appointed - Turkish English Dictionary

appointed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "appointed" in Turkish English Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
General
appointed adj. belirlenmiş
Because of the storm, we weren't able to arrive at the appointed time.
Fırtına yüzünden belirlenen saatte varamadık.

More Sentences
appointed adj. atanmış
Brigadier-General Maral has therefore been appointed as force commander.
Bu nedenle Tuğgeneral Maral kuvvet komutanı olarak atanmıştır.

More Sentences
appointed adj. tayin edilmiş
Who appointed her?
Onu kim tayin etti?

More Sentences
appointed adj. görevlendirilmiş
We were guided by the submissions made by the wise men who were appointed to make concrete proposals to us.
Bize somut önerilerde bulunmak üzere görevlendirilen akil adamlar tarafından yapılan sunumlar bize rehberlik etti.

More Sentences
appointed adj. kararlaştırılmış
appointed adj. saptanmış
appointed adj. emredilen
appointed adj. buyurulan
appointed adj. donatılmış
appointed adj. teçhiz edilmiş
appointed adj. döşenmiş

Meanings of "appointed" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

English Turkish
General
be appointed to v. atanmak
If you want a lawyer and can't afford one, one will be appointed to you.
Eğer bir avukat istiyorsanız ve paranız yetmiyorsa, size bir avukat atanacaktır.

More Sentences
be appointed v. atanmak
Tom doesn't want to be appointed chairman.
Tom başkan olarak atanmak istemiyor.

More Sentences
newly appointed adj. yeni atanan
We have voted on these nine re-appointed and newly appointed members of the Court of Auditors with mixed feelings.
Sayıştay'ın yeniden atanan ve yeni atanan bu dokuz üyesini karışık duygularla oyladık.

More Sentences
being appointed n. atanma
court-appointed attorney n. mahkemenin atadığı avukat
appointed staff n. atanmış kadro
the appointed hour n. üzerinde anlaşmaya varılan zaman
the appointed hour n. sözleşilen zaman
appointed place n. belirlenen yer
be appointed to v. tayini çıkmak
be appointed v. memur olmak
be appointed as a teacher v. öğretmen olarak atanmak
be appointed (to a duty or office) v. tayini çıkmak
be appointed (to a duty or office) v. tayin olmak
be appointed v. tayin olmak
be appointed v. göreve getirilmek
ask to be appointed v. tayinini istemek
ask to be appointed v. tayin edilmesini istemek
be appointed for the first time v. (bir göreve vb) ilk defa atanmak
self appointed adj. kendi kendini tayin etmiş
self-appointed adj. kendi kendini tayin etmiş
self-appointed adj. kendinden menkul
well-appointed adj. mükemmel donanımlı
well-appointed adj. iyi döşenmiş
temporarily assigned/appointed adj. geçici olarak atanan
newly appointed adj. yeni atanmış
well-appointed adj. gerekli olan tüm ekipmanlara sahip
appointed provisionally adv. geçici olarak tayin edilmiş
Phrases
at the appointed time expr. belirlenen zamanda
at the appointed time expr. kararlaştırılan zamanda
Trade/Economic
be appointed v. tayin olmak
a newly appointed adj. göreve yeni gelmiş
a newly appointed adj. göreve yeni getirilmiş
a newly appointed adj. göreve yeni atanmış
Law
appointed legatee n. atanmış mirasçı
appointed legatee n. mansup mirasçı
court-appointed n. mahkemenin görevlendirdiği
defense counsel appointed by court n. mahkemece tayin edilen müdafi
dereliction of appointed defense counsel n. tayin edilen mudafinin görevini yapmaması
dereliction of appointed defense counsel n. tayin edilen müdafinin görevini yapmaması
one will be appointed expr. eğer avukat tutacak durumda değilsen senin için bir avukat atanacaktır
Politics
appointed cadre n. atanmış kadro
person appointed/assigned by the government/state n. devletin atadığı kişi
Technical
well-appointed adj. mükemmel olarak teçhiz edilmiş
Ottoman Turkish
an appointed time expr. vakt-i merhun