Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şeyin) dışına çıkmak | deviate from (something) v. | ||
I have my own financial framework, which I cannot deviate from. Benim, dışına çıkamayacağım kendi mali çerçevem var. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | bir şeyin dışına çıkmak | jump out of v. |
Phrasals | tekerlekli bir araç ilerleyip bir şeyin dışına çıkmak | wheel off v. |
Idioms | ||
Idioms | (birinin/bir şeyin) ritminin dışına çıkmak | march out of step (with someone or something) v. |
Idioms | (birinin/bir şeyin) ritminin dışına çıkmak | march out of time (with someone or something) v. |