üst ve alt - Turkish English Dictionary

üst ve alt

Meanings of "üst ve alt" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Computer
üst ve alt top and bottom n.

Meanings of "üst ve alt" with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

Turkish English
General
alt benlik ve üst benlik lower-self and higher-self n.
üst ve alt bölgeler arasında yer alan dünya middle-earth n.
çift kanatlı uçağın üst ve alt kanat düzlemleri arasındaki en kısa mesafe gap n.
(yazı, çizim) kağıdın alt ve üst bölümleri outside n.
üst ve alt arasında bulunan middle adj.
(hanedan armaları) üst ve alt bölümü ayıran çiçeklerle süslü counterfleury adj.
(hanedan armaları) üst ve alt bölümü ayıran çiçeklerle süslü counterflory adj.
Trade/Economic
alt ve üst sınırlar arasındaki değişik fiyat oranları scale of rates n.
değişken oranlı bir borç senedinde faiz oranının alt ve üst sınırları collar n.
değişmenin alt ve üst sınırları range n.
iktisadi dalgalanmanın en üst ve en alt noktaları peaks and throughs of business activity n.
maaşların arasında değişme gösterdiği alt ve üst sınırlar salary range n.
Technical
üst ve alt kısmı orijinal ve ortası renkli bir taklitten oluşan üç parçalı kompozit taş triplets n.
alt ve üst rutubet sınırı lower and upper moisture limit n.
alt ve üst sınırlar lower and upper limits n.
üst ve alt rutubet sınırı upper and lower moisture limit n.
üst ve alt geçit interchange n.
(baskı makinesi) alt ve üst çalışma platformları olan büyük bir makine double-decker n.
Computer
alt ve üst sınırlar arası range n.
üst-yazı ve alt-yazı sınırlı büyük işleç large operator with over-script and under-script limits n.
ekranın üst ve alt yarılarının eşzamanlı yenilendiği pasif matris ekran tipi dual scan display n.
Informatics
alt simgeler ve üst simgeler subscripts and superscripts n.
Radio
alt ve üst dönüştürücü up-and down-converter n.
Textile
alt ve üst ayrı takımlanabilen spor giysi mix and match sportwear n.
Construction
yürüyen merdivenlerin üst ve alt kısımlarında bulunup basamaklarla zemin arasına nesnelerin sıkışmasını engelleyen dişli plaka comb n.
Medical
alt ve üst mesafe disk yükseklikleri upper and lower disc spaces heights n.
alt ve üst ekstremitelerde arteryel ve venöz trombozlar arterial and venous thrombosis over the lower and upper extremities n.
alt ve üst folyo base and lidding foil n.
gövdeyi üst ve alt iki yarıma ayıran transvers düzlem horizontal plane n.
tekrarlayan üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları recurrent upper and lower respiratory tract infections n.
üst ve alt hava yolları arasındaki etkileşim interaction between the upper and lower airways n.
üst ve alt ekstremiteler upper and lower extremities n.
üst ve alt göz kapağı upper and lower eyelids n.
üst ve alt motor nöron dejenerasyonu upper and lower motor neuron degeneration n.
üst ve alt solunum yolu alerjik hastalıkları allergic diseases of upper and lower respiratory systems n.
üst ve alt gastrointestinal sistem röntgeni gi series n.
sindirim ve emilimi alt üst edip zafiyete yol açan tabific adj.
Anatomy
gözün dış köşesi (üst ve alt göz kapaklarının birleştiği yer) temporal canthus n.
iskeletin göğüs kemeri, pelvis kemeri ve üst-alt uzuvları içeren kısmı appendicular skeleton n.
üst ve alt el ve ayak damarlarını bağlayan toplardamarlar vena intercapitalis n.
üst ve alt el ve ayak damarlarını bağlayan toplardamarlar intercapitular vein n.
ayak tarağına kan taşıyan damarların üst ve alt kolları vena metatarsus n.
ayak tarağına kan taşıyan damarların üst ve alt kolları metatarsal vein n.
üst karın duvarı, alt kaburgalar arası boşluk ve karnı boşaltan damarlar vena musculophrenica n.
üst karın duvarı, alt kaburgalar arası boşluk ve karnı boşaltan damarlar musculophrenic vein n.
kuşlar, balıklar, sürüngenler ve amfibilerin üst ve alt çenelerini birleştiren kemik veya kıkırdağımsı yapı quadrate n.
alt ve üst çeneyle ilgili bimaxillary adj.
alt ve üst çeneyi etkileyen bimaxillary adj.
alt ve üst çeneye ait bimaxillary adj.
alt ve üst çeneye dair bimaxillary adj.
Dentistry
üst ve alt çenelerde üzerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntıya kan akışı sağlayan çene altı atardamarı uzantısı alveolar artery n.
üst ve alt çenelerde üzerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntıya kan akışı sağlayan çene altı atardamarı uzantısı arteria alveolaris n.
üst ve alt çenelerde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntılar alveolar processes n.
üst ve alt çenelerde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntıların erimesi alveolar resorption n.
dişçilikte alt ve üst çene arasındaki yapısal ilişkiyi tespitte kullanılan özel alet face bow n.
alt ve üst çene kapatıldığında dişlerin hizalanması occlusion n.
(alt ve üst dişler) çiğneme için hizalanmak occlude v.
Physiology
temas halindeyken üst ve alt diş yüzeylerinin arasındaki ilişki occlusion n.
Printing
sayfaları bir arada tutması için el yapımı kitapların sırtının en üst ve en alt kısmına atılan ilmek kettle-stitch n.
Math
sınıf aralığının üst ve alt sınırlarının aritmetik ortalaması midpoint n.
Marine Biology
ışın yüzgeçli ve üst çenesi çıkıntılı olan balıkların çoğunu içeren teleostei alt sınıfına mensup balıklara verilen ad teleost n.
ışın yüzgeçli ve üst çenesi çıkıntılı olan bir balık (alt)takımı anacanthini n.
sivri uçlu ve kemikli bir gagası olan, alt çenesinde iki dişi olup üst çenesinde dişleri olmayan bir deniz memelisi cinsi xiphius n.
üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan (kuyruk yüzgeci) diphycercal adj.
kuyruk yüzgecinin üst ve alt bölümleri tıpatıp veya çok benzer olup omurgası uca kadar uzanan ve yukarı doğru kıvrılmayan diphycercal adj.
Zoology
hortumu büyük olup, mızrak şeklinde alt ve üst çeneye sahip, çift kanatlı böceklerin bir şubesi tanystomata n.
kuzey yarımküre'ye özgü üst kısımları gri alt kısımları beyaz tüylü, büyük kulaklı ve kısa kuyruklu çeşitli küçük kemirgenlere verilen ad wood rat n.
kuzey yarımküre'ye özgü üst kısımları gri alt kısımları beyaz tüylü, büyük kulaklı ve kısa kuyruklu çeşitli küçük kemirgenlere verilen ad wood-rat n.
kaplumbağalarda üst kabuk ve alt kabuğu birbirine bağlayan yanal kemikli plakalardan biri bridge n.
(bazı omurgalılar) alt ve üst çenesi eşit olan paragnathous adj.
Botanic
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki shellflower (chelone glabra) n.
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki shell-flower n.
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki snakehead n.
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki snake-head n.
mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan, kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yaşayan çok yıllık gösterişli bir bitki turtlehead n.
kuzey amerika'nın orta ve doğu bataklıklarında yetişen mumlu mızrak şeklinde yapraklı, çiçeklerinin alt kısımları beyaz üst kısımları pembe-mor renkte olan çok yıllık gösterişli bir bitki turtlebloom (chelone glabra) n.
alt yaprakları ve taç yaprakları üst çanak yaprağının altında birleşen uzun mahmuzlu bir orkide hooker's orchid (habenaria hookeri) n.
farklı üst ve alt dokuya sahip olma dorsoventrality n.
(yaprak, çiçek) üst ve alt yüzeyleri birbirinden farklı olan bifacial adj.
(yaprak) farklı üst ve alt dokuya sahip dorsiventral adj.
Tobacco
alt ve üst film ısıtıcılar top and bottom film heaters n.
Archaeology
alt ve üst paleolitik arasındaki dönem middle palaeolithic n.
Geology
bir su kütlesinde taze üst katmanı yüksek yoğunluklu çözünmüş katı ve sıvılardan oluşan alt katmandan ayıran sınır chemocline n.
amerikan üst silüriyen sisteminin içinde yer alıp oneida konglomerası ve medine kumtaşı oluşumları ile karakterize edilen, niagara dönemi'nin alt dönemlerden biri medina epoch n.
Military
gemi veya uçakta bulunan silah ateşleme açıklığının üst ve alt çerçevesini oluşturan yatay ahşap parçalardan her biri sill n.
Music
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer hi hat n.
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer high hat n.
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer high-hat n.
pedal ile çalışan birbirine uyumlu alt ve üst simballer high-hat cymbals n.
üst ve alt notaları arasında bir oktavdan fazla aralık bulunan akorun oluşturduğu armoni dispersed harmony n.
Bookbindery
sayfaları bir arada tutması için el yapımı kitapların sırtının en üst ve en alt kısmına atılan ilmek kettle stitch n.
Printery
(kitapta) imzanın üst, ön ve alt kenarındaki katlanmış, kesilmemiş kağıt bolt n.
Ornithology
kuzey pasifik'teki bulunan üst kısmı siyah ve alt kısmı beyaz bir kuş ancient murrelet (synthliboramphus antiquum) n.
alt ve üst çenenin eşit uzunlukta olması durumu paragnathism [obsolete] n.