English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | regulate v. | düzenlemek | ||
It is important to bear in mind that this is an issue that cannot be regulated by private enterprise. Bunun özel teşebbüs tarafından düzenlenemeyecek bir konu olduğunu akılda tutmak önemlidir. More Sentences |
||||
Common Usage | regulate v. | düzene sokmak | ||
The doctor prescribed pills to regulate my hormones. Doktor hormonlarımı düzene sokmak amacıyla haplar yazdı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | regulate v. | düzenleme yapmak | ||
The bigger the EU becomes, the more difficult it becomes to regulate in detail using EU provisions. AB büyüdükçe, AB hükümlerini kullanarak ayrıntılı düzenleme yapmak daha zor hale gelmektedir. More Sentences |
||||
General | regulate v. | (yasayla) düzenlemek | ||
They approved legislation regulating live streaming. Canlı yayınları düzenleyen mevzuatı onayladılar. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | regulate v. | düzenlemek | ||
That is how the Member States are obliged to regulate the arms trade. Üye Devletler silah ticaretini bu şekilde düzenlemekle yükümlüdür. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | regulate v. | ayarlamak | ||
General | ||||
General | regulate v. | işleyişini ayarlamak | ||
General | regulate v. | işleyişini regüle etmek | ||
General | regulate v. | uydurmak | ||
General | regulate v. | ayar etmek | ||
General | regulate v. | çalışmasını ayarlamak | ||
General | regulate v. | işleyişini düzenlemek | ||
General | regulate v. | çalışmasını regüle etmek | ||
General | regulate v. | çalışmasını denetlemek | ||
General | regulate v. | işleyişini denetlemek | ||
General | regulate v. | çalışmasını düzenlemek | ||
General | regulate v. | düzene koymak | ||
General | regulate v. | ayar çekmek | ||
General | regulate v. | ayarlamak | ||
General | regulate v. | yoluna koymak | ||
General | regulate v. | düzene sokmak | ||
General | regulate v. | düzeltmek | ||
General | regulate v. | nizama getirmek | ||
General | regulate v. | tanzim etmek | ||
General | regulate v. | nizamlamak | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | regulate v. | ayarlamak | ||
Trade/Economic | regulate v. | denetim altına almak | ||
Trade/Economic | regulate v. | yoluna koymak | ||
Technical | ||||
Technical | regulate v. | regüle etmek |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | sale of foodstuffs by a municipality so as to regulate the prices n. | tanzim satışı |
General | regulate down v. | ayarını düşürmek |
General | regulate the traffic v. | trafiği düzenlemek |
General | regulate [obsolete] v. | disipline sokmak |
General | regulate [obsolete] v. | terbiye etmek |
General | regulate a watch v. | saati ayarlamak |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | regulate the level of demand v. | talep seviyesini düzenlemek |
Law | ||
Law | power to regulate n. | düzenleme yetkisi |