Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | basitleştirme | simplification n. | ||
Simplification and clarification will also help to avoid delays. Basitleştirme ve açıklama da gecikmelerin önlenmesine yardımcı olacaktır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | basitleştirme | simplification n. | ||
What is needed is a radical simplification of development programmes. İhtiyaç duyulan şey, kalkınma programlarının radikal bir şekilde basitleştirilmesidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | basitleştirme | facilitation n. | ||
General | basitleştirme | simplifying n. | ||
General | basitleştirme | chastenment [obsolete] n. | ||
General | basitleştirme | vulgarization n. | ||
General | basitleştirme | vulgarisation n. | ||
General | basitleştirme | streamlining n. | ||
Slang | ||||
Slang | basitleştirme | dumbing down n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | fazla basitleştirme | oversimplification n. |
General | gereğinden fazla basitleştirme | simplism n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | iş basitleştirme | job simplification n. |
Politics | ||
Politics | uluslararası ticari prosedürleri basitleştirme heyeti | simplification of international trade procedures board n. |
Technical | ||
Technical | basitleştirme kanunu | law of simplification n. |
Math | ||
Math | (eşitliği, denklemi) basitleştirme | reduction n. |
Math | basitleştirme kanunu | law of simplification n. |
Philosophy | ||
Philosophy | karmaşık bir fikir veya konuyu küçültme veya çarpıtma yoluyla aşırı basitleştirme | reductionism n. |
Music | ||
Music | basitleştirme ve uzun tekrarlar ile karakterize bir müzik tarzı | minimalist music n. |