anlamak - Turkish English Dictionary
History

anlamak



Meanings of "anlamak" in English Turkish Dictionary : 168 result(s)

Turkish English
Common Usage
anlamak find out v.
anlamak understand v.
anlamak comprehend v.
General
anlamak deduce from v.
anlamak make out v.
anlamak discover v.
anlamak make of v.
anlamak wake to v.
anlamak construe v.
anlamak realise v.
anlamak reason v.
anlamak receive v.
anlamak follow v.
anlamak seize v.
anlamak tell v.
anlamak grasp v.
anlamak figure out v.
anlamak deduce v.
anlamak distinguish v.
anlamak imagine v.
anlamak accept v.
anlamak pick out v.
anlamak grip v.
anlamak gather v.
anlamak discern v.
anlamak get a grip on v.
anlamak get the hang of v.
anlamak take in v.
anlamak entendre (fr) v.
anlamak apprehend v.
anlamak get a grip v.
anlamak waken v.
anlamak infer v.
anlamak pick up v.
anlamak be knowledgeable about v.
anlamak compass v.
anlamak get the message v.
anlamak realize v.
anlamak see the light v.
anlamak make v.
anlamak see into v.
anlamak ken v.
anlamak cotton on to v.
anlamak enjoy v.
anlamak find v.
anlamak penetrate v.
anlamak ascertain v.
anlamak latch on to v.
anlamak comprehend v.
anlamak get v.
anlamak know v.
anlamak click v.
anlamak be up to v.
anlamak cotton to v.
anlamak conceive v.
anlamak take v.
anlamak feel v.
anlamak cotton on v.
anlamak know about v.
anlamak fathom v.
anlamak rumble v.
anlamak be familiar with v.
anlamak absorb v.
anlamak sum up v.
anlamak twig v.
anlamak appreciate v.
anlamak sense v.
anlamak dawn on v.
anlamak collect v.
anlamak catch on v.
anlamak be a good judge of v.
anlamak savvy v.
anlamak read v.
anlamak catch v.
anlamak latch onto (something) v.
anlamak have v.
anlamak gen up on v.
anlamak gen up about v.
anlamak see v.
anlamak perceive v.
anlamak twing v.
anlamak tumble v.
anlamak dig v.
anlamak seise v.
anlamak agnise v.
anlamak agnize v.
anlamak recognosce [obsolete] v.
anlamak underget v.
anlamak undernime [obsolete] v.
anlamak unpuzzle v.
anlamak extract v.
anlamak sabe v.
anlamak hear v.
anlamak glom v.
anlamak comprise [obsolete] v.
anlamak pierce v.
anlamak inkle [dialect] [uk] v.
anlamak incle [dialect] [uk] v.
anlamak savey v.
anlamak savvey v.
anlamak contrive [dialect] v.
anlamak prehend v.
anlamak scern v.
anlamak subinfer v.
anlamak suppose v.
anlamak sus [uk] v.
anlamak interpret v.
anlamak relate v.
Phrasals
anlamak pick up on v.
anlamak rout out v.
anlamak conceive of (someone or something) as (someone or something) v.
anlamak conceive of someone or something as someone or something v.
anlamak latch on v.
anlamak catch on to v.
anlamak get it v.
anlamak make out v.
anlamak get onto v.
anlamak cotton on v.
anlamak get wise v.
anlamak get something on someone v.
anlamak break through v.
anlamak cop onto v.
anlamak get on (to) v.
anlamak latch onto v.
anlamak latch on to v.
anlamak dope out v.
Colloquial
anlamak cop on [ireland] n.
anlamak light dawns v.
anlamak get the message v.
anlamak get it v.
anlamak get drift v.
Idioms
anlamak be clued in v.
anlamak get clued in v.
anlamak come to (one's) knowledge v.
anlamak come to somebody’s knowledge v.
anlamak make some sense out of something v.
anlamak tune in v.
anlamak get the picture v.
anlamak get the feel of v.
anlamak get the word v.
anlamak draw an inference v.
anlamak twig v.
anlamak catch/get one's drift v.
anlamak take a hint v.
anlamak catch on v.
anlamak make of v.
anlamak pick up on something v.
anlamak get a bead on (someone or something) v.
anlamak pick up the hint v.
anlamak catch/get somebody's drift v.
anlamak come to terms v.
anlamak fill in the blank v.
anlamak get the idea v.
anlamak have a fix v.
Trade/Economic
anlamak sense v.
anlamak see v.
Technical
anlamak perceive v.
anlamak understand v.
anlamak see v.
Latin
anlamak scire v.
Archaic
anlamak wiss v.
anlamak scerne v.
Slang
anlamak feel v.
anlamak dig v.
anlamak wrap (one's) mind around v.
anlamak cop onto something v.
anlamak glom on to v.
British Slang
anlamak twig v.

Meanings of "anlamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
kavramak (anlamak) absorb v.
yanlış anlamak misunderstand v.
General
karşı tarafın beyanının doğruluğunu anlamak için yapılmayan denetim non-challenge inspection n.
bir konuyu yeterince anlamak için tarihi farkındalığın önemli olduğunu savunan görüş historicism n.
başka bir şeyi anlamak için bilinmesi gereken şey praecognita n.
yanlış anlamak misconstrue v.
farkı anlamak perceive the difference v.
tamamıyla anlamak understand completely v.
halden anlamak be understanding v.
ters anlamak wrench v.
ters anlamak misunderstand v.
gibi anlamak take v.
dokunarak anlamak perceive by touch v.
açıkça anlamak perfectly understand v.
yanlış anlamak take amiss v.
tersinden anlamak misconstrue v.
ters anlamak get it wrong v.
yanlış anlamak get the wrong sow by the ear v.
içyüzünü anlamak penetrate v.
ters anlamak get hold the wrong end of the stick v.
yanlış anlamak misinterpret v.
yanlış anlamak get somebody wrong v.
sırrını anlamak empierce v.
önceden anlamak foretaste v.
ne mal olduğunu anlamak see through somebody v.
ters anlamak spell backward v.
anlamak (önemini/gerçekliğini/değerini) recognize v.
ters anlamak give a wrench to v.
doğru anlamını anlamak fathom v.
yanlış anlamak take a word in the wrong sense v.
bir durumu anlamak/kavramak sum something up v.
ters anlamak take amiss v.
yanlış anlamak (birini) get someone wrong v.
yanlış anlamak misapprehend v.
halini anlamak have sympathy for v.
birdenbire anlamak strike v.
dilinden anlamak have a feeling for v.
açıkça anlamak clearly understand v.
bakıp anlamak read v.
yanlış anlamak mistake v.
yanlış anlamak misconceive v.
anlamak (bir şeyin değerini/önemini/gerekliliğini) appreciate v.
yanlış anlamak misjudge v.
halden anlamak show sympathy v.
söz anlamak be reasonable v.
ters anlamak take a word in the wrong sense v.
birinin çektiklerini anlamak feel for v.
iyi anlamak understand v.
halini anlamak sympathize with v.
bir şeyi anlamak take something in v.
kendi kendine anlamak self understand v.
saatin kaç olduğunu anlamak tell the time v.
iyice anlamak penetrate v.
dalavereyi anlamak get to v.
güçlükle anlamak make out v.
değerini anlamak understand the value of v.
değerini anlamak appreciate the value of v.
doğru anlamak understand correctly v.
acısını anlamak understand one's grief v.
acısını anlamak understand his grief v.
konuyu anlamak see the point v.
dünyayı anlamak be mature v.
dünyayı anlamak understand life v.
dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak learn by bitter experience v.
dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak öğrenmek learn by bitter experience v.
insanları anlamak understand the people v.
yanlış anlamak get one's wires v.
tam olarak anlamak gain a clear understanding v.
-i anlamak become familiar with v.
-i anlamak become proficient at v.
yanlış anlamak be at cross-purposes v.
-i anlamak become good at v.
-den anlamak knowledgeable with v.
-i anlamak get the hang of v.
-i anlamak grasp v.
-den anlamak make of v.
-i anlamak comprehend v.
-in kokusundan (bir şeyi) anlamak smell v.
-in nasıl bir biri olduğunu anlamak size up v.
-i anlamak understand v.
-in nasıl bir şey olduğunu anlamak size up v.
içyüzünü anlamak rumble v.
karşısındakinin ne dediğini (sonunda) anlamak latch on v.
dikiş nakıştan anlamak be familiar with sewing and embroidery v.
dikiş nakıştan anlamak be good at sewing and embroidery v.
görerek anlamak understand by seeing v.
önemini anlamak understand the importance of v.
bir şeyi yanlış anlamak get something wrong v.
zor anlamak hardly understand v.
(bir konuyu vb. anlamak için) tekrar etmek regurgitate v.
gözlerinden anlamak tell from the eyes v.
durumun vehametini anlamak understand the seriousness of the situation v.
durumun vehametini anlamak understand the severity of the situation v.
durumun vahametini anlamak understand the seriousness of the situation v.
durumun vahametini anlamak understand the severity of the situation v.
iç yüzünü anlamak insight into v.
iç yüzünü anlamak gain insight into v.
iç yüzünü anlamak find out v.
birinin değerini anlamak understand one’s value v.
bir şeyi tüm benliğinle anlamak grok v.
bir konudan oldukça anlamak be well-versed in v.
gerçeği anlamak/kavramak/ farkına varmak realize the truth v.
mantığını anlamak understand the logic of v.
bitkilerden iyi anlamak be green thumbed v.
işine geldiği gibi anlamak conveniently misunderstand v.
anlamak (önemini/gerçekliğini/değerini) recognise v.
başlarda anlamadığı/göremediği bir şeyi anlamak/fark etmek come to realize v.
daha iyi anlamak understand better v.
(bir şeyi) yanlış anlamak take (a thing) amiss v.
kavramak (anlamak) embrace v.
tamamen anlamak embrace v.
dudak okuyarak anlamak lipread v.
dudak okuyarak anlamak lip-read v.
tam olarak anlamak have a firm understanding v.
acısını anlamak bleed v.
duyarak anlamak hearn [dialect] v.
içyüzünü anlamak bottom v.
yanlış anlamak misattend [obsolete] v.
yanlış anlamak miscognize [obsolete] v.
yanlış anlamak miscognise [obsolete] v.
yanlış anlamak miscomprehend v.
tersinden anlamak misconstruct v.
yanlış anlamak misgauge v.
yanlış anlamak misget [obsolete] v.
duyduğunu yanlış anlamak mishear v.
yanlış anlamak misken [scotland] v.
yanlış anlamak misknow v.
yanlış anlamak misprise [obsolete] v.
yanlış anlamak misprize [obsolete] v.
yanlış anlamak misween [obsolete] v.
halini anlamak compassionate v.
iştahla anlamak devour v.
(birini) anlamak cotton (to) v.
(birini) anlamak cotton (on) v.
iyice anlamak penetrate v.
iç yüzünü anlamak penetrate v.
farkı anlamak discern v.
önceden anlamak precognize v.
önceden anlamak precognise v.
bağlantılı olarak anlamak set v.
tadarak anlamak taste v.
Phrasals
yanlış anlamak take for v.
çabucak anlamak catch on v.
iç yüzünü anlamak see through v.
(bir şeyi bir şey) olarak anlamak construe (something) as (something) v.
bir şeyi bir şey olarak anlamak construe something as something v.
kötü bir şey yaptığını anlamak catch (someone or something) in (something) v.
birini çözmek/anlamak figure someone out v.
birini çözmek/anlamak psych someone out v.
-den anlamak/kavramak realize something from something v.
birinin iç yüzünü anlamak find (someone or something) out v.
bölük pörçük duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something v.
sağdan soldan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something v.
ordan buradan duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something v.
birilerinden duyduklarıyla bir şeyi anlamak/çözmek glean something from something v.
bilgi toplayarak bir şeyi öğrenmek/anlamak glean from v.
bölük pörçük bilgilerle bir şeyi öğrenmek/anlamak glean from v.
oradan buradan aldığı bilgilerle bir şeyi anlamak/çözmek glean from v.
(birinin veya bir şeyin bir yerde) olduğunu anlamak place (someone or something) at (some place) v.
(birini/bir şeyi) anlamak swing with (someone or something) v.
(bir şeyden bir şeyi) anlamak read (something) in (something) v.
farkı anlamak know apart v.
(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak see (something) against (something else) v.
(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak see something against something v.
bir şeyi anlamak acquaint someone with something v.
'-den anlamak ascertain from v.
birinden/bir şeyden anlamak ascertain something from someone or something v.
olarak anlamak construe as v.
(bir şeyden bir şey) anlamak deduce (something) from (something) v.
(bir şeyi) anlamak dope out (something) v.
bir şeyi anlamak dope something out v.
birinin çektiklerini anlamak feel for someone v.
birini/bir şeyi anlamak figure someone or something out v.
bir şeyi anlamak find something out v.
bir şeyin iç yüzünü anlamak find something out v.
(bir şeyi) anlamak get at v.
(birinden/bir şeyden bir şeyi) anlamak gather (something) from (someone or something) v.
'-den anlamak gather from v.
(bir şeyden) anlamak infer from (something) v.
(birini/bir şeyi) anlamak keep up with (someone or something) v.
(bir şeyi) anlamak key into (something) v.
(bir şeyden) bilmek/anlamak/tanımak know by (something) v.
'-den anlamak know from v.
bir şeyden anlamak know from something v.
(bir şeyi) anlamak/kavramak latch on to (something) v.
(bir şeyi) anlamak/kavramak latch onto (something) v.
(birinden/bir şeyden bir şey) anlamak make (something) (out) of (someone or something) v.
(anlamak, hatalarını bulmak) için okumak/üzerinden geçmek read for v.
(anlamak, hatalarını bulmak) için okumak/üzerinden geçmek read for (something) v.
-den anlamak/kavramak realize from v.
-i temel alarak anlamak see against v.
perde arkasında ne olduğunu görmek/anlamak see around v.
altında ne yattığını görmek/ anlamak see around v.
(birinin/bir şeyin) iç yüzünü anlamak see through (someone or something) v.
(bir şeyi) zor anlamak struggle with (something) v.
(birinin/bir şeyin) duygularını, düşüncelerini anlamak/paylaşmak sympathize with (someone or something) v.
(bir şeyi bir şeyden) anlamak tell (something) from (something else) v.
(bir şeyi) anlamak tumble to (something) [obsolete] v.
Phrases
herkesi anlamak istiyorsan herkesi affetmeyi bilmelisin tout comprendre c'est tout pardonner [french] expr.
Colloquial
bir durumu anlamak için onu gözlemleyerek test etme duck test n.
(birinin) söylediklerini/anlattıklarını takip edebilmek/anlamak be with (one) v.
birinin söylediklerini/anlattıklarını anlamak be with somebody v.
bir noktaya kadar anlamak be with somebody v.
durumu anlamak get the picture v.
denilmek isteneni anlamak read between the lines v.
işten anlamak handle the jandal v.
öyle olmadığını bilmek/anlamak know otherwise v.
öyle olmadığını bilmek/anlamak know different v.
sökmek/anlamak figure out v.
söyleneni anlamak be with v.
tamamen anlamak get into one's head v.
tam anlamıyla anlamak get into one's head v.
(birini) anlamak dig (someone) v.
(bir şeyi) anlamak dig (something) v.
bir şeyi hemen anlamak get something in one v.
bir şeyi ilk bakışta anlamak get something in one v.
bir şeyi bir bakışta anlamak get something in one v.
doğru anlamak get right v.
(bir şakayı, bilgiyi) anlamak get it v.
(birini) anlamak get (one) v.
(birini) iyi anlamak get (one) v.
(birinin) karakterini anlamak get (one) v.
bir şeyi anlamak have it v.
anlamak için can atmak hoover up something [uk] v.
nasıl çalıştığını bilmek/anlamak know (one's) way around v.
'-den anlamak be down v.
halini anlamak hear v.
bir şakayı anlamak get something v.
bir şakayı anlamak get it v.
(birini) yanlış anlamak get (one) wrong v.
(birinin) demek istediğini anlamak get (one's) meaning v.
(birinin) ne kast ettiğini anlamak get (one's) meaning v.
(birinin) ne ima ettiğini anlamak get (one's) meaning v.
(birinin) anlatmak istediğini anlamak get (one's) meaning v.
birinin demek istediğini anlamak get somebody’s meaning v.
birinin ne kastettiğini anlamak get somebody’s meaning v.
birinin ne ima ettiğini anlamak get somebody’s meaning v.
birinin anlatmak istediğini anlamak get somebody’s meaning v.
(bir şeyi) anlamak get clued in (to something) v.
dediğini/söylediğini anlamak get drift v.
kastettiğini anlamak get drift v.
ne ima ettiğini anlamak get drift v.
demek istediğini anlamak get drift v.
bir şeyi doğru anlamak get something right/straight v.
bir şeyi düzgün anlamak get something right/straight v.
bir şeyi tam anlamak get something right/straight v.
doğru anlamak get straight v.
doğru anlamak have straight v.
yanlış anlamak get wrong v.
huyundan suyundan anlamak have way with v.
… olarak anlamak take it that... v.
halinden anlamak relate v.
anlamak çok güç over my head expr.
Idioms
eskiden sanıkların masum olup olmadığını anlamak için yakılarak yargılandığı (masumsa tanrı'nın onu kurtaracağı düşünülürdü) bir yöntem ordeal by fire n.
bir şeyin taze olup olmadığını anlamak için koklama/koku testi yapma sniff test n.
durumun ne olduğunu tam olarak anlamak put one's finger on v.
iyice anlamak have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something) v.
iyice anlamak have (solid) grasp of something v.
durumu tam olarak anlamak have the right sow by the ear v.
işin doğrusunu anlamak have the right sow by the ear v.
tam olarak ne dediğini anlamak hear (one) loud and clear v.
ne kastedildiğin tam olarak anlamak hear (one) loud and clear v.
gayet iyi bir şekilde anlamak hear (one) loud and clear v.
aranıyor olduğunu anlamak see (one) coming v.
safın teki olduğunu anlamak see (one) coming v.
aranıyor olduğunu anlamak see someone coming v.
safın teki olduğunu anlamak see someone coming v.
çok önceden anlamak can see (from) a mile off v.
para çaldığını anlamak catch (one) with (one's) fingers in the till v.
para çaldığını anlamak have one's fingers in the till v.
(bir şeyin işleyişini) iyi bilmek/anlamak know (one's) way about v.
açıkça anlamak make out v.
altında yatan anlamı anlamak read between the lines v.
amacı/ana fikri/ne denmek istediğini/anlatılmak isteneni anlamak get the point v.
ardında ne olduğunu anlamak see around something v.
birbirini yanlış anlamak talk at cross-purposes v.
birisinin ne demek istediğini anlamak catch the drift v.
birisinin ne demek istediğini anlamak catch somebody's drift v.
bir şeyi/birini yanlış anlamak get it wrong v.
birisini anlamak catch the drift v.
biraz yavaş anlamak be a bit on the slow side v.
birbirlerini hemen anlamak have a shorthand with (each other) v.
birisinin dediğini/söylediğini anlamak catch the drift v.
bir şeyi tamamen anlamak have a lock on something v.
bir şeyi çok iyi öğrenmek/anlamak have (something) down cold v.
birisinin ne demek istediğini anlamak get the drift v.
birini bir görüşe/eyleme/söze iten şeyi anlamak understand where someone is coming from v.
birini bir görüşe/eyleme/söze iten şeyleri anlamak understand where someone is coming from v.
birisinin dediğini/söylediğini anlamak get somebody's drift v.
birinin huyundan suyundan anlamak have a way with someone v.
bitkilerden anlamak have a green thumb v.
birinin nasıl biri olduğunu anlamak ve onunla nasıl başa çıkacağını bilmek have the measure of someone v.
birinin gerçekte nasıl biri olduğunu anlamak see someone for what one is v.
bir şeyin özünü/ana fikrini anlamak get the drift of something v.
bir şeyi yanlış anlamak take something amiss v.
bitki yetiştirmekten anlamak have green fingers v.
bir şeyi doğru anlamak get something straight v.
bir şeyin/bir yerin düzenini/işleyişini anlamak/kavramak understand the lay of the land v.
birisinin dediğini/söylediğini anlamak get the drift v.
bitkilerden anlamak have green fingers v.
birbirini yanlış anlamak be at cross-purposes v.
bitki yetiştirmekten anlamak have a green thumb v.
birisinin dediğini/söylediğini anlamak catch somebody's drift v.
bir şeyi yanlış anlamak take something the wrong way v.
birini yanlış anlamak take someone wrong v.
birini tamamen yanlış anlamak get someone all wrong v.
bir bakışta bilmek/anlamak know at a glance that v.
birisini anlamak get somebody's drift v.
birisinin ne demek istediğini anlamak get somebody's drift v.
birisinin ne demek istediğini anlamak get someone's drift v.
bir şeyi anlamak get one's head around something v.
birinin dilinden anlamak have a way with someone v.
birisini anlamak catch somebody's drift v.
birinin gerçekte nasıl biri olduğunu anlamak see someone for what one really is v.
birisini anlamak get the drift v.
birini yanlış anlamak get someone wrong v.
dediğini anlamak take someone's point v.
çabucak anlamak pick up on something v.
çabuk anlamak/kavramak be on the ball v.
çevirdiği dolabı anlamak have got somebody's number v.
derdini anlamak take someone's point v.
çok iyi anlamak read like a book v.
çevirdiği dolabı anlamak have somebody's number v.
denmek isteneni anlamak read between the lines v.
gerçeği anlamak see the lord v.
hatasını anlamak catch tripping v.
gerçek nedeni anlamak come out in the wash v.
esasını anlamak get to the bottom of v.
gerçeği anlamak come out in the wash v.
hatasını anlamak come to senses v.
hatasını anlamak see the error of its ways v.
hatasını anlamak see the error of one's ways v.
gerçeği anlamak/görmek come in out of the rain v.
iyisinden anlamak have an eye for v.
ima edileni anlamak read between the lines v.
kişinin gerçek kişiliğini anlamak get one's number v.
kastettiğini anlamak catch somebody's drift v.
kazı koz anlamak get hold of the wrong end of the stick v.
ne kastettiğini anlamak catch somebody's drift v.
ne kastettiğini anlamak catch the drift v.
meselenin/konunun aslını anlamak get the point of something v.
ne olduğunu anlamak the scales fall from somebody's eyes v.
kocakarıyı kız anlamak get hold of the wrong end of the stick v.
kendini anlamak find oneself v.
kastettiğini anlamak get someone's drift v.
kastettiğini anlamak get the drift v.
ne demeye/anlatmaya çalıştığını anlamak understand where someone is coming from v.
ne kastettiğini anlamak get someone's drift v.
laftan anlamak listen to reason v.
oynadığı oyunu anlamak have somebody's number v.
kastettiğini anlamak catch the drift v.
ne kastettiğini anlamak get the drift v.
ne kastettiğini anlamak get somebody's drift v.
leb demeden leblebiyi anlamak be as sharp as a needle v.
kastettiğini anlamak get somebody's drift v.
niyetini/içinden geçeni anlamak/bilmek read like an open book v.
ne mal olduğunu anlamak get one's number v.
leb demeden leblebiyi anlamak take a hint v.
ruhunu anlamak enter into the spirit of v.
söylenmek isteneni anlamak read between the lines v.
sorunun problemin kökünü/temelini anlamak figure out the root of the problem v.
parmak bastığı noktayı anlamak catch the drift v.
parmak bastığı noktayı anlamak catch somebody's drift v.
parmak bastığı noktayı anlamak get somebody's drift v.
parmak bastığı noktayı anlamak get the drift v.
parmak bastığı noktayı anlamak get someone's drift v.
söylemek istediği şeyi anlamak take someone's point v.
tersinden anlamak put the cart before the horse v.
tersinden anlamak set the cart before the horse v.
tam anlamıyla anlamak make out v.
(birisini) anlamak catch somebody's drift v.
(birisini) anlamak get somebody's drift v.
yanlış anlamak get one's wires crossed v.
yanlış anlamak take something amiss v.
yanlış yaptığını anlamak/kabul etmek see the error of one's ways v.
yüzünden/gözlerinden okumak/anlamak read like an open book v.
yanlış anlamak take something the wrong way v.
(bir şeyi) anlamak make head or tail of v.
(bir durumu) anlamak make the scene v.
(mecazi) arkasında ne olduğunu anlamak see around something v.
(birini) yanlış anlamak take someone wrong v.
(birisini) anlamak get the drift v.
yanlış anlamak have one's lines crossed v.
yanlış yaptığını anlamak/kabul etmek see the error of its ways v.
(birisini) anlamak catch the drift v.
(bir şeyi yapmaktan vb.) anlamak be no stranger to something v.
(olaylar arasında bağlantı kurarak) durumun ne olduğunu anlamak put two and two together v.
yanlış anlamak take it the wrong way v.
yanlış anlamak have one's wires crossed v.
yanlış anlamak get one's lines crossed v.
zar zor anlamak latch on v.
(birinin) ne numara çevirdiğini anlamak be on to someone v.
durumu anlamak join (up) the dots v.
birini/bir şeyi idrak etmek/anlamak draw a bead on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) iyice anlamak get a bead on (someone or something) v.
durumu gerçekten anlamak have the right sow by the ear v.
bir şeyi iyi/doğru anlamak get hold of the right end of the stick v.
(bir şeyin) altında yatanları araştırmak/anlamak fathom the depths of (something) v.
tam olarak nerede olduğunu bulmak/anlamak find/get your bearings v.
yeni bir durum içerisindeki yerini bulmak/anlamak find/get your bearings v.
bir problemi/hastalığı olduğunu anlamak find oneself with someone or something v.
sorunun/meselenin nedenini anlamak determine the root of the problem v.
(birinin/bir şeyin) ne mal olduğunu anlamak get (someone or something) taped [uk/australia] v.
birini/bir şeyi tamamıyla anlamak have someone or something taped [uk] v.
birini/bir şeyi bütün yönleriyle anlamak have someone or something taped [uk] v.
birini/bir şeyi iyice anlamak have someone or something taped [uk] v.
birini/bir şeyi tamamıyla anlamak get someone or something taped [uk] v.
birini/bir şeyi bütün yönleriyle anlamak get someone or something taped [uk] v.
birini/bir şeyi iyice anlamak get someone or something taped [uk] v.
(bir şeyi) anlamak get on to (something) v.
ana fikrini anlamak get the gist v.
özünü anlamak get the gist v.
birini çok iyi anlamak/tanımak get under (one's) skin v.
birini çok iyi anlamak/tanımak get under your skin v.
(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak have (something) off pat v.
(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak have (something) down pat v.
(bir şeyi) çok iyi anlamak/kavramak get (something) down pat v.
(bir şeyi) anlamak take (something) through (one's) head v.
(bir şeyin) nasıl yapıldığını özümsemek/anlamak have the feel of (something) v.
(bir şeyi yapmanın) nedenini anlamak see the point in (doing) (something) v.
(bir şeyi yapmanın) altında yatan nedeni anlamak see the point in (doing) (something) v.
(bir şeyi yapmanın) önemini anlamak see the point in (doing) (something) v.
(bir şeyi yapmanın) değerini anlamak see the point in (doing) (something) v.
ne olduğunu anlamak have scales fall from (one's) eyes v.
(birini/bir şeyi) anlamak take a bead on (someone or something) v.
(bir şeyi) yanlış anlamak take (something) in the wrong way v.
(bir şeyi) tersten/ters anlamak take (something) in the wrong way v.
(bir meseleyi, durumu) tüm detaylarıyla anlamak be across (something) v.
bir meseleyi, durumu tüm detaylarıyla anlamak be across something v.
durumun, kuruluşun iç yüzünü anlamak/görmek spy out the land v.
bir şeyden anlamak know the time of day v.
(bir şeyi) anlamak get a fix on (something) v.
(bir şeyi) açık bir şekilde anlamak get a fix on (something) v.
(bir şeyi) yüzeysel olarak anlamak skim the surface (of something) v.
(bir şeyi) üstünkörü anlamak skim the surface (of something) v.
(bir şeyi) anlamak lay hold of (something) v.
konuşmaya tam ortasından dalıp konuyu yanlış anlamak pick up stompies [south africa] v.
durumu anlamak be in the picture v.
hızlı anlamak/kavramak be fast/quick on the draw v.
hemen anlamak/kavramak be fast/quick on the draw v.
(bir şeyi) anlamak make any sense (out) of (something) v.
bir şeyi iyi anlamak have/get a (solid) grasp of something v.
bir şeyi kapmak (anlamak) have/get a (solid) grasp of something v.
bir şeyi iyi anlamak have/get a (sound) grasp of something v.
bir şeyi kapmak (anlamak) have/get a (sound) grasp of something v.
bir şeyi iyi anlamak have/get a (good) grasp of something v.
bir şeyi kapmak (anlamak) have/get a (good) grasp of something v.
'-den anlamak be au fait with v.
bir şeyden anlamak be no stranger to something v.
bir konudan oldukça anlamak be well in v.
(bir konudan) oldukça anlamak be well versed in (something) v.
birbirini yanlış anlamak be at cross purposes v.
birbirini yanlış anlamak talk at cross purposes v.
(birini/bir şeyi) anlamak become hip to (someone or something) v.
(birinin) ne demek istediğini anlamak catch (one's) drift v.
(birinin) ne ima ettiğini anlamak catch (one's) drift v.
(birinin) sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak catch (one's) drift v.
(birinin) ne kastettiğini anlamak catch (one's) drift v.
(birini) anlamak catch (one's) drift v.
(birinin) dediğini/söylediğini anlamak catch (one's) drift v.
ne demek istediğini anlamak catch/get somebody's drift v.
ne ima ettiğini anlamak catch/get somebody's drift v.
sözlerinin altında yatan imayı/kinayeyi anlamak catch/get somebody's drift v.
ne kastettiğini anlamak catch/get somebody's drift v.
dediğini/söylediğini anlamak catch/get somebody's drift v.
biri bir şeyi iyice anlamak come home to someone v.
(birini/bir şeyi) anlamak come to grips with (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) anlamak come to terms with (someone or something) v.
iyice anlamak have down cold v.
çok iyi öğrenmek/anlamak have down cold v.
(birinin) çektiklerini anlamak feel (someone's) pain v.
(birinin) çektiklerini anlamak feel sorry for (someone) v.
(birinin) ne demek istediğini anlamak get (one's) drift v.
(birinin) ne ima ettiğini anlamak get (one's) drift v.
(birinin) ne kastettiğini anlamak get (one's) drift v.
(birinin) parmak bastığı noktayı anlamak get (one's) drift v.
(birini) çok iyi anlamak/tanımak/bilmek get (one's) number v.
(bir şeyi iyi) anlamak get a good grasp of (something) v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak) get a good grasp of (something) v.
(bir şeyi iyi) anlamak get a solid grasp of (something) v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak) get a solid grasp of (something) v.
(bir şeyi iyi) anlamak get a sound grasp of (something) v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak) get a sound grasp of (something) v.
(bir şeyi iyi) anlamak get a good grasp on (something) v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak) get a good grasp on (something) v.
(bir şeyi iyi) anlamak get a solid grasp on (something) v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak) get a solid grasp on (something) v.
(bir şeyi iyi) anlamak get a sound grasp on (something) v.
(bir şeyi) kapmak (anlamak) get a sound grasp on (something) v.
gerçeği görmek/anlamak get a clue v.
(birini) anlamak get a fix on (one) v.
(birinin) ne olduğunu bilmek/anlamak get a fix on (one) v.
birini/bir şeyi anlamak get a fix on someone/something v.
birinin/bir şeyin ne olduğunu bilmek/anlamak get a fix on someone/something v.
birini/bir şeyi açık bir şekilde anlamak get a fix on someone/something v.
(bir şeyi) anlamak get a feel of (something) v.
(bir şeyi) anlamak get the feel of (something) v.
birini tam anlamıyla anlamak get into someone's head v.
birini tamamen anlamak get into someone's head v.
birinin demek istediğini anlamak get somebody's meaning v.