açıklayıcı - Turkish English Dictionary

açıklayıcı

Meanings of "açıklayıcı" in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
Common Usage
açıklayıcı explanatory adj.
There is a translation error in the French version of the explanatory statement.
Açıklayıcı bildirinin Fransızca versiyonunda bir çeviri hatası var.

More Sentences
General
açıklayıcı illustrative adj.
The chart provided an illustrative example of the data.
Grafik, verilerin açıklayıcı bir örneğini ortaya koymaktadır.

More Sentences
açıklayıcı revealing adj.
These statements are very revealing.
Bu ifadeler çok açıklayıcıdır.

More Sentences
açıklayıcı telling adj.
The Commission's own words are telling.
Komisyon'un kendi sözleri çok açıklayıcı.

More Sentences
açıklayıcı descriptive adj.
The report in question is essentially descriptive.
Söz konusu rapor esasen açıklayıcı niteliktedir.

More Sentences
Trade/Economic
açıklayıcı explanatory adj.
There is a translation error in the French version of the explanatory statement.
Açıklayıcı bildirinin Fransızca versiyonunda bir çeviri hatası var.

More Sentences
General
açıklayıcı elucidator n.
açıklayıcı descriptor n.
açıklayıcı descriptor n.
açıklayıcı revelator n.
açıklayıcı illuminating adj.
açıklayıcı epideictic adj.
açıklayıcı interpretive adj.
açıklayıcı paraphrastical adj.
açıklayıcı explicatory adj.
açıklayıcı elucidative adj.
açıklayıcı expositive adj.
açıklayıcı expository adj.
açıklayıcı elucidatory adj.
açıklayıcı interpretational adj.
açıklayıcı explicative adj.
açıklayıcı paraphrastic adj.
açıklayıcı expositional adj.
açıklayıcı annotative adj.
açıklayıcı explanative adj.
açıklayıcı asserting adj.
açıklayıcı enunciative adj.
açıklayıcı revelative adj.
açıklayıcı revelatory adj.
açıklayıcı delineative adj.
açıklayıcı delineatory adj.
açıklayıcı demonstrative adj.
açıklayıcı denunciative adj.
açıklayıcı illustratory adj.
açıklayıcı discoursive adj.
Politics
açıklayıcı declaratory adj.
Math
açıklayıcı exponent adj.

Meanings of "açıklayıcı" with other terms in English Turkish Dictionary : 100 result(s)

Turkish English
Politics
açıklayıcı beyanat explanatory statement n.
The explanatory statement for this report welcomes the drop in unemployment at European level.
Bu raporun açıklayıcı beyanı, Avrupa düzeyinde işsizlikteki düşüşü memnuniyetle karşılamaktadır.

More Sentences
Technical
kendinden açıklayıcı self-explanatory adj.
It's self-explanatory.
Kendini açıklıyor.

More Sentences
Aeronautic
kendinden açıklayıcı self-explanatory adj.
It's self-explanatory.
Kendini açıklıyor.

More Sentences
General
açıklayıcı sözlük glossary n.
açıklayıcı deyim declarative statement n.
açıklayıcı mektup cover letter n.
açıklayıcı not explanatory note n.
açıklayıcı bilgiler explanatory information n.
(harita vb'de) açıklayıcı bilgiler legend n.
açıklayıcı yorum explanatory comment n.
açıklayıcı ifade descriptive name n.
açıklayıcı bilgi comments n.
açıklayıcı bilgi explanatory information n.
açıklayıcı bilgi descriptive information n.
açıklayıcı / yorumlayıcı (açıklama veya yorum / tefsir yapan) metin hermeneutic text n.
bant kaydına eşlik eden tamamlayıcı/açıklayıcı metin liner n.
açıklayıcı ve basitleştirilmiş tablo analytical table n.
açıklayıcı ve basitleştirilmiş tablo key n.
canlı ve açıklayıcı anlatımı olan yazar word-painter n.
sanat eserine eşlik eden açıklayıcı materyal didactics n.
açıklayıcı ifade parembole n.
açıklayıcı sözcük parembole n.
açıklayıcı ifade paremptosis n.
açıklayıcı sözcük paremptosis n.
gerçekleri uyarıcı ve açıklayıcı bilgilerle kombine eden eğitim tekniği interpretation n.
(harita üzerindeki) açıklayıcı bilgiler map legend n.
kısa açıklayıcı özet survey n.
açıklayıcı yazı eklemek gloss v.
bir kitaba açıklayıcı not ya da notlar eklemek annotate v.
açıklayıcı bir araç yoluyla sunmak clothe v.
açıklayıcı görsellerle göstermek interpret v.
açıklayıcı olmayan nonexplanatory adj.
açıklayıcı bir şekilde illuminatingly adv.
açıklayıcı olarak interpretively adv.
açıklayıcı bir şekilde revealingly adv.
açıklayıcı bir şekilde explanatorily adv.
açıklayıcı bir şekilde demonstratively adv.
açıklayıcı bir şekilde explicatively adv.
açıklayıcı bir şekilde illustratively adv.
açıklayıcı bir şekilde declaratorily adv.
Phrases
açıklayıcı olması açısından in order to clarify (it) expr.
açıklayıcı olması açısından to be clear expr.
Trade/Economic
açıklayıcı bülten prospectus n.
açıklayıcı hüküm descriptive provision n.
açıklayıcı mektup covering letter n.
açıklayıcı sorular explanatory questions n.
bilançoda halırlatıcı ve açıklayıcı nitelikteki notlar memorandum items n.
havaleye eklenen açıklayıcı belge remittance slip n.
önceki döneme ilişkin gelir ve karlar ile önceki döneme ait gider ve zararların tutarlarını ve kaynaklarını açıklayıcı not explanatory note related to revenues or profits and expenses or losses of previous period with sources and amounts of them n.
Law
açıklayıcı yasa declaratory act n.
(tüzük) açıklayıcı declaratory adj.
Politics
açıklayıcı ifade explanatory statement n.
hükümet diplomatlarının yaptığı gayri resmi açıklayıcı tartışma conversation n.
Media
açıklayıcı habercilik explanatory journalism n.
açıklayıcı habercilik explanatory reporting n.
Technical
açıklayıcı sözcük descriptor n.
açıklayıcı föy descriptive leaflet n.
açıklayıcı simge annotation symbol n.
açıklayıcı resim clarification drawing n.
gecikmeli açıklayıcı değişken lagged explanatory variable n.
evrensel açıklayıcı göstergeler üreten sistematik metot systematic method generating universal descriptive designators n.
sıralı açıklayıcı desen sequential descriptive pattern n.
Computer
açıklayıcı sözcük descriptor n.
açıklayıcı deyim declaration n.
açıklayıcı deyim declarative statement n.
açıklayıcı özet abstract descriptive n.
açıklayıcı simge annotation symbol n.
veri açıklayıcı data descriptor n.
Informatics
açıklayıcı dosya dosya metafile n.
Telecom
açıklayıcı veri interpretive data n.
duvarlardaki Wi-Fi düğümlerine ilişkin açıklayıcı işaret warchalking n.
Aeronautic
açıklayıcı notlar koymak annotate v.
Marine
açıklayıcı değişken explanatory variable n.
Food Engineering
açıklayıcı bilgi legend n.
Statistics
açıklayıcı değişkenlerin ihmal edilmesi omission of explanatory variables n.
açıklayıcı değişken explanatory variable n.
açıklayıcı faktör analizi exploratory factor analysis n.
Social Sciences
açıklayıcı not scholion n.
açıklayıcı not scholy n.
(metne) açıklayıcı not eklemek scholy v.
Education
her yeni kelime veya fikrin açıklayıcı nesnelerle temsil edildiği bir eğitim yöntemi object teaching n.
Literature
klasik eser üzerindeki açıklayıcı not scholia n.
antik eserde açıklayıcı yorum scholia n.
Linguistics
açıklayıcı yeterlik explanatory adequacy n.
yer aldığı pasajla gramer açısından ilişkili olmayan ve bu pasajdan noktalama işaretleriyle ayrılabilen, tamamlayıcı veya açıklayıcı ifade parenthesis n.
History
el yazması cilde eklenmiş açıklayıcı kağıt yaprağı protocol n.
Religious
genellikle talmud edebiyatı bağlamında açıklayıcı ve eleştirel tefsir yazarı tosaphist n.
genellikle talmud edebiyatı bağlamında yapılan açıklayıcı ve eleştirel tefsir tosaphoth n.
ilahi ile ilgili bibliyografi ve açıklayıcı materyalin derlenmesi hymnody n.
(incil'de) açıklayıcı derkenar postil n.
açıklayıcı yazı eklemek postillate v.
Philosophy
açıklayıcı akıl yürütmeden ayırt edilen genel argüman topic n.
Military
açıklayıcı profiller illustrative profiles n.
Art
sergi veya koleksiyondaki sanat eserlerini içeren açıklayıcı katalog catalogue raisonné n.
açıklayıcı kısa bir edebi eskiz vignette n.
(haritaya, plana) açıklayıcı bilgiler yazmak legend v.
Librarianship
kitap metninde genellikle bir numara ile belirtilen kritik yorum, açıklayıcı beyan veya referans note n.
Printery
açıklayıcı ifade parathetic adj.
Archaic
açıklayıcı yazı eklemek postil v.
Engineering
harita üzerindeki açıklayıcı bilgiler key n.