English | Turkish | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | all ears expr. | can kulağıyla dinleyen |
Idioms | all ears expr. | kulak kesilmiş |
Idioms | all ears expr. | dikkat kesilmiş |
Idioms | all ears expr. | dikkatle dinleyen |
Idioms | all ears expr. | tüm dikkatini vermiş |
Idioms | all ears expr. | kulağını dört açmış |
Idioms | all ears expr. | can kulağıyla dinleyen |
Idioms | all ears expr. | kulak kesilmiş |
Idioms | all ears expr. | dikkat kesilmiş |
Idioms | all ears expr. | dikkatle dinleyen |
Idioms | all ears expr. | tüm dikkatini vermiş |
Idioms | all ears expr. | kulağını dört açmış |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be all ears v. | dikkatle dinlemek | ||
I am all ears. Dikkatle dinliyorum. More Sentences |
||||
General | be all ears v. | kulak kesilmek | ||
We were all ears. Hepimiz kulak kesildik. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | be all ears v. | can kulağıyla dinlemek | ||
When I told him I had some good news for him, he was all ears. Ona iyi haberlerim olduğunu söylediğimde, can kulağıyla dinledi. More Sentences |
||||
Idioms | be all ears v. | kulak kesilmek | ||
They are all ears. Hepsi kulak kesilmiş. More Sentences |
||||
Idioms | be all ears v. | can kulağıyla dinlemek | ||
When I told him I had some good news for him, he was all ears. Onun için iyi bir haberim olduğunu ona söylediğimde o can kulağıyla dinledi. More Sentences |
||||
Idioms | be all ears v. | dikkatle dinlemek | ||
The children were all ears when I was telling them the story. Ben onlara hikayeyi anlatıyorken çocuklar dikkatle dinlediler. More Sentences |
||||
Idioms | be all ears v. | can kulağıyla dinlemek | ||
I am all ears. Can kulağıyla dinliyorum. More Sentences |
||||
Idioms | be all ears v. | dikkatle dinlemek | ||
Tom is all ears. Tom dikkatle dinler. More Sentences |
||||
General | ||||
General | be all ears v. | can kulağı ile dinlemek | ||
General | be all ears v. | dikkat kesilmek | ||
Idioms | ||||
Idioms | all eyes and ears v. | dikkat kesilmek | ||
Idioms | be all ears v. | gözlerini ve kulaklarını dört açmak | ||
Idioms | all eyes and ears v. | gözlerini ve kulaklarını dört açmak | ||
Idioms | be all ears v. | kulağı kirişte beklemek | ||
Idioms | be all ears v. | pür dikkat dinlemek | ||
Idioms | be all ears v. | tüm dikkatini vererek dinlemek | ||
Idioms | be all ears v. | kulak kesilmek | ||
Idioms | be all ears v. | dikkat kesilmek | ||
Idioms | be all ears v. | kulağını dört açmak | ||
Idioms | be all ears v. | pür dikkat dinlemek | ||
Idioms | be all ears v. | kulak kesilmek | ||
Idioms | be all ears v. | dikkat kesilmek | ||
Idioms | be all ears v. | kulağını dört açmak | ||
Idioms | be all ears v. | pür dikkat dinlemek | ||
Speaking | ||||
Speaking | fire away, i'm all ears expr. | konuşmaya başla, dinliyorum/kulağım sende | ||
Speaking | I'm all ears expr. | kulağım sende | ||
Speaking | I'm all ears expr. | (seni) dinliyorum |