Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | anlamış olmak | understand v. | ||
The Member, in his role as Labour's European Affairs spokesman, should have understood the sensitivities in this case. Sayın Üye, İşçi Partisi'nin Avrupa İşleri Sözcüsü olarak bu davadaki hassasiyetleri anlamış olmalıdır. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | bir şeyi gayet iyi biliyor/anlamış olmak | have something down pat v. |
Idioms | (bir şeyi) gayet iyi biliyor/anlamış olmak | get (something) down pat v. |
Idioms | (bir şeyi) gayet iyi biliyor/anlamış olmak | have (something) down pat v. |