Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | bir şeye müdahil olmak | be party to something v. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şeye) müdahil olmak | involve in (something) v. | ||
Mr Chairman of the Committee on Culture, as promised, your committee will be involved in this. Sayın Kültür Komisyonu Başkanı, söz verdiğim gibi, komisyonunuz bu konuya müdahil olacaktır. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | bir şeye müdahil olmak istememek | want none of it v. | ||
Colloquial | bir şeye müdahil olmak istememek | want none of that v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | konuşarak bir şeye bulaşmak/müdahil olmak | talk one's way into something v. | ||
Idioms | (bir şeye) müdahil olmak | be (a) party to (something) v. | ||
Idioms | konuşup ikna ederek bir şeye müdahil olmak/bir yere girmek | talk (one's) way into (something or some place) v. |