Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çok/büyük miktarda | sheer volume of adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çok büyük miktarda para | kings ransom n. |
General | çok büyük miktarda üretmek | overproduce v. |
General | çok büyük miktarda | vast adj. |
General | çok büyük miktarda | at a tremendous rate adv. |
Phrases | ||
Phrases | çok büyük miktarda para | an immense amount of money expr. |
Colloquial | ||
Colloquial | çok büyük miktarda | hand over fist expr. |
Idioms | ||
Idioms | (bir şey) çok büyük miktarda olmak | have (something) coming out of (one's) ears v. |
Idioms | çok büyük miktarda | to beat the band expr. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | çok büyük miktarda para içeren anlaşma veya ticari işlem | megadeal n. |
Trade/Economic | çok büyük miktarda para sağlamak | overfund v. |
Computer | ||
Computer | bilgisayar çipinde çok büyük miktarda veri depolamaya yarayan birkaç yüz nikel atomlu mikroskobik küme | nanodot n. |
Computer | çok büyük miktarda bellek kullanan bilgisayar programı | bloatware n. |
British Slang | ||
British Slang | çok büyük miktarda para | wad n. |