Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
apron
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"apron"
in Turkish English Dictionary : 54 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
apron
n.
önlük
General
2
General
apron
n.
prostela
3
General
apron
n.
peştamal
4
General
apron
n.
koruma kalkanı
5
General
apron
n.
rüzgarlık
6
General
apron
n.
koruyucu kapak
7
General
apron
n.
önlük giysi
8
General
apron
n.
apron
9
General
apron
n.
kayışlı taşıyıcı
10
General
apron
n.
döşlük
11
General
apron
v.
önlükle örtmek
12
General
apron
v.
önlükle korumak
13
General
apron
v.
önlükle sarmak
Trade/Economic
14
Trade/Economic
apron
n.
müfredat listesi
15
Trade/Economic
apron
n.
perakende satışlarda faturaya eklenen ayrıntıları gösteren liste
Technical
16
Technical
apron
n.
araba çamurluğu iç eteği
17
Technical
apron
n.
apron
18
Technical
apron
n.
çamur koruma plakası
19
Technical
apron
n.
epron
20
Technical
apron
n.
hadde yolluğu
21
Technical
apron
n.
göğüslük
22
Technical
apron
n.
kapak
23
Technical
apron
n.
önlük
24
Technical
apron
n.
tabliye
25
Technical
apron
n.
yükleme sahası
26
Technical
apron
n.
sürekli taşıma bandı
27
Technical
apron
n.
(kaynak yaparken kullanılan) siper
28
Technical
apron
n.
koruma siperi
Mechanic
29
Mechanic
apron
n.
araba önlüğü
30
Mechanic
apron
n.
torna tezgahında kurşun vida dişlilerini koruyan muhafaza
Textile
31
Textile
apron
n.
önlük
Architecture
32
Architecture
apron
n.
iç pencerenin altına monte edilmiş yatay kaplama
Construction
33
Construction
apron
n.
duvar üzerindeki metal kenarlık
Furniture
34
Furniture
apron
n.
masa, sandalye gibi mobilyaların bacakları arasında uzanan raylı veya oymalı panel
Automotive
35
Automotive
apron
n.
alt panel
36
Automotive
apron
n.
apron
Aeronautic
37
Aeronautic
apron
n.
hangar önü
38
Aeronautic
apron
n.
terminalin ya da hangarın karşısında bulunan uçak park alanı
39
Aeronautic
apron
n.
uçağın manevra yapabilmesi için kullanılan sertleştirilmiş düz yüzey rampa
40
Aeronautic
apron
n.
hava yastıklı teknenin tabanında bulunan dairesel kuşak
Marine
41
Marine
apron
n.
baş bodoslama astarı
42
Marine
apron
n.
iskele rıhtım tabliyesi
Breeding
43
Breeding
apron
n.
uzun tüylü bir köpeğin boyun kısmındaki saçaklar
Tobacco
44
Tobacco
apron
n.
bant
Religious
45
Religious
apron
n.
papaz giysisinin ön kısmı
Environment
46
Environment
apron
n.
erozyona karşı koruma sağlaması için kıyı şeridi boyunca uzanan yapı
Geography
47
Geography
apron
n.
buzul moreninin önünde biriken kum ve çakılla kaplı alan
Sport
48
Sport
apron
n.
golf sahasının etrafını çevreleyen, golf çimine kıyasla daha uzun olan çim sınırı
Boxing
49
Boxing
apron
n.
boks ringinin etrafını çevreleyen, halatların ötesine uzanan kısım
Music
50
Music
apron
n.
sahnenin perde önü bölümü
Theatre
51
Theatre
apron
n.
önsahne
52
Theatre
apron
n.
ön sahne
53
Theatre
apron
n.
tavan çıkıntısı
Engineering
54
Engineering
apron
n.
altta yatan toprağı su erozyonuna karşı korumak için kullanılan beton vb. zemin kaplaması
Meanings of
"apron"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
apron
apron
n.
Technical
2
Technical
apron
apron
n.
Automotive
3
Automotive
apron
apron
n.
Aeronautic
4
Aeronautic
apron
ramp
n.
Meanings of
"apron"
with other terms in English Turkish Dictionary : 152 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
apron strings
n.
önlük bağları
2
General
silk apron
n.
futa
3
General
apron strings
n.
başkasına bağlılık
4
General
apron strings
n.
aşırı bağlılık
5
General
surgeon's apron
n.
doktor önlüğü
6
General
bird cage apron
n.
kafes tülü
7
General
cage apron
n.
kafes tülü
8
General
bib apron
n.
mutfak önlüğü
9
General
cooking apron
n.
mutfak önlüğü
10
General
kitchen apron
n.
mutfak önlüğü
11
General
whi̇te apron
n.
beyaz önlük
12
General
be tied to someone's apron strings
v.
birisinin sözünden çıkmamak
13
General
be tied to someone's apron strings
v.
birine fazla bağlı olmak
Idioms
14
Idioms
apron-string hold
n.
kadının sahip olduğu fakat o yaşadığı sürece kocası tarafından idare edilen mal mülk
15
Idioms
apron-string tenure
n.
kadının sahip olduğu fakat o yaşadığı sürece kocası tarafından idare edilen mal mülk
16
Idioms
apron-string hold
n.
iç güveyisi tarafından idare edilen mal mülk
17
Idioms
apron-string tenure
n.
iç güveyisi tarafından idare edilen mal mülk
18
Idioms
apron string
n.
bir kadının ailesine olan bağı
19
Idioms
apron string
n.
bir kadının kocasına/çocuğuna olan bağı
20
Idioms
apron string
n.
(anasının) dizinin dibi
21
Idioms
apron string
n.
(anasının) kuzusu
22
Idioms
apron string
n.
(annesinin) eteği/dibi
23
Idioms
be tied to a wife's apron strings
v.
eş/anne tarafından gereğinden fazla kontrol edilmek
24
Idioms
loosen the apron strings
v.
(daha çok ebeveynlerin çocuklarını kontrol etmede) ipleri gevşetmek
25
Idioms
be tied to (something's) apron strings
v.
(birinin) etkisi altında olmak
26
Idioms
be tied to something's apron strings
v.
(birinin) etkisi altında olmak
27
Idioms
cut the apron strings
v.
(daha çok ebeveynlerin çocuklarını kontrol etmede) ipleri gevşetmek
28
Idioms
cut the apron strings
v.
özgürlüğünü ilan etmek
29
Idioms
be tied to (something's) apron strings
v.
(birine) aşırı bağlı olmak
30
Idioms
be tied to something's apron strings
v.
(birine) aşırı bağlı olmak
31
Idioms
be tied to (something's) apron strings
v.
ipleri (birinin) eline vermek
32
Idioms
be tied to something's apron strings
v.
ipleri (birinin) eline vermek
33
Idioms
be tied to (something's) apron strings
v.
(birine) gebe kalmak
34
Idioms
be tied to something's apron strings
v.
(birine) gebe kalmak
35
Idioms
be tied to one's mother's apron strings
v.
anasının dizinin dibinden ayrılmamak
36
Idioms
be tied to your mother's apron strings
v.
anasının kuzusu olmak
37
Idioms
be tied to your mother's apron strings
v.
annesinin eteğinden ayrılamamak
38
Idioms
be tied to someone's apron strings
v.
birisine aşırı bağlı olmak
39
Idioms
be tied to your mother's apron strings
v.
süt kuzusu olmak
40
Idioms
cut the apron strings
v.
ipleri gevşetmek
41
Idioms
cut the apron strings
v.
dizginleri gevşetmek
42
Idioms
cut the apron strings
v.
baskıyı azaltmak
43
Idioms
cut the apron strings
v.
daha serbest bırakmak
44
Idioms
wear (one's) apron high
v.
hamile olmak
45
Idioms
tied to (one's) apron strings
adj.
(birinin) etkisi altında
46
Idioms
tied to apron strings
adj.
(birinin) etkisi altında
47
Idioms
tied to someone's apron strings
adj.
(birinin) etkisi altında
48
Idioms
tied to (one's) apron strings
adj.
(birine) aşırı bağlı
49
Idioms
tied to apron strings
adj.
(birine) aşırı bağlı
50
Idioms
tied to someone's apron strings
adj.
(birine) aşırı bağlı
51
Idioms
tied to (one's) apron strings
adj.
ipleri (birinin) elinde
52
Idioms
tied to apron strings
adj.
ipleri (birinin) elinde
53
Idioms
tied to someone's apron strings
adj.
ipleri (birinin) elinde
54
Idioms
tied to (one's) apron strings
adj.
ana/süt kuzusu
55
Idioms
tied to apron strings
adj.
ana/süt kuzusu
56
Idioms
tied to someone's apron strings
adj.
ana/süt kuzusu
57
Idioms
tied to (one's) apron strings
adj.
kılıbık
58
Idioms
tied to apron strings
adj.
kılıbık
59
Idioms
tied to someone's apron strings
adj.
kılıbık
60
Idioms
tied to one's mother's apron strings
adj.
annesi tarafından yönetilen/kontrol edilen
61
Idioms
tied to one's mother's apron strings
adj.
annesine bağlı
62
Idioms
tied to one's mother's apron strings
adj.
anasının dizinin dibinden ayrılmayan
63
Idioms
tied to one's mother's apron strings
adj.
anasının kuzusu
64
Idioms
tied to one's mother's apron strings
adj.
anasının eteğinden ayrılmayan
65
Idioms
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings
adj.
annesi/karısı/biri tarafından yönetilen/kontrol edilen
66
Idioms
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings
adj.
annesine/karısına/birine bağlı
67
Idioms
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings
adj.
anasının/karısının/birinin dizinin dibinden ayrılmayan
68
Idioms
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings
adj.
anasının/karısının/birinin eteğinden ayrılmayan
69
Idioms
tied to (someone's) apron strings
adj.
(biri) tarafından yönetilen/kontrol edilen
70
Idioms
tied to (someone's) apron strings
adj.
(birine) bağlı
71
Idioms
tied to (someone's) apron strings
adj.
(birinin) dizinin dibinden ayrılmayan
72
Idioms
tied to (someone's) apron strings
adj.
(birinin) eteğinden ayrılmayan
73
Idioms
tied to his mother's apron strings
adj.
anasının dizinin dibinden ayrılmayan
74
Idioms
tied to his mother's apron strings
adj.
anasının kuzusu
75
Idioms
tied to his mother's apron strings
adj.
annesinin eteğinden ayrılamayan
76
Idioms
tied to his mother's apron strings
adj.
süt kuzusu
77
Idioms
tied to his mother's apron strings
adj.
annesine bağlı
78
Idioms
tied to mother's apron strings
adj.
anasının dizinin dibinden ayrılmayan
79
Idioms
tied to mother's apron strings
adj.
anasının kuzusu
80
Idioms
tied to mother's apron strings
adj.
annesinin eteğinden ayrılamayan
81
Idioms
tied to mother's apron strings
adj.
süt kuzusu
82
Idioms
tied to mother's apron strings
adj.
annesine bağlı
83
Idioms
tied to his mother's apron strings
adj.
anasının dizinin dibinden ayrılmayan
Technical
84
Technical
tool apron
n.
planya makinesinin kesici takımının kenetlendiği parça
85
Technical
apron cards
n.
apron kartları
86
Technical
apron slab
n.
apron döşemesi
87
Technical
leading edge of the apron cradle
n.
apron kafesinin dönüş kenarı
88
Technical
apron real tower
n.
apron makara kulesi
89
Technical
bottom apron
n.
alt apron
90
Technical
bottom apron nose bar
n.
alt apron burun çubuğu
91
Technical
bottom apron guide bar
n.
alt apron rehber çubuğu
92
Technical
apron roller
n.
apron silindiri
93
Technical
feed apron
n.
besleme tablası
94
Technical
ice apron
n.
buz kırıcı
95
Technical
apron conveyor
n.
çelik levhalı taşıyıcı
96
Technical
lattice apron
n.
gözenekli apron
97
Technical
double apron fence
n.
iki taraflı dikenli tel çiti
98
Technical
apron pivot
n.
kapak menteşesi
99
Technical
apron bracket
n.
kapak şasisi
100
Technical
protective apron
n.
koruyucu kaplamalı yer
101
Technical
apron conveyor
n.
mafsallı bant taşıyıcı
102
Technical
apron feeder
n.
levhalı besleyici
103
Technical
apron conveyor
n.
mafsallı konveyör
104
Technical
apron conveyor
n.
levhalı konveyör
105
Technical
apron piece
n.
merdiven başlık kirişi
106
Technical
apron tube
n.
profilli boru
107
Technical
apron feeder
n.
paletli besleyici
108
Technical
apron wall
n.
pencere parapeti
109
Technical
port apron
n.
port eşiği
110
Technical
apron wall
n.
pencere eteği
111
Technical
apron feeder
n.
zincirli besleyici
Mechanic
112
Mechanic
apron man
n.
önlük giyen kimse
113
Mechanic
apron man
n.
tamirci
Textile
114
Textile
bottom apron
n.
alt manşon
115
Textile
apron protecting against cuts and stabs by hand knives
n.
çakılarla kesmeye ve delmeye karşı koruyucu önlük
116
Textile
kitchen apron
n.
mutfak önlüğü
117
Textile
apron fabric
n.
önlük kumaşı
118
Textile
apron ribbon
n.
önlük şeriti
119
Textile
apron dress
n.
önlük
120
Textile
top apron
n.
üst manşon
Construction
121
Construction
window apron
n.
parapet kirişi
Automotive
122
Automotive
fender apron
n.
çamurluk iç sacı
123
Automotive
fender splash apron
n.
çamurluk sıçratma paneli
124
Automotive
front apron
n.
ön alt panel
Aeronautic
125
Aeronautic
apron management service
n.
apron yönetim hizmeti
126
Aeronautic
apron movement pattern
n.
apron güvenlik çizgileri
127
Aeronautic
apron floodlight
n.
apron aydınlatma ışığı
128
Aeronautic
apron identification card
n.
apron kartı
129
Aeronautic
apron taxiway
n.
apron taksi yolu
130
Aeronautic
apron-drive loading bridge
n.
aprondan çekilen yükleme köprüsü
131
Aeronautic
parking apron
n.
park apronu
132
Aeronautic
apron management
n.
service apron yönetim servisi
133
Aeronautic
service and hangar apron
n.
servis ve hangar apronu
134
Aeronautic
itenerant apron
n.
seyyar apron
Medical
135
Medical
surgical drop-off apron
n.
ameliyat önlüğü
136
Medical
surgical apron
n.
ameliyat önlüğü
137
Medical
surgical apron
n.
cerrahi önlük
138
Medical
lead apron
n.
kurşun önlük
139
Medical
lead apron
n.
röntgen ışınlarına karşı koruyucu giysi
Botanic
140
Botanic
devil's apron
n.
atlantik okyanusu'na özgü laminaria cinsi yosun
Environment
141
Environment
butyl rubber apron
n.
sentetik kauçuktan yapılmış önlük
Geography
142
Geography
outwash apron
n.
sandur
143
Geography
frontal apron
n.
sandur
144
Geography
outwash apron
n.
sander
145
Geography
morainal apron
n.
sander
146
Geography
frontal apron
n.
sander
147
Geography
morainal apron
n.
sandur
Military
148
Military
apron shield
n.
kalkan
149
Military
protective apron
n.
kimyasal maddelerden koruma önlüğü
150
Military
single-apron fence
n.
tek taraflı dikenli tel
Music
151
Music
apron stage
n.
sahnenin perde önü bölümü
Printery
152
Printery
apron bottom lip
n.
cetvel ağzı alt dudağı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of apron
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy