aydınlatıcı - Turkish English Dictionary

aydınlatıcı

Meanings of "aydınlatıcı" in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
Common Usage
aydınlatıcı illuminating adj.
Their comments were illuminating.
Onların yorumları aydınlatıcıydı.

More Sentences
aydınlatıcı enlightening adj.
I shall send you some press cuttings, which are extremely enlightening and will, I believe, bring you up-to-date.
Size son derece aydınlatıcı ve sizi güncel tutacağına inandığım bazı basın kupürleri göndereceğim.

More Sentences
General
aydınlatıcı insightful adj.
I have noted many important and insightful observations that I will take with me when I go away from here today.
Bugün buradan ayrılırken yanımda götüreceğim pek çok önemli ve aydınlatıcı gözlemi not ettim.

More Sentences
aydınlatıcı illuminator n.
aydınlatıcı elucidator n.
aydınlatıcı highlighter n.
aydınlatıcı lightener n.
aydınlatıcı gleamer n.
aydınlatıcı elucidative adj.
aydınlatıcı elucidatory adj.
aydınlatıcı illuminative adj.
aydınlatıcı stimulating adj.
aydınlatıcı illustrative adj.
aydınlatıcı informative adj.
aydınlatıcı eye-opening adj.
aydınlatıcı luminant adj.
aydınlatıcı illuminary adj.
aydınlatıcı illuminative adj.
Technical
aydınlatıcı irradiative adj.
Lighting
aydınlatıcı illuminant adj.
Chemistry
aydınlatıcı illuminant adj.
Archaic
aydınlatıcı luciferous adj.

Meanings of "aydınlatıcı" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
General
aydınlatıcı (bilgi) eye-opener n.
aydınlatıcı açıklama enlightening explanation n.
aydınlatıcı olmayan newsless n.
aydınlatıcı bilgi veren kaynak torch n.
aydınlatıcı açıklama eyeopener n.
cilde aydınlatıcı sürme highlighting n.
aydınlatıcı kimse lightener n.
entelektüel, kültürel veya ruhsal olarak aydınlatıcı kimse illuminator n.
aydınlatıcı kimse illuminer n.
aydınlatıcı şey illuminer n.
basit ve el yapımı alev çıkaran veya aydınlatıcı cihazlar flame field expedients n.
aydınlatıcı olmak be informative v.
aydınlatıcı olmak be enlightening v.
daha belirgin hale getirmek için yanaklara ve kaşlara aydınlatıcı sürmek highlight v.
aydınlatıcı olmayan noninformative adj.
aydınlatıcı olmayan uninformative adj.
aydınlatıcı olmayan unenlightening adj.
aydınlatıcı olmayan uninforming [us] adj.
aydınlatıcı bir şekilde stimulatingly adv.
aydınlatıcı olmayan bir şekilde uninformatively adv.
Politics
aydınlatıcı izahat explanatory statement n.
Technical
aynalı aydınlatıcı mirror illuminator n.
düz cam aydınlatıcı plane glass illuminator n.
dikey aydınlatıcı vertical illuminator n.
endüstriyel aydınlatıcı industrial illuminator n.
radyografik aydınlatıcı radiographic illuminator n.
sınai radyografik aydınlatıcı industrial radiographic illuminator n.
üstten aydınlatıcı epi-illuminator n.
Lighting
çok kuvvetli bir ışık yayan aydınlatıcı light cannon n.
Military
lazer aydınlatıcı laser illuminator n.