Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
neden olmak
Meanings of
"neden olmak"
in English Turkish Dictionary : 69 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
neden olmak
induce
v.
2
Common Usage
neden olmak
cause
v.
General
3
General
neden olmak
cause to be
v.
4
General
neden olmak
call forth
v.
5
General
neden olmak
incline
v.
6
General
neden olmak
cost
v.
7
General
neden olmak
conduce to
v.
8
General
neden olmak
do
v.
9
General
neden olmak
beget
v.
10
General
neden olmak
conduce toward
v.
11
General
neden olmak
draw on
v.
12
General
neden olmak
engender
v.
13
General
neden olmak
excite
v.
14
General
neden olmak
bring
v.
15
General
neden olmak
determine
v.
16
General
neden olmak
elicit
v.
17
General
neden olmak
originate
v.
18
General
neden olmak
produce
v.
19
General
neden olmak
entail
v.
20
General
neden olmak
lead to
v.
21
General
neden olmak
spark off
v.
22
General
neden olmak
conduce
v.
23
General
neden olmak
lead
v.
24
General
neden olmak
encompass
v.
25
General
neden olmak
cause to
v.
26
General
neden olmak
invite
v.
27
General
neden olmak
touch off
v.
28
General
neden olmak
create
v.
29
General
neden olmak
bring along
v.
30
General
neden olmak
tend
v.
31
General
neden olmak
give rise to
v.
32
General
neden olmak
precipitate
v.
33
General
neden olmak
raise
v.
34
General
neden olmak
procure
v.
35
General
neden olmak
provoke
v.
36
General
neden olmak
bring about
v.
37
General
neden olmak
cause
v.
38
General
neden olmak
bring on
v.
39
General
neden olmak
ingenerate
v.
40
General
neden olmak
breed
v.
41
General
neden olmak
evoke
v.
42
General
neden olmak
bring forth
v.
43
General
neden olmak
make
v.
44
General
neden olmak
garre [scotland]
v.
45
General
neden olmak
muster (with)
v.
46
General
neden olmak
gig
v.
47
General
neden olmak
outlead
v.
48
General
neden olmak
practice [obsolete]
v.
49
General
neden olmak
secure
v.
50
General
neden olmak
bear
v.
51
General
neden olmak
occasion
v.
52
General
neden olmak
prompt
v.
Phrasals
53
Phrasals
neden olmak
stand in
v.
54
Phrasals
neden olmak
lead up
v.
55
Phrasals
neden olmak
bring about
v.
56
Phrasals
neden olmak
call forth
v.
Idioms
57
Idioms
neden olmak
bring along
v.
58
Idioms
neden olmak
lead up
v.
59
Idioms
neden olmak
bring on
v.
60
Idioms
neden olmak
bring something in its train
v.
61
Idioms
neden olmak
give cause for
v.
Law
62
Law
neden olmak
cause
v.
Technical
63
Technical
neden olmak
induce
v.
64
Technical
neden olmak
trigger
v.
65
Technical
neden olmak
cause
v.
66
Technical
neden olmak
set up
v.
Archaic
67
Archaic
neden olmak
redound
v.
68
Archaic
neden olmak
conceive
v.
69
Archaic
neden olmak
shape
v.
Meanings of
"neden olmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
çalmasına neden olmak
cause to ring
v.
2
General
başlamasına neden olmak
cause to start
v.
3
General
yanmasına neden olmak
cause to burn
v.
4
General
büyümesine neden olmak
cause to grow
v.
5
General
kokmasına neden olmak
cause to smell
v.
6
General
şeklinin değişmesine neden olmak
cause to change shape
v.
7
General
kırılmasına neden olmak
cause to break
v.
8
General
geç kalmasına neden olmak
cause to be late
v.
9
General
yayılmasına neden olmak
cause to spread
v.
10
General
ölümüne neden olmak
be the death of
v.
11
General
ses çıkarmasına neden olmak
cause to sound
v.
12
General
uyumasına neden olmak
cause to sleep
v.
13
General
eğilmesine neden olmak
cause to slope
v.
14
General
krampa neden olmak
cramp
v.
15
General
ölüme neden olmak
cause death
v.
16
General
tedirginliğe neden olmak
startle
v.
17
General
renginin değişmesine neden olmak
cause to change color
v.
18
General
hasara neden olmak
cause damage
v.
19
General
kontrolü kaybetmesine neden olmak
cause to lose control
v.
20
General
görülmesine neden olmak
cause to be seen
v.
21
General
tutulmasına neden olmak
eclipse
v.
22
General
hissetmesine neden olmak
cause to sense
v.
23
General
gelişmesine neden olmak
brought on
v.
24
General
birleşmesine neden olmak
cause to be joined
v.
25
General
ayrılmasına neden olmak
cause to leave
v.
26
General
dönmesine neden olmak
cause to turn
v.
27
General
gelişmesine neden olmak
bring on
v.
28
General
daha iyi hissetmesine neden olmak
cause to feel better
v.
29
General
katılaşmasına neden olmak
cause to solidify
v.
30
General
bitmesine neden olmak
cause to end
v.
31
General
-e neden olmak
elicit
v.
32
General
önyargılı olmasına neden olmak
prejudice
v.
33
General
açılmasına neden olmak
cause to open
v.
34
General
sıkıntıya neden olmak
ail
v.
35
General
sıkıntıya neden olmak
cause trouble
v.
36
General
anlaşılmasına neden olmak
get across
v.
37
General
baş ağrısına neden olmak
give someone a headache
v.
38
General
baş ağrısına neden olmak
bring on a headache
v.
39
General
baş ağrısına neden olmak
cause a headache
v.
40
General
kalıcı hasara neden olmak
cause permanent damage
v.
41
General
arızaya neden olmak
lead to a breakdown
v.
42
General
arızaya neden olmak
cause a breakdown
v.
43
General
huzursuzluğa neden olmak
cause disturbance
v.
44
General
endişeye neden olmak
worry someone
v.
45
General
endişeye neden olmak
cause worry
v.
46
General
endişeye neden olmak
give someone worry
v.
47
General
izdihama neden olmak
cause a stampede
v.
48
General
birinin başarısına neden olmak
be the making of
v.
49
General
şaşkınlığa neden olmak
flabbergast
v.
50
General
krize neden olmak
cause crisis
v.
51
General
krize neden olmak
result in crisis
v.
52
General
krize neden olmak
lead to crisis
v.
53
General
zaman kaybına neden olmak
cause someone to lose time
v.
54
General
-e neden olmak
make for
v.
55
General
-e neden olmak
trigger
v.
56
General
-e neden olmak
provoke
v.
57
General
ayakta durmasına neden olmak
keep someone on one's feet
v.
58
General
krize neden olmak
induce a crisis
v.
59
General
büyük bir yıkıma neden olmak
cause widespread devastation
v.
60
General
görüntü kirliliğine neden olmak
lead to visual pollution
v.
61
General
görüntü kirliliğine neden olmak
cause visual pollution
v.
62
General
ölüme neden olmak
carry off
v.
63
General
zaman kaybına neden olmak
cause a loss of time
v.
64
General
tehlikeye neden olmak
cause danger
v.
65
General
hastalığa neden olmak
cause disease
v.
66
General
gerginliğe neden olmak
create a tension
v.
67
General
gerginliğe neden olmak
cause a tension
v.
68
General
ayaklanmaya neden olmak
cause a revolt
v.
69
General
ayaklanmaya neden olmak
prompt a revolt
v.
70
General
şüpheye neden olmak
cause suspicion
v.
71
General
soruna neden olmak
cause a trouble
v.
72
General
probleme neden olmak
cause a problem
v.
73
General
birinin hata yapmasına neden olmak
trip someone up
v.
74
General
düşmesine neden olmak
trip someone up
v.
75
General
düşmesine neden olmak
make someone fall
v.
76
General
üzüntüye neden olmak
cause sadness
v.
77
General
üzüntüye neden olmak
cause sorrow
v.
78
General
üzüntüye neden olmak
bring sadness
v.
79
General
üzüntüye neden olmak
make upset
v.
80
General
inanmasına neden olmak
lead someone to believe something
v.
81
General
inanmasına neden olmak
lead someone to believe
v.
82
General
inanmasına neden olmak
cause someone to believe
v.
83
General
inanmasına neden olmak
make someone believe
v.
84
General
değişikliklere neden olmak
cause changes
v.
85
General
değişikliklere neden olmak
lead to changes
v.
86
General
ölüme neden olmak
lead to death
v.
87
General
kaosa neden olmak
cause a chaos
v.
88
General
kaosa neden olmak
lead to a chaos
v.
89
General
üç kişinin ölümüne neden olmak
lead to the deaths of three people
v.
90
General
geçici felce neden olmak
cause temporary paralysis
v.
91
General
huzursuzluğa neden olmak
cause dissatisfaction
v.
92
General
huzursuzluğa neden olmak
cause discontent
v.
93
General
kaybolmasına neden olmak
cause to be lost
v.
94
General
kamuoyunda infiale neden olmak
cause public resentment
v.
95
General
kamuoyunda infiale neden olmak
cause public indignation
v.
96
General
kamuoyunda infiale neden olmak
cause public unrest
v.
97
General
kamuoyunda infiale neden olmak
lead to public indignation
v.
98
General
birine bir şey yaptırmak/yapmasına neden olmak
lead someone to do something
v.
99
General
bir şeye neden olmak/davetiye çıkarmak
cause
v.
100
General
birinin başarısız olmasına neden olmak
cause someone to fail
v.
101
General
üç kişinin ölümüne neden olmak
cause the deaths of three people
v.
102
General
elektrik kesintisine neden olmak
black out
v.
103
General
enflasyona neden olmak/yol açmak
cause inflation
v.
104
General
enflasyona neden olmak/yol açmak
lead to inflation
v.
105
General
birinin ereksiyon olmasına neden olmak
give someone a boner
v.
106
General
(zarara vb) neden olmak
wreak
v.
107
General
ihmal edilmesine neden olmak
neglect [obsolete]
v.
108
General
yayılmasına neden olmak
perfuse
v.
109
General
çalışmaya başlamasına neden olmak
set on work
v.
110
General
kentselleşmeye neden olmak
townify
v.
111
General
geri çekilmesine neden olmak
turn
v.
112
General
sıkıntıya neden olmak
encomber [obsolete]
v.
113
General
zarara neden olmak
endamage
v.
114
General
yetersiz temsil edilmesine neden olmak
underrepresent
v.
115
General
(olması gerekenden) az temsil edilmesine neden olmak
underrepresent
v.
116
General
karışıklığa neden olmak
jostle
v.
117
General
çanta içinde sürtünerek (madeni paraların) aşınmasına neden olmak
bag handle
v.
118
General
(bir şeyin) kolayca yok olmasına neden olmak
erase
v.
119
General
işsiz kalmasına neden olmak
beach
v.
120
General
atıl kalmasına neden olmak
beach
v.
121
General
bir şeyin üstünde boncukların oluşmasına neden olmak
bead
v.
122
General
(taşıtın) hızlıca savrulmasına neden olmak
jink
v.
123
General
ortadan kaybolmaya neden olmak
vanish
v.
124
General
zarara neden olmak
bewreke
v.
125
General
kenara çekilmesine neden olmak
blanch
v.
126
General
geri çekilmesine neden olmak
blanch
v.
127
General
ait olmasına neden olmak
blanket (in)
v.
128
General
ait olmasına neden olmak
blanket (into)
v.
129
General
açılmasına neden olmak
wink
v.
130
General
kapanmasına neden olmak
wink
v.
131
General
boynunu bükmesine neden olmak
wilt
v.
132
General
solmasına neden olmak
wilt
v.
133
General
(bir ağacın) düşerken başka bir ağaca takılmasına neden olmak
hang up
v.
134
General
zarara neden olmak
wreke [obsolete]
v.
135
General
küresel bir bakış açısıyla değerlendirilmesine neden olmak
world
v.
136
General
sıkıntıya neden olmak
wring
v.
137
General
sızdırmasına neden olmak
bowge
v.
138
General
gürültülü bir kavgaya neden olmak
broil
v.
139
General
yüksek hızla gitmesine neden olmak
burn
v.
140
General
midede kemirme hissine neden olmak
gnaw
v.
141
General
(araba debriyaj veya freni) ani sarsıntıya neden olmak
grab
v.
142
General
kükremeye neden olmak
roar
v.
143
General
bağırmaya neden olmak
roar
v.
144
General
yıkımına neden olmak
dynamite
v.
145
General
iltihaba neden olmak
digest [obsolete]
v.
146
General
yorgunluğa neden olmak
fatigue
v.
147
General
salgına neden olmak
plague
v.
148
General
işitme kaybına neden olmak
deafen
v.
149
General
fiziksel rahatsızlığa neden olmak
disagree
v.
150
General
organik bir yapının gelişmesine neden olmak
organize
v.
151
General
organik bir yapının gelişmesine neden olmak
organise
v.
152
General
bilinmesine neden olmak
root (out)
v.
153
General
görünmesine neden olmak
root (out)
v.
154
General
birikmesine neden olmak
deposit
v.
155
General
(ölüme) neden olmak
claim
v.
156
General
neden olmak anlamı veren ön ek
be-
pref.
157
General
sahip olmaya neden olmak anlamı veren son ek
-en
suf.
Phrasals
158
Phrasals
telaş veya kargaşaya neden olmak
carry on
v.
159
Phrasals
anahtara basarak çalışmasına neden olmak
throw on
v.
160
Phrasals
ses çıkarmasına neden olmak
strike up
v.
161
Phrasals
ölümüne neden olmak
carry off
v.
162
Phrasals
bir hastalığın gelişmesine neden olmak
bring on
v.
163
Phrasals
çalkalanıp dökülmesine neden olmak
splash about
v.
164
Phrasals
çalkalanıp dökülmesine neden olmak
splash something about
v.
165
Phrasals
çalkalanıp dökülmesine neden olmak
splash around
v.
166
Phrasals
(bir şeye) neden olmak
become grounds for (something)
v.
167
Phrasals
hakimin/değerlendirme komitesinin önüne/huzuruna çıkmasına neden olmak
send (one) before (someone or something)
v.
168
Phrasals
hakimin/değerlendirme komitesinin önüne/huzuruna çıkmasına neden olmak
send someone before someone or something
v.
169
Phrasals
(bir şeyin) sorgulanmasına neden olmak
cast on
v.
170
Phrasals
bir şeyin olmasına neden olmak
bring something about
v.
171
Phrasals
bir şeyin buzlanmasına neden olmak
ice something up
v.
172
Phrasals
ekranda kalıcı olarak görünmeye neden olmak
burn in
v.
173
Phrasals
ekranda kalıcı olarak görünmeye neden olmak
burn into
v.
174
Phrasals
(bir şey ile) paniğe kapılmasına neden olmak
panic someone by something
v.
175
Phrasals
alan değiştirmesine neden olmak
cross over
v.
176
Phrasals
(birinde bir tepkinin, duygunun) açığa çıkmasına neden olmak
elicit (something) from (someone)
v.
177
Phrasals
(birinin) korkudan bir ruh haline girmesine neden olmak
frighten (one) into (something)
v.
178
Phrasals
yelkenlinin rüzgara uzakta ilerlemesine neden olmak
keep away
v.
179
Phrasals
(birinin) rehavete/rahatlığa kapılmasına neden olmak
lull (one) into (something)
v.
180
Phrasals
(birinin) risklerin, tehlikelerin, gerçeğin farkında olmamasına neden olmak
lull (one) into (something)
v.
181
Phrasals
rahatlığa kapılmasına neden olmak
lull into
v.
182
Phrasals
(birinin) bir şey yapmasına neden olmak/yol açmak
provoke (one) to
v.
183
Phrasals
birinin/bir şeyin başarısız olmasına neden olmak
pull someone or something under
v.
184
Phrasals
gecikmesine neden olmak
put back
v.
185
Phrasals
ertelenmesine neden olmak
put back
v.
186
Phrasals
ileri bir tarihe alınmasına neden olmak
put back
v.
187
Phrasals
ileri bir tarihe ertelenmesine neden olmak
put back
v.
188
Phrasals
(bir duruma) neden olmak
stir to (something)
v.
189
Phrasals
birinin bir şey yapmasına neden olmak
stir someone into something
v.
190
Phrasals
birinin bir şey yapmasına neden olmak
stir someone to something
v.
191
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir şeye) takılıp kalmasına neden olmak
strand (someone or something) on (something)
v.
192
Phrasals
bir duyguya kapılmasına neden olmak
strike with
v.
193
Phrasals
yoğun yağış bir şeyin iptal olmasına neden olmak
wash out
v.
194
Phrasals
yoğun yağıştan dolayı iptal edilmesine neden olmak
wash something out
v.
195
Phrasals
yoğun yağış bir şeyin iptal edilmesine neden olmak
wash out
v.
196
Phrasals
olumsuz hava koşulları faaliyet gösterememesine neden olmak
weather in
v.
197
Phrasals
olumsuz hava koşulları olduğu yerde kalmasına neden olmak
weather in
v.
198
Phrasals
olumsuz hava koşulları bir şeyin mahsur kalmasına neden olmak
weather in
v.
199
Phrasals
ertelenmesine/iptal olmasına neden olmak
weather out
v.
200
Phrasals
sonunu bir şekilde bitmesine neden olmak
land in
v.
201
Phrasals
birilerinin/bir şeylerin bir şeye hücum etmesine neden olmak
stampede someone or something into something
v.
202
Phrasals
direksiyonu aniden (birine/bir şeye) kırmasına neden olmak
veer into (someone or something)
v.
203
Phrasals
(bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmasına/hikaye anlatmasına neden olmak
set off on (something)
v.
204
Phrasals
kopmasına neden olmak
shoot off
v.
205
Phrasals
(birinin bir şey) yaşamasına neden olmak
visit (something) on (one)
v.
206
Phrasals
(birinde bir şeye) neden olmak
visit (something) on (one)
v.
207
Phrasals
(bir şeyde bir şeye) neden olmak
visit (something) on (something)
v.
208
Phrasals
(bir şeyin bir şeye) uğramasına neden olmak
visit (something) on (something)
v.
209
Phrasals
(birinin bir şey) yaşamasına neden olmak
visit (something) upon (one)
v.
210
Phrasals
(birinde bir şeye) neden olmak
visit (something) upon (one)
v.
211
Phrasals
(birinin bir şey) yaşamasına neden olmak
visit (something) upon (one)
v.
212
Phrasals
(birinde bir şeye) neden olmak
visit (something) upon (one)
v.
213
Phrasals
(bir şeyde bir şeye) neden olmak
visit (something) upon (something)
v.
214
Phrasals
(bir şeyin bir şeye) uğramasına neden olmak
visit (something) upon (something)
v.
215
Phrasals
sel (birinin bir şeyden/yerden) ayrılmasına neden olmak
wash (someone) out of (something or some place)
v.
216
Phrasals
(bir ağacın) düşerken başka bir ağaca takılmasına neden olmak
hang up
v.
217
Phrasals
rahatsız ederek veya dikkatini dağıtarak (birinin) hata yapmasına neden olmak
mess up
v.
218
Phrasals
yolu tıkayıp yığılmaya neden olmak
back something up
v.
219
Phrasals
bir şeyin olmasına neden olmak
brew something up
v.
220
Phrasals
(bir şeyin) olmasına neden olmak
brew up (something)
v.
221
Phrasals
(birinin/kendinin bir şey yapmasına) neden olmak
bring (someone or oneself) to (do something)
v.
222
Phrasals
birinin bir şey yapmasına neden olmak
bring someone to do something
v.
223
Phrasals
bir şeyin sorgulanmasına neden olmak
bring something into question
v.
224
Phrasals
bir şey olmasına neden olmak
bring something on
v.
225
Phrasals
bir şeye neden olmak
bring something on
v.
226
Phrasals
bir hastalığa neden olmak
bring something on
v.
227
Phrasals
üstüne/tepesine inmesine neden olmak
bring down on
v.
228
Phrasals
bir görüntünün ekranda sabit kalmasına neden olmak
burn (something) into (something)
v.
229
Phrasals
birinin (bir duyguya) kapılmasına neden olmak
catch someone up in something
v.
230
Phrasals
birinin (zihnen) bir şeye takılmasına neden olmak
catch someone up in something
v.
231
Phrasals
(bir şeyden) küçük parçaların kopmasına neden olmak
chip something away (from something)
v.
232
Phrasals
bir şeyi doldurup tıkanmasına neden olmak
choke something up
v.
233
Phrasals
bağırsaklarının boşalmasına neden olmak
clean out
v.
234
Phrasals
birinin bir şeyden (gülmekten) katılmasına neden olmak
convulse someone with something
v.
235
Phrasals
(bitkiye) fazla su vererek büyüyememesine neden olmak
dampen off
v.
236
Phrasals
iki büklüm olmasına neden olmak
double over
v.
237
Phrasals
(birinde bir tepkinin, duygunun) açığa çıkmasına neden olmak
elicit from
v.
238
Phrasals
(bir şeyin) çalı gibi fışkırmasına neden olmak
bush out
v.
239
Phrasals
korkudan bir ruh haline girmesine neden olmak
frighten into
v.
240
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir şeyden/yerden/durumdan) hızla/hemen çıkmasına neden olmak/çıkmasını sağlamak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
241
Phrasals
(birine/bir şeye) çarpıp/vurup bir şeye girmesine neden olmak
knock into (someone or something)
v.
242
Phrasals
birinin (bir şeyi) kırıp geçmesine neden olmak
knock through (something)
v.
243
Phrasals
düğüm olmasına neden olmak
knot together
v.
244
Phrasals
birbirine düğümlenmesine neden olmak
knot together
v.
245
Phrasals
-e şiddetle vurmasına neden olmak
lash against
v.
246
Phrasals
(bir şeyin) altında yatan neden/sebep olmak
lay behind (something)
v.
247
Phrasals
(bir şeye) neden olmak
lead to (something)
v.
248
Phrasals
ile paniğe kapılmasına neden olmak
panic by
v.
249
Phrasals
(birinin birine/bir şeye) karşı önyargılı olmasına neden olmak
prejudice (one) against (someone or something)
v.
250
Phrasals
başarısız olmasına neden olmak
pull under
v.
251
Phrasals
(birinin/bir şeyin bir seviyeyi) aşmasına neden olmak
push (someone or something) over
v.
252
Phrasals
(birinin) kötü/zor/travmatik bir şey yaşamasına neden olmak
put (someone) through (something)
v.
253
Phrasals
(birine/bir şeye) vurmasına/toslamasına neden olmak
ram into (someone or something)
v.
254
Phrasals
-in önüne/huzuruna çıkmasına neden olmak
send before
v.
255
Phrasals
(birinin) nutuk atmasına neden olmak
set (someone) off
v.
256
Phrasals
(birini/bir şeyi) sarmasına/kaplamasına neden olmak
spread over (someone or something)
v.
257
Phrasals
-e takılıp kalmasına neden olmak
strand on
v.
258
Phrasals
(bir şeyle) kıyaslanmasına neden olmak/kıyaslanmasını sağlamak
thrust against (something)
v.
259
Phrasals
(bir şeyle) kıyaslanmasına neden olmak/kıyaslanmasını sağlamak
thrust up against (something)
v.
260
Phrasals
(birinin birine/bir şeye) yüz çevirmesine neden olmak
turn (one) away from (someone or something)
v.
261
Phrasals
(birinin birini/bir şeyi) bırakmasına/terk etmesine neden olmak
turn (one) away from (someone or something)
v.
262
Phrasals
(birinin birinden/bir şeyden) vazgeçmesine/çark etmesine neden olmak
turn (one) away from (someone or something)
v.
263
Phrasals
(birinin/bir şeyin) başına kötü (bir şey) gelmesine neden olmak
wreak (something) upon (someone or something)
v.
Colloquial
264
Colloquial
kişinin bedeninden utanmasına neden olmak
body shame
v.
265
Colloquial
birinin havalarına girmesine neden olmak
give someone a big head
v.
266
Colloquial
iflasına neden olmak
take to the cleaners
v.
267
Colloquial
kendi kendinin başarısızlığına/mahvolmasına vb neden olmak
sign one's own death warrant
v.
268
Colloquial
ölümüne neden olmak
be the death of
v.
269
Colloquial
tüm parasını kaybetmesine neden olmak
take to the cleaners
v.
270
Colloquial
uyumasına neden olmak
lull someone to sleep
v.
271
Colloquial
(kaporta gibi yüzeylerde) göçük ya da çukura neden olmak
dent up
v.
272
Colloquial
(kendi) başarısızlığına neden olmak
do (oneself) in
v.
273
Colloquial
(birinin) başarısızlığına/çöküşüne neden olmak
do (someone) in
v.
274
Colloquial
içine etmesine neden olmak
flub up
v.
275
Colloquial
tepkiye neden olmak
grab
v.
Idioms
276
Idioms
infaala neden olmak
frighten the horses
v.
277
Idioms
karışıklığa neden olmak
play the mischief
v.
278
Idioms
arkasındaki neden/sebep/itici güç olmak
serve as the driving force (behind someone or something)
v.
279
Idioms
(birisinin) ölümüne neden olmak
have (someone's) blood on (one's) head
v.
280
Idioms
yok oluşuna neden olmak
point the bone at
v.
281
Idioms
mahvına neden olmak
point the bone at
v.
282
Idioms
sırıtmasına neden olmak
tickle (someone's) funny bone
v.
283
Idioms
büyük öfkeye/heyecana neden olmak
light the touchpaper
v.
284
Idioms
büyük öfkeye/heyecana neden olmak
light the blue touchpaper
v.
285
Idioms
kendi üstüne yıkılmasına neden olmak
bring something crashing down (around one)
v.
286
Idioms
(birinin) üstüne/tepesine inmesine neden olmak
bring (something) down on (one's) head
v.
287
Idioms
üstüne/tepesine inmesine neden olmak
bring (something) down on (oneself)
v.
288
Idioms
üstüne/tepesine inmesine neden olmak
bring something down on
v.
289
Idioms
sorgulanmasına neden olmak
throw (something) into question
v.
290
Idioms
evsiz kalmasına neden olmak
put (out) on the street
v.
291
Idioms
sokakta kalmasına neden olmak
put (out) on the street
v.
292
Idioms
işlerin durmasına neden olmak
put (someone or something) out of business
v.
293
Idioms
işlerin azalmasına neden olmak
put (someone or something) out of business
v.
294
Idioms
işlerin kesat gitmesine neden olmak
put (someone or something) out of business
v.
295
Idioms
(şirket vb. için) projeden/ihaleden çekilmesine neden olmak
put (someone or something) out of business
v.
296
Idioms
(şirket vb. için) kapanmasına neden olmak
put (someone or something) out of business
v.
297
Idioms
(şirket vb. için) işi bırakmasına neden olmak
put (someone or something) out of business
v.
298
Idioms
vicdan azabı hissetmesine neden olmak
cause (one) qualms
v.
299
Idioms
vicdan azabı hissetmesine neden olmak
cause qualms
v.
300
Idioms
alkış tufanına neden olmak
bring the house down
v.
301
Idioms
anımsamasına neden olmak
ring a bell
v.
302
Idioms
başarısız olmasına neden olmak
load the dice against
v.
303
Idioms
birinin dikkat kesilmesine neden olmak
rivet someone's attention
v.
304
Idioms
başarısızlığına neden olmak
bring to naught
v.
305
Idioms
birinin başarısız olmasına neden olmak
put the skids under someone
v.
306
Idioms
durup düşünmesine neden olmak
give somebody pause
v.
307
Idioms
dedikoduya neden olmak
set tongues wagging
v.
308
Idioms
dedikoduya neden olmak
cause some tongues to wag
v.
309
Idioms
dedikoduya neden olmak
start tongues wagging
v.
310
Idioms
dedikodulara neden olmak
cause some tongues to wag
v.
311
Idioms
durup düşünmesine neden olmak
give pause to somebody
v.
312
Idioms
dedikoduya neden olmak
set tongues a wagging
v.
313
Idioms
durup düşünmesine neden olmak
give someone pause for thought
v.
314
Idioms
diken üstünde olmasına neden olmak
put one on one's guard
v.
315
Idioms
felaketine neden olmak
bring to grief
v.
316
Idioms
endişeye neden olmak
raise some eyebrows
v.
317
Idioms
hayal kırıklığına neden olmak
have one's nose out of joint
v.
318
Idioms
gerçekleşmesine neden olmak
bring to fruition
v.
319
Idioms
endişeye neden olmak
raise eyebrows
v.
320
Idioms
endişeye neden olmak
raise a few eyebrows
v.
321
Idioms
hayal kırıklığına neden olmak
get one's nose out of joint
v.
322
Idioms
hayal kırıklığına neden olmak
put one's nose out of joint
v.
323
Idioms
iki büklüm olmasına neden olmak
double someone over
v.
324
Idioms
içki içmesine neden olmak
drive someone to drink
v.
325
Idioms
karışıklığa neden olmak
cause quite a stir
v.
326
Idioms
karışıklığa neden olmak
make the feathers fly
v.
327
Idioms
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) birinin sahneden kaçmasına neden olmak
laugh someone off the stage
v.
328
Idioms
karışıklığa neden olmak
make the fur fly
v.
329
Idioms
karışıklığa neden olmak
cause a commotion
v.
330
Idioms
soruna neden olmak
foment trouble
v.
331
Idioms
soruna neden olmak
cause quite a stir
v.
332
Idioms
soruna neden olmak
cause a commotion
v.
333
Idioms
tepkiye neden olmak
cause some eyebrows to raise
v.
334
Idioms
tepkiye neden olmak
cause some raised eyebrows
v.
335
Idioms
trafiğin sıkışmasına neden olmak
tie traffic up
v.
336
Idioms
tepkiye neden olmak
cause eyebrows to raise
v.
337
Idioms
(birini bir şey yaparken yakalayarak) utanmasına neden olmak
give someone a red face
v.
338
Idioms
üzücü bir noktaya gelmesine neden olmak
bring to a pretty pass
v.
339
Idioms
yeniden içkiye başlamasına neden olmak
drive someone to drink
v.
340
Idioms
üzücü bir noktaya gelmesine neden olmak
bring to such a pass
v.
341
Idioms
yaşça çökmesine neden olmak
put years on somebody
v.
342
Idioms
bir şeyin yarıda kesilmesine neden olmak
cut (one) down in (one's) prime
v.
343
Idioms
en güzel zamanların yarıda kalmasına neden olmak
cut (one) down in (one's) prime
v.
344
Idioms
(birinin) içgüdüleriyle hareket etmesine neden olmak
drive (one) snaky
v.
345
Idioms
(birinin) içinde tuttuklarını/sakladıklarını dışa vurmasına neden olmak
drive (one) snaky
v.
346
Idioms
(birinin) içinde yatanın dışarı çıkmasına neden olmak
drive (one) snaky
v.
347
Idioms
(birinin) neredeyse kalbinin durmasına neden olmak
give (one) heart failure
v.
348
Idioms
birinin neredeyse kalbinin durmasına neden olmak
give someone heart failure
v.
349
Idioms
birinin bir konuyu derinlemesine/yoğun bir şekilde düşünmesine neden olmak
give someone furiously to think
v.
350
Idioms
bir şeye neden olmaya meyilli olmak
have a way of doing something
v.
351
Idioms
(birinin) yüzünün kızarmasına neden olmak
make (one's) hair curl
v.
352
Idioms
kaosa neden olmak
play (up) old gooseberry [obsolete]
v.
353
Idioms
(bir hastalık) atağı/krizi geçirmesine neden olmak
produce an attack (of some illness)
v.
354
Idioms
bir atağa/krize neden olmak
produce an attack
v.
355
Idioms
(birinin) donakalmasına neden olmak
bring (one) up sharply
v.
356
Idioms
(birinin) donup kalmasına neden olmak
bring (one) up sharply
v.
357
Idioms
(birinin) donakalmasına neden olmak
bring (one) up short
v.
358
Idioms
(birinin) donup kalmasına neden olmak
bring (one) up short
v.
359
Idioms
(birinin) donakalmasına neden olmak
bring (one) up with a start
v.
360
Idioms
(birinin) donup kalmasına neden olmak
bring (one) up with a start
v.
361
Idioms
(birinin) kötü yanlarını dışa vurmasına neden olmak
bring out the worst in (one)
v.
362
Idioms
birinin kötü yanlarını dışa vurmasına neden olmak
bring out the worst in somebody
v.
363
Idioms
yapmasına neden olmak
bring to do
v.
364
Idioms
donakalmasına neden olmak
bring up sharply
v.
365
Idioms
donup kalmasına neden olmak
bring up sharply
v.
366
Idioms
bir şeyden kuşku/şüphe duyulmasına neden olmak
bring/call/throw something into question
v.
367
Idioms
bir şeyin sorgulanmasına neden olmak
bring/call/throw something into question
v.
368
Idioms
(birinden/bir şeyden) şüphe/kuşku duyulmasına neden olmak
call (someone or something) into question
v.
369
Idioms
(birinin/bir şeyin) sorgulanmasına neden olmak
call (someone or something) into question
v.
370
Idioms
(birinin birine/bir şeye) odaklanmasına neden olmak
call (someone or something) to (one's) attention
v.
371
Idioms
tepkiye neden olmak
cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows
v.
372
Idioms
tepkiye neden olmak
cause eyebrows to raise
v.
373
Idioms
tepkiye neden olmak
cause some raised eyebrows
v.
374
Idioms
tepkiye neden olmak
cause raised eyebrows
v.
375
Idioms
dedikodulara neden olmak
cause tongues to wag
v.
376
Idioms
karışıklığa/soruna neden olmak
cause a stir
v.
377
Idioms
karışıklığa/soruna neden olmak
create a stir
v.
378
Idioms
birinin kararını/fikrini değiştirmesine neden olmak
change someone's mind
v.
379
Idioms
(birinin) içki içmesine neden olmak
drive (one) to drink
v.
380
Idioms
içki içmesine neden olmak
drive to drink
v.
381
Idioms
(birinin) bir konuyu derinlemesine/yoğun bir şekilde düşünmesine neden olmak
give (one) furiously to think
v.
382
Idioms
(birinin) durup düşünmesine neden olmak
give (one) pause
v.
383
Idioms
(birinin) durup düşünmesine neden olmak
give (one) pause for thought
v.
384
Idioms
(birinin) durup düşünmesine neden olmak
give (somebody) pause for thought
v.
385
Idioms
(birinin) durup düşünmesine neden olmak
give (somebody) pause
v.
386
Idioms
utanmasına neden olmak
give a red face
v.
387
Idioms
(bir şey) için neden olmak
give cause for (something)
v.
388
Idioms
bir şeye neden olmak
give rise to something
v.
389
Idioms
(bir şeyin) donakalmasına neden olmak
halt (someone or something) (dead) in its tracks
v.
390
Idioms
(birinin) donakalmasına neden olmak
halt (someone or something) (dead) in (one's) tracks
v.
391
Idioms
(birinin) ayakta durmasına neden olmak
keep (someone) on (their) feet
v.
392
Idioms
aşırı kibar/iyi davranarak bilmeden birinin zarar görmesine neden olmak
kill somebody with kindness
v.
393
Idioms
aşırı iyi niyetten dolayı birinin zarar görmesine neden olmak
kill somebody with kindness
v.
394
Idioms
aşırı kibar/iyi davranarak bilmeden birinin zarar görmesine neden olmak
kill with kindness
v.
395
Idioms
aşırı iyi niyetten dolayı birinin zarar görmesine neden olmak
kill with kindness
v.
396
Idioms
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) (birinin) sahneden kaçmasına/inmesine neden olmak
laugh (one) off the stage
v.
397
Idioms
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) sahneden kaçmasına neden olmak
laugh off the stage
v.
398
Idioms
(birinin bir şey) yapmasına neden olmak
lead (one) to (do something)
v.
399
Idioms
(birinin) inanmasına neden olmak
lead (one) to believe
v.
400
Idioms
(bir şey) yapmasına neden olmak
lead one to
v.
401
Idioms
birinin (bir şeye) inanmasına neden olmak
lead somebody to believe (that...)
v.
402
Idioms
inanmasına neden olmak
lead to believe
v.
403
Idioms
yapmasına neden olmak
lead to do
v.
404
Idioms
'-in olası görünmesine neden olmak
lend color to
v.
405
Idioms
bir şeyin olası görünmesine neden olmak
lend colour to something [uk]
v.
406
Idioms
bir şeyin olası görünmesine neden olmak
lend color to something [us]
v.
407
Idioms
(bir şeyin) olası görünmesine neden olmak
lend color to (something)
v.
408
Idioms
birinin/bir şeyin arada kaynayıp gitmesine neden olmak
lose somebody/something in the shuffle
v.
409
Idioms
(birinde/bir şeyde) bir değişikliğe neden olmak
make a difference in (someone or something)
v.
410
Idioms
(birinin) gözlerinin dolmasına neden olmak
move (one) to tears
v.
411
Idioms
strese neden olmak
drives (someone) banana
v.
412
Idioms
(bir şeye) yol açmak/neden olmak
play a part (in something)
v.
413
Idioms
(bir şeye) yol açmak/neden olmak
play your part (in something)
v.
414
Idioms
(birinin) aklını kaçırmasına neden olmak
push (one) over the edge
v.
415
Idioms
(birinin) diken üstünde olmasına neden olmak
put (one) on guard
v.
416
Idioms
başarısız olmasına neden olmak
put the skids under
v.
417
Idioms
düşüşe/gerilemeye neden olmak
put the skids under
v.
418
Idioms
(birinin/bir şeyin) başarısız olmasına neden olmak
put the skids under (someone or something)
v.
419
Idioms
(birinin/bir şeyin) düşüşüne/gerilemesine neden olmak
put the skids under (someone or something)
v.
420
Idioms
protestoya neden olmak
raise a hue and (a) cry
v.
421
Idioms
kazan kaldırmaya neden olmak
raise a hue and (a) cry
v.
422
Idioms
birinin başarısızlığına/mahvolmasına neden olmak
sign someone's death warrant
v.
423
Idioms
kendi kendinin başarısızlığına/mahvolmasına vb neden olmak
sign your own death warrant
v.
424
Idioms
bir şeyin bitmesine/silinmesine neden olmak
sound the death knell of something
v.
425
Idioms
(birinin) aniden donup kalmasına neden olmak
stop (one) cold
v.
426
Idioms
(bir şeyin) aniden donup kalmasına neden olmak
stop (someone or something) (dead) in its tracks
v.
427
Idioms
(birinin) aniden donup kalmasına neden olmak
stop (someone or something) (dead) in one's tracks
v.
428
Idioms
(birinin) aniden donup kalmasına neden olmak
stop (someone) dead
v.
429
Idioms
donakalmasına/kalakalmasına neden olmak
stop someone in their tracks
v.
430
Idioms
şaşkınlıktan/korkudan donup kalmasına neden olmak
stop someone in their tracks
v.
431
Idioms
donakalmasına/kalakalmasına neden olmak
stop someone dead in their tracks
v.
432
Idioms
şaşkınlıktan/korkudan donup kalmasına neden olmak
stop someone dead in their tracks
v.
433
Idioms
karışıklığa neden olmak
throw into confusion
v.
434
Idioms
karışıklığa neden olmak
throw into disarray
v.
435
Idioms
trafiğin sıkışmasına neden olmak
tie up traffic
v.
Speaking
436
Speaking
anne olmak neden beni korkutuyor?
why does being a mum scare me?
expr.
437
Speaking
bu neden sen olmak zorundasın?
why does it have to be you?
expr.
438
Speaking
insanlar neden zengin olmak ister?
why do people want to be rich?
expr.
439
Speaking
neden son günde böyle bir şey olmak zorunda ki?
why did this have to happen on the last day?
expr.
Trade/Economic
440
Trade/Economic
reflasyona neden olmak
reflate
v.
441
Trade/Economic
hızlı satışla hisse fiyatlarının düşmesine neden olmak
bang
v.
442
Trade/Economic
devalüasyona neden olmak
devalue
v.
443
Trade/Economic
paranın değerinin düşmesine neden olmak
devalue
v.
444
Trade/Economic
(pazarda) durgunluğa neden olmak
slump
v.
Law
445
Law
hasara neden olmak
estrepe
v.
446
Law
zarara neden olmak
cause harm
v.
447
Law
zarara neden olmak
cause a loss
v.
448
Law
zarara neden olmak
damnify
v.
449
Law
zarara neden olmak
cause to harm
v.
450
Law
umumi zarara neden olmak
conduce to public mischief
v.
Politics
451
Politics
sorunlara neden olmak
cause a disadvantage
v.
452
Politics
zarara neden olmak
cause a damage
v.
453
Politics
ye neden olmak
lead up
v.
Technical
454
Technical
amonyak bileşikleri karıştırmaya neden olmak
ammonify
v.
455
Technical
genişlemeye neden olmak
dilate
v.
456
Technical
girdaba neden olmak
swirl
v.
457
Technical
kabını sallayarak bir sıvının hareketine neden olmak
agitate
v.
458
Technical
sapmaya neden olmak
deviate
v.
459
Technical
tutulmaya neden olmak
eclipse
v.
Electric
460
Electric
voltaj azalmasına neden olmak
brown out
v.
Textile
461
Textile
büzülmeye neden olmak
cause schrinkage
v.
462
Textile
fire vermesine neden olmak
cause schrinkage
v.
463
Textile
küçülmeye neden olmak
cause schrinkage
v.
Aeronautic
464
Aeronautic
uçağın ağırlığının burun tekerleği çevresinde yoğunlaşmasına neden olmak
wheelbarrow
v.
Marine
465
Marine
(geminin) faça edip beklemesine neden olmak
bring to
v.
466
Marine
sintineye hasar vererek sızıntıya neden olmak
billage
v.
Medical
467
Medical
hastanın ölmesine neden olmak
cause the death of the patient
v.
468
Medical
hastanın ölümüne neden olmak
cause the death of the patient
v.
469
Medical
travmaya neden olmak
traumatise
v.
470
Medical
travmaya neden olmak
traumatize
v.
471
Medical
yanlış tanı koymaya neden olmak
lead to a misdiagnosis
v.
472
Medical
(kırmızı kan hücrelerinin) kümelenmesine neden olmak
hemagglutinate
v.
473
Medical
(kırmızı kan hücrelerinin) yığılmasına neden olmak
hemagglutinate
v.
474
Medical
bağırsak tıkanmasıyla şiddetli kabızlığa neden olmak
obstipate
v.
475
Medical
lokal konjesyona neden olmak
draw
v.
476
Medical
belirli bir noktada sıvı birikmesine neden olmak
draw
v.
477
Medical
kabarcıklara neden olmak
draw
v.
478
Medical
fibrilasyona neden olmak
fibrillate
v.
479
Medical
kalbin kasılmasına neden olmak
fibrillate
v.
Physiology
480
Physiology
elektrotonusa neden olmak
electrotonize
v.
Pathology
481
Pathology
başta domuz olmak üzere memelilerden insanlara bulaşarak ateş ve kas ağrısına neden olan bir virüs
nipah virus
n.
482
Pathology
(kaslarda) tetanik spazmlara neden olmak
tetanize
v.
483
Pathology
(kaslarda) tetanik spazmlara neden olmak
tetanise
v.
484
Pathology
amboliye neden olmak
embolise
v.
485
Pathology
amboliye neden olmak
embolize
v.
Pharmaceutics
486
Pharmaceutics
şarbon dahil olmak üzere çeşitli bakterilerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılan bir tetrasiklin antibiyotik
doxycycline
n.
Physics
487
Physics
(bir gazın) sızımına neden olmak
effuse
v.
Biology
488
Biology
(dna'nın) transkripsiyona uğramasına neden olmak
transcribe
v.
489
Biology
genetik transformasyona neden olmak
transform
v.
Astronomy
490
Astronomy
yörüngeden çıkmaya neden olmak
de-orbit
v.
Botanic
491
Botanic
(ışık yetersizliği nedeniyle) bitkinin cılızlaşıp solmasına neden olmak
draw
v.
Philosophy
492
Philosophy
insan bilincinin sınırını aşmasına neden olmak
transcendentalize
v.
Sport
493
Sport
özellikle oyuncunun atılmasına neden olmak için alçak atış serisinin ardından yüksek bir atış yapmak
elevate
v.
494
Sport
(bilardo topunun) çarpıp geri sıçramasına neden olmak
double [uk]
v.
495
Sport
(bilardo topu) geri sekmesine neden olmak
double [uk]
v.
Baseball
496
Baseball
oyuncunun oyundan atılmasına neden olmak
strike out
v.
Printery
497
Printery
basılmış bir sayfada istenmeden çıkan bir boş alana neden olmak
bite
v.
498
Printery
sayfa kenarından taşmaya neden olmak
bleed
v.
Archaic
499
Archaic
acıya neden olmak
engrieve
v.
Slang
500
Slang
birinin eşcinsel/gey olmasına neden olmak
queer up
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of neden olmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy