English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | amazed adj. | şaşırmış | ||
I was completely amazed. Tamamen şaşırmıştım. More Sentences |
||||
General | amazed adj. | hayrete düşürülmüş | ||
General | amazed adj. | hayret etmiş | ||
General | amazed adj. | şaşkın |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be amazed v. | şaşırmak | ||
You'd be amazed how often he doesn't do his homework. Ödevini ne kadar sık yapmadığına şaşırırsınız. More Sentences |
||||
General | be amazed v. | hayran kalmak | ||
I was amazed at the boy's intelligence. Çocuğun zekasına hayran kaldım. More Sentences |
||||
General | be amazed v. | hayrete düşmek | ||
He was amazed at the sight. Gördüğü manzara karşısında hayrete düştü. More Sentences |
||||
General | be amazed v. | hayret etmek | ||
They were amazed at his courage. Onun cesaretine hayret ettiler. More Sentences |
||||
General | be amazed at v. | şaşırmak | ||
She was amazed at the sight of the ghost. O hayalet görünce şaşırmıştı. More Sentences |
||||
General | be amazed v. | şaşmak | ||
You'd be amazed how many times I've told him not to do that. Ona kaç kere bunu yapmamasını söylediğimi bilseniz şaşarsınız. More Sentences |
||||
General | very amazed to v. | çok şaşırmak | ||
General | so amazed to v. | çok şaşırmak | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | amazed by adj. | tarafından hayrete düşürülmüş | ||
Colloquial | amazed by adj. | tarafından şaşkınlığa uğramış | ||
Colloquial | amazed by adj. | -e hayran kalmış | ||
Colloquial | amazed by adj. | -den çok etkilenmiş |