bayılma - Turkish English Dictionary

bayılma

Meanings of "bayılma" in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

Turkish English
Common Usage
bayılma fainting n.
She was on verge of fainting.
Bayılmak üzereydi.

More Sentences
General
bayılma swoon n.
I don’t want a nurse who swoons at the sight of blood.
Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum.

More Sentences
Food Engineering
bayılma collapse n.
Tom looked like he was going to collapse.
Tom bayılacak gibi görünüyordu.

More Sentences
Common Usage
bayılma faint n.
General
bayılma faintness n.
bayılma blackout n.
bayılma listing n.
bayılma swooning n.
bayılma fading n.
bayılma syncopal adj.
Technical
bayılma lug n.
Automotive
bayılma stalling n.
Marine
bayılma heeling n.
Medical
bayılma syncope n.
bayılma vasovagal syncope n.
bayılma lipothymy n.
bayılma lipothymia n.

Meanings of "bayılma" with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

Turkish English
General
bayılma hissi lightheadedness n.
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan ani bayılma ya da halsizlik sunstroke n.
bayılma hissi light-headedness n.
ani bayılma hissi heart failure n.
açlıktan bayılma goneness n.
bayılma ile ilgili syncoptic adj.
Technical
bayılma açısı heel angle n.
sancağa bayılma list to starboard n.
bayılma önleyici antifading adj.
Computer
bayılma-önler anten antifading antenna n.
Marine
sancağa bayılma list to starboard n.
Medical
bayılma nöbeti fainting spell n.
bayılma nöbeti fainting fit n.
sahte bayılma krizi wingding n.
yalandan bayılma hastalığı wingding n.
Psychology
sanat eserleri karşısında heyecandan bayılma rahatsızlığı stendhal's syndrome n.
sanat eserleri karşısında heyecandan bayılma rahatsızlığı stendhal syndrome n.
sanat eserleri karşısında heyecandan bayılma rahatsızlığı hyperkulturemia n.
sanat eserleri karşısında heyecandan bayılma rahatsızlığı florence syndrome n.
Pathology
okul, iş yeri veya askerlik gibi aynı sosyal ortamı paylaşan bir grup insanda görülen, genellikle bulantı, baş dönmesi, bayılma, baş ağrısı ve cilt döküntüsü gibi belirtilerle karakterize edilen bir hastalık mass sociogenic illness n.
Religious
katılımcılar tarafından gülme, ağlama ve bayılma gibi duygusal tepkilerin gösterildiği bir hristiyan ibadet biçimi toronto blessing n.