uydurmak - Turkish English Dictionary
History

uydurmak



Meanings of "uydurmak" in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

Turkish English
Common Usage
uydurmak make up v.
uydurmak fabricate v.
General
uydurmak fudge v.
uydurmak feign v.
uydurmak cook up v.
uydurmak dream up v.
uydurmak tune up v.
uydurmak reconcile v.
uydurmak attune v.
uydurmak syntonize v.
uydurmak frame v.
uydurmak dispose v.
uydurmak gear v.
uydurmak quadrate v.
uydurmak key v.
uydurmak fake v.
uydurmak concoct v.
uydurmak tally up v.
uydurmak fabricate v.
uydurmak tailor v.
uydurmak fib v.
uydurmak shift v.
uydurmak assimilate to v.
uydurmak spin v.
uydurmak match v.
uydurmak square with v.
uydurmak accommodate v.
uydurmak suit v.
uydurmak adjust v.
uydurmak tune v.
uydurmak square v.
uydurmak get v.
uydurmak manufacture v.
uydurmak adapt v.
uydurmak cook v.
uydurmak regulate v.
uydurmak forge v.
uydurmak improvise v.
uydurmak romance v.
uydurmak attemper v.
uydurmak mint v.
uydurmak invent v.
uydurmak devise v.
uydurmak fake up v.
uydurmak tell a fib v.
uydurmak tally v.
uydurmak fashion v.
uydurmak coin v.
uydurmak assimilate v.
uydurmak measure v.
uydurmak time v.
uydurmak conform v.
uydurmak trump up v.
uydurmak make something up v.
uydurmak fit v.
uydurmak fit in v.
uydurmak harmonize v.
uydurmak contrive v.
uydurmak think up v.
uydurmak assimilate with v.
uydurmak assimilate into v.
uydurmak harmonise v.
uydurmak turn [obsolete] v.
uydurmak aptate [obsolete] v.
uydurmak assimulate v.
uydurmak make v.
uydurmak vamp v.
uydurmak meeten v.
uydurmak mock [obsolete] v.
uydurmak morigerate v.
uydurmak imagine v.
uydurmak improvisatise [obsolete] v.
uydurmak improvisatize [obsolete] v.
uydurmak ingeniate [obsolete] v.
uydurmak instrument v.
uydurmak custom-tailor v.
uydurmak domesticate v.
uydurmak convenience v.
uydurmak correct [obsolete] v.
uydurmak correctify v.
uydurmak find v.
uydurmak ordain v.
Phrasals
uydurmak conjure up v.
uydurmak play off v.
uydurmak work something down (over something) v.
uydurmak vamp up v.
uydurmak vamp up v.
Colloquial
uydurmak gin (up) [us] v.
Idioms
uydurmak talk through one's hat v.
uydurmak draw the longbow v.
uydurmak make something up out of whole cloth v.
uydurmak make up v.
uydurmak invent something out of whole cloth v.
uydurmak talk out of the back of (one's) head v.
uydurmak talk out of (one's) hat v.
uydurmak talk through the back of (one's) neck v.
uydurmak make something of whole cloth v.
uydurmak make something up of whole cloth [us] v.
uydurmak make up out of whole cloth v.
uydurmak talk through hat v.
uydurmak talk through the back of your head v.
uydurmak talk through your hat [old-fashioned] v.
Law
uydurmak fabricate v.
uydurmak frame v.
Technical
uydurmak fit v.
Archaic
uydurmak fayne v.
uydurmak feign v.
Slang
uydurmak make stuff up v.
uydurmak balls about v.

Meanings of "uydurmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 317 result(s)

Turkish English
General
ayak uydurmak keep step v.
ayak uydurmak conform one's behavior to v.
ayak uydurmak settle v.
ayak uydurmak humour v.
çağa ayak uydurmak move with the times v.
kılıfına uydurmak hush up v.
kılıfına uydurmak cover up v.
duruma uydurmak customise v.
ayak uydurmak (çağa/zamana) keep up with v.
çağa ayak uydurmak keep up with the times v.
adım uydurmak fall in step v.
uydurmak (hikaye/yalan) concoct v.
yerine uydurmak fit in v.
zamana ayak uydurmak march with the times v.
uydurmak (bahane) manufacture v.
zamana ayak uydurmak move with the times v.
işini uydurmak manage v.
adım uydurmak (başkalarına) be in step with v.
zamana ayak uydurmak keep up with the times v.
ayak uydurmak keep pace with v.
ayak uydurmak keep in step with v.
birbirine uydurmak tally up v.
ayak uydurmak string along with v.
kitabına uydurmak wangle v.
uydurmak (birbirine) match v.
kafadan uydurmak make up v.
ayak uydurmak keep step with v.
ayak uydurmak fall in step with v.
birine ayak uydurmak accommodate one's pace v.
ayak uydurmak fall into step with v.
ayak uydurmak fall in step v.
zorla uydurmak fit tightly v.
kılıfına uydurmak camouflage v.
içine uydurmak fit inside v.
bahane uydurmak find a pretext v.
ayak uydurmak keep up with v.
ayak uydurmak keep pace v.
ayak uydurmak keep up v.
anında uydurmak improvise v.
biraz uydurmak fudge v.
kılıfına uydurmak disguise v.
şeytana uydurmak tempt v.
ayak uydurmak accommodate oneself to v.
ayak uydurmak string along v.
sözcük uydurmak coin v.
akla uydurmak make something reasonable v.
bahane uydurmak feign an excuse v.
bir şeyi başka bir şeye uydurmak tally up with v.
bahane uydurmak allege an excuse v.
birine ayak uydurmak accommodate one's step to v.
ayak uydurmak humor v.
bahane uydurmak concoct an excuse v.
ayak uydurmak temporize v.
ayak uydurmak temporise v.
ayak uydurmak suit up v.
ayak uydurmak (zamana) keep up with v.
ayak uydurmak keep in step (with) v.
bahane uydurmak make up an excuse v.
kitabına uydurmak find a way to make (something illegal) look legal v.
teknolojiye ayak uydurmak keep pace with technology v.
teknolojiye ayak uydurmak comply with the technology v.
bir ifade uydurmak coin a phrase v.
bir söz uydurmak coin a phrase v.
ayak uydurmak attune v.
çağa ayak uydurmak modernise v.
çağa ayak uydurmak modernize v.
ayak uydurmak fit v.
-e ayak uydurmak be in step with v.
-e uydurmak attune to v.
-e uydurmak key to v.
-e ayak uydurmak keep up with v.
-e uydurmak tie in to v.
-e uydurmak tie in with v.
güne uydurmak get up to date (with) v.
zamana uydurmak get up to date (with) v.
birbirine uydurmak match v.
kanıt uydurmak fabricate evidence v.
başkalarına ayak uydurmak be in step v.
ortama ayak uydurmak fall into step with v.
ortama ayak uydurmak fit in with the crowd v.
ortama ayak uydurmak fall in step with v.
bahane uydurmak allege as a pretext v.
bahane uydurmak pretext v.
arka plana uydurmak blend into the background v.
hikaye uydurmak make up a story v.
bir hikaye uydurmak plant a story v.
ayak uydurmak adapt oneself to v.
yerine uydurmak true up v.
bir yalan uydurmak invent a lie v.
hikayeler uydurmak make up stories v.
duruma uydurmak customize v.
bir özür uydurmak invent an excuse v.
birbirlerine uydurmak accommodate v.
kelt kültürüne uydurmak celticize v.
çevreye uydurmak naturalise v.
çevreye uydurmak naturalize v.
pratik ihtiyaçlara ayak uydurmak temporize v.
pratik ihtiyaçlara ayak uydurmak temporise v.
ayak uydurmak track v.
yerine uydurmak true v.
mazeret uydurmak alibi v.
ahlak kurallarına uydurmak ethicize v.
törelere uydurmak ethicize v.
ahlak kurallarına uydurmak ethicise v.
törelere uydurmak ethicise v.
teknolojiye ayak uydurmak keep up pace with the technology v.
dudak uydurmak lip-sync v.
dudak uydurmak lip-synch v.
pratik zeka ile uydurmak hatch v.
ayak uydurmak hold up v.
ayak uydurmak humorize v.
ayak uydurmak humorise v.
duymayıp uydurmak mishear v.
anında uydurmak improvisatise [obsolete] v.
anında uydurmak improvisatize [obsolete] v.
ayak uydurmak comply [obsolete] v.
çevreye uydurmak domesticate v.
(sözcük veya ifadeyi) lehçeye uydurmak polonize [us] v.
(sözcük veya ifadeyi) lehçeye uydurmak polonise [uk] v.
(fotoğrafı mozaikteki diğer fotoğraflara uydurmak için) kenarını inceltmek featheredge v.
işini uydurmak contrive v.
(nesneleri) birbirine uydurmak coordinate v.
(kıyafetleri) birbirine uydurmak coordinate v.
kitabına uydurmak finagle v.
çevreye uydurmak orient v.
(duruma) ayak uydurmak orientate v.
önceden uydurmak preattune v.
fransız politikalarına uydurmak frenchify v.
socinianizme uydurmak socinianize v.
socinianizme uydurmak socinianise v.
ayak uydurmak scale v.
'-e uydurmak anlamı veren son ek -ize suf.
-e uydurmak anlamı veren son ek -ise suf.
Phrasals
kendini uydurmak strike in with v.
(bir şeye) alışmak/ayak uydurmak adapt (something) to (something) v.
bir şeye veya birine ayak uydurmak/alışmak adapt someone or something v.
kendini çevreye uydurmak accommodate oneself v.
bir şeyin şeklini başka bir şeye göre değiştirip üstüne uydurmak work something down (over something) v.
bir şey yaratmak/planlamak/uydurmak drum up v.
(bir bilgiden) bir hikaye uydurmak weave (something) from (something) else v.
duyulan bir şeyden/varsayımdan yola çıkarak bir hikaye uydurmak weave something from something v.
hikayenin bazı yerlerini uydurmak embellish something with something v.
(bir şeyden başka bir şey) uydurmak/yapmak make up (something) from (something) v.
(bir şeyleri) bir araya getirip (başka bir şeyler) uydurmak make up (something) from (something) v.
birbirine uydurmak sync up v.
(bir şeye) göre uydurmak square up with (something) v.
apar topar bir şey uydurmak patch together v.
(bir şeyi birine/bir şeye) uydurmak tailor (something) to (someone or something) v.
birini/bir şeyi birine/bir şeye uydurmak tailor someone or something to someone or something v.
anında/o anda uydurmak vamp up v.
(bir şeye) uydurmak key to (something) v.
belli bir kesime/amaca uydurmak gear to (someone or something) v.
bir şeyi belli bir kesime/amaca uydurmak gear something to someone or something v.
ayak uydurmak follow along v.
(kendini bir şeye) uydurmak accommodate (oneself) to (something) v.
bir şeye ayak uydurmak adapt to something v.
'-e ayak uydurmak adapt to v.
bir şeyi bir şeye uydurmak adjust something to something v.
bir şey için bir şey uydurmak/ayarlamak appropriate something for something v.
'-e ayak uydurmak attune to v.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) uydurmak attune (someone or something) to (someone or something else) v.
bir şeyi bir şeyle uydurmak coordinate something with something v.
bir şey uydurmak dream something up v.
bir şeyi bir şeye uydurmak fit something to something v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak fit in with (someone or something) v.
'-e ayak uydurmak fit in v.
'-e ayak uydurmak fit into v.
bir şeyi bir şeyin üstüne uydurmak/takmak fit something on something v.
bir şeyi bir şeyin üstüne uydurmak/takmak fit something onto something v.
bir şeyi bir şeyin üstüne uydurmak/takmak fit something on v.
(bir şey) uydurmak gin up (something) [us] v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak go with (someone or something) v.
(bir şeyi) uydurmak keep to (something) v.
(bir şeye) ayak uydurmak keep up with (something) v.
(inandırıcı olmayan) mazeret uydurmak trundle out [uk] v.
ayak uydurmak tumble to [uk] v.
(bir şeyle/şeye) uydurmak reconcile with (something) v.
(bir sözcüğe) uydurmak rhyme with (something) v.
(bir şeye) ayak uydurmak roll with (something) v.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) uydurmak suit (someone or something) to (someone or something) v.
ayak uydurmak bear up v.
Phrases
ayak uydurmak drift with the stream v.
bir ifade uydurmak gerekirse to coin a phrase expr.
Colloquial
ayak uydurmak keep step v.
ayak uydurmak keep pace v.
bir hikaye uydurmak make up a story v.
kitabına uydurmak suit one's book v.
(birine) bir mazeret uydurmak give (someone) an out v.
(bir şeylerden) başka (bir şey) çıkarmak/uydurmak make (something) from (other things) v.
düzene ayak uydurmak go along to get along v.
Idioms
yaptıkça/ilerledikçe uydurmak make (something) up as (one) goes (along) v.
bir işi yapmaya devam ederken doğaçlama yapmak/uydurmak/sallamak make (something) up as (one) goes (along) v.
ayak üstü uydurmak be whistling in the wind v.
ayak uydurmak stay abreast of (someone or something) v.
adım uydurmak keep in step with someone v.
adım uydurmak march in step with someone v.
adım uydurmak be in step with someone v.
adım uydurmak get into step with someone v.
ayak uydurmak find one's feet v.
ayak uydurmak keep pace with v.
ayak uydurmak follow suit v.
ayak uydurmak keep up with v.
çağa uydurmak keep up with the times v.
çağa/zamana ayak uydurmak get with the times v.
kendini yeni koşullara uydurmak adjust oneself to v.
kafadan uydurmak be talking through one's hat v.
kurallara ayak uydurmak toe the line v.
tempoya ayak uydurmak move to the beat v.
(sayı vb.) uydurmak pluck something out of the air v.
zamana ayak uydurmak keep abreast of the times v.
yalan atmak/uydurmak spin somebody a line v.
müziğin ritmine ayak uydurmak keep good time v.
olumsuz hava koşullarına iyi ayak uydurmak make good weather of it [obsolete] v.
ayak uydurmak hold way [obsolete] v.
ayak uydurmak keep way [obsolete] v.
ayak uydurmak hold tack with v.
(birine) yalan uydurmak pitch (one) a line v.
(birine) yalan uydurmak pitch a line (to somebody) v.
(birine) hikaye/mazeret uydurmak pitch a line (to somebody) v.
(birine) yalan uydurmak pitch a story (to somebody) v.
(birine) hikaye/mazeret uydurmak pitch a story (to somebody) v.
(birine) yalan uydurmak pitch a yarn (to somebody) v.
(birine) hikaye/mazeret uydurmak pitch a yarn (to somebody) v.
(birine) yalan uydurmak pitch (one) a story v.
(birine) hikaye/mazeret uydurmak pitch (one) a story v.
(birine) yalan uydurmak pitch (one) a yarn v.
(birine) hikaye/mazeret uydurmak pitch (one) a yarn v.
(birine) bir hikaye uydurmak spin (one) a story v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak spin (one) a story v.
(birine) bir hikaye uydurmak spin (one) a tale v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak spin (one) a tale v.
(birine) bir hikaye uydurmak spin (somebody) a yarn v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak spin (somebody) a yarn v.
(birine) bir hikaye uydurmak spin (somebody) a tale v.
(birine) bir yalan uydurmak/atmak spin (somebody) a tale v.
bir tarafından uydurmak talk through the back of (one's) neck v.
çağa ayak uydurmak keep in step with the times v.
zamana ayak uydurmak keep in step with the times v.
(birine/yanındakine) ayak uydurmak fall into step (beside/with somebody) v.
işine ayak uydurmak keep one's head above water v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak march in time (with someone or something) v.
farklı şeyleri bir araya getirip uydurmak mix and match v.
(kendini) birine/bir şeye uydurmak adjust (oneself) to someone or something v.
(kendini/bir şeyi bir şeye) uydurmak adjust (oneself or something) to (something) v.
herkese ayak uydurmak be all things to all men v.
herkese ayak uydurmak be all things to all people v.
herkese ayak uydurmak be all things to all men v.
herkese ayak uydurmak be all things to all people v.
herkese ayak uydurmak be all things to all men/people v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak be in step (with someone or something) v.
ayak uydurmak/uyduramamak be in/out of step v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak be in step (with somebody/something) v.
birini/bir şeyi günümüze uydurmak bring someone or something up-to-date v.
bahane uydurmak cop a plea v.
bir ritme ayak uydurmak dance to a tune v.
bir şeylere ayak uydurmak dance to a tune v.
ayak uydurmak dance to a tune v.
koşullara uyum sağlamak/ayak uydurmak dance to a tune v.
ayak uydurmak fall into step v.
ayak uydurmak find feet v.
ayak uydurmak find your feet v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak get in sync (with someone or something) v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak get into step (with someone or something) v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak get in step (with someone or something) v.
(birine/bir şeye) adımlarını uydurmak keep in step (with someone or something) v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak keep in step (with someone or something) v.
(birine/bir şeye) uydurmak keep in step (with someone or something) v.
ayak uydurmak march in step v.
adım uydurmak march in step v.
(birine/bir şeye) adım uydurmak march in step (with someone or something) v.
(birine/bir şeye) ayak uydurmak march in step (with someone or something) v.
(birine) ayak uydurmak match (one) stride for stride v.
(bir şeyi) uydurmak pluck (something) out of the air v.
(bir şeyi) uydurmak pluck (something) out of the thin air v.
(bir şeyi) uydurmak pull (something) out of the/thin air v.
hikaye uydurmak spin (one) a yarn v.
tempoya ayak uydurmak stand the pace v.
tempoya ayak uydurmak stay the pace v.
bir tarafından uydurmak talk through the back of your head v.
Speaking
bu sisteme ayak uydurmak zorundasınız you have to follow that system expr.
Trade/Economic
müşteriye uydurmak customize v.
müşteriye uydurmak customise v.
talebe ayak uydurmak keep pace with demand v.
Law
sahte itiraf uydurmak verbal [uk/australia] v.
Technical
birbirine uydurmak match v.
Psychology
neden uydurmak rationalise v.
Math
kurala uydurmak correct v.
Physics
fizik kurallarına uydurmak correct v.
Social Sciences
batı standartlarına uydurmak occidentalize v.
batı kültürüne uydurmak occidentalize v.
batı standartlarına uydurmak occidentalise v.
batı kültürüne uydurmak occidentalise v.
Literature
(öykü, fable, hikaye) uydurmak fabulate v.
(fabl) uydurmak fabulize v.
(fabl) uydurmak fabulise v.
Linguistics
(dilbilimsel formu) fransızca formlara uydurmak frenchify v.
Military
ani ve hızlı değişikliklere ayak uydurmak için eğitilmiş topçu sınıfı flying artillery n.
araziye uydurmak blend v.
renklere uydurmak blend v.
Music
müziğe göre şarkı uydurmak vamp v.
melodiye uydurmak melodize v.
melodiye uydurmak melodise v.
Slang
kıçından/götünden uydurmak pull (something) out of (one's) ass v.
götünden uydurmak talk through one's ass v.
götünden uydurmak talk out of one's ass v.
götünden uydurmak talk out of one's arse v.
götünden uydurmak talk through one's arse v.
kıçından uydurmak talk out of one's ass v.
kıçından uydurmak talk out of one's arse v.
kıçından uydurmak talk through one's ass v.
kıçından uydurmak talk through one's arse v.
sallamak/uydurmak blow smoke v.
götünden uydurmak be talking out of (one's) arse [uk] v.
kıçından uydurmak be talking out of (one's) arse [uk] v.
götünden uydurmak be talking out of your arse [uk] v.
kıçından uydurmak be talking out of your arse [uk] v.
götünden uydurmak shit out v.