciences	code of practice n.	davranış kodu
351	Social Sciences	code of practice n.	davranış kuralı
352	Social Sciences	social work practice n.	sosyal hizmet uygulaması
Education
353	Education	teaching practice n.	okul deneyimi
354	Education	teaching practice n.	öğretmenlik uygulaması
355	Education	practice school n.	uygulama okulu
356	Education	centre for research and practice in human rights law n.	insan hakları hukuku araştırma ve uygulama merkezi
357	Education	practice teacher n.	stajyer öğretmen
358	Education	dnp (doctor of nursing practice) abrev.	pratisyen hemşire doktorası derecesine sahip kimse
Linguistics
359	Linguistics	controlled practice technique n.	denetimli alıştırma tekniği
360	Linguistics	pattern practice n.	kalıp alıştırması
361	Linguistics	pattern practice n.	örüntü alıştırması
362	Linguistics	free practice n.	serbest alıştırma
363	Linguistics	practice effect n.	uygulama etkisi
Military
364	Military	fire practice n.	atış tatbikatı
365	Military	practice fire n.	atış tatbikatı
366	Military	practice shooting n.	atış tatbikatı
367	Military	practice range n.	atış yeri
368	Military	practice firing n.	alıştırma ateşi
369	Military	firing practice n.	atış tatbikatı
370	Military	practice firing n.	atış eğitimi
371	Military	range practice n.	ders atışı
372	Military	record practice n.	ders atış
373	Military	practice ammunition n.	ders atış mühimmatı
374	Military	record service practice n.	ders atışının hazırlık ve idaresi
375	Military	service practice n.	ders atışı
376	Military	record practice n.	ders atışı
377	Military	practice round n.	ders atış mermisi
378	Military	target practice n.	ders atış
379	Military	practice ammunition n.	eğitim atış cephanesi
380	Military	practice mine n.	eğitim mayını
381	Military	practice bomb n.	eğitim bombası
382	Military	practice round n.	eğitim atış mermisi
383	Military	practice march n.	eğitim yürüyüşü
384	Military	target practice n.	hedefli atış eğitimi
385	Military	military practice area n.	haritada gösterilen askeri harekat sahası
386	Military	target practice projectile n.	hedefli atış eğitimi mermisi
387	Military	target practice ammunition n.	hedefli atış eğitimi mühimmatı
388	Military	gallery practice n.	kapalı poligon atışı
389	Military	gallery practice ammunition n.	kapalı poligon cephanesi
390	Military	gallery practice cartridge n.	kapalı poligon fişeği
391	Military	practice dangerous to crypto security n.	kripto emniyeti için tehlikeli uygulama
392	Military	combat firing practice n.	muharebe atış tatbikatı
393	Military	combat practice n.	muharebe atış tatbikatı
394	Military	miniature range practice n.	minyatür atış tatbikatı
395	Military	small-bore practice n.	namlucukta atış eğitimi
396	Military	range practice n.	poligon atışı
397	Military	practice fire n.	tatbikat atışı
398	Military	practice bomb n.	talim bombası
399	Military	practice fire n.	talim atışı
Sport
400	Sport	week of practice n.	antrenman haftası
401	Sport	practice hall n.	çalışma salonu
402	Sport	practice match n.	hazırlık maçı
403	Sport	free practice n.	idman karşılaşması
404	Sport	skull practice n.	strateji ve taktiklerin planlandığı bir antrenman tekniği
Music
405	Music	common practice period	batı müziği tarihinde klasik dönem öncesine kadar giden dönem (1600-1900)