Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
blind
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"blind"
in Turkish English Dictionary : 163 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
blind
adj.
kör
General
2
General
blind
n.
sokur
3
General
blind
n.
alem
4
General
blind
n.
perde
5
General
blind
n.
güneşlik
6
General
blind
n.
bahane
7
General
blind
n.
pusu
8
General
blind
n.
basiretsizlik
9
General
blind
n.
avcıların avlarından gizlendiği yer
10
General
blind
n.
jaluzi
11
General
blind
n.
güneş siperi
12
General
blind
n.
stor
13
General
blind
n.
abajur
14
General
blind
n.
gerçek niteliği gizlemeyi amaçlayan şey
15
General
blind
n.
dalavere
16
General
blind
n.
hile
17
General
blind
n.
kimliğinin veya yaptığı işlerin bilinmesini istemeyen biri adına hareket eden kimse
18
General
blind
n.
hile
19
General
blind
n.
dalavere
20
General
blind
n.
lomboz panjuru
21
General
blind
n.
göz bağı
22
General
blind
n.
siper
23
General
blind
n.
siperlik
24
General
blind
n.
durak
25
General
blind
n.
görüş engelleyici
26
General
blind
n.
at gözlüğü
27
General
blind
n.
tuzak
28
General
blind
n.
yem
29
General
blind
v.
kör etmek
30
General
blind
v.
körletmek
31
General
blind
v.
kamaştırmak
32
General
blind
v.
köreltmek
33
General
blind
v.
göz kamaştırmak
34
General
blind
v.
saklamak
35
General
blind
v.
göz almak
36
General
blind
v.
körleştirmek
37
General
blind
v.
gözünü almak
38
General
blind
v.
kapatmak
39
General
blind
v.
ışıksız bırakmak
40
General
blind
v.
ışığı engellemek
41
General
blind
v.
aklını başından almak
42
General
blind
v.
düşünemeyecek hale getirmek
43
General
blind
v.
(ışığıyla) gölgede bırakmak
44
General
blind
v.
siperle korumak
45
General
blind
adj.
görmeyen
46
General
blind
adj.
şuursuz
47
General
blind
adj.
okunaksız
48
General
blind
adj.
ama
49
General
blind
adj.
çıkmaz (sokak)
50
General
blind
adj.
düşüncesiz
51
General
blind
adj.
görmez
52
General
blind
adj.
basiretsiz
53
General
blind
adj.
gizli
54
General
blind
adj.
saçma
55
General
blind
adj.
çıkmaz
56
General
blind
adj.
duygusuz
57
General
blind
adj.
zilzurna
58
General
blind
adj.
kör
59
General
blind
adj.
(yol) çıkmaz
60
General
blind
adj.
körlere ait
61
General
blind
adj.
körlerle ilgili
62
General
blind
adj.
körlere yönelik
63
General
blind
adj.
test sonuçlarını etkileyecek herhangi bir bilgi verilmeden yapılan
64
General
blind
adj.
hazırlıksız yapılan
65
General
blind
adj.
deneyimsiz yapılan
66
General
blind
adj.
bilgisiz yapılan
67
General
blind
adj.
görüş olmadan yapılan
68
General
blind
adj.
nedene veya kanıta dayanmayan
69
General
blind
adj.
soru sormayan
70
General
blind
adj.
kayıtsız şartsız
71
General
blind
adj.
eksik adresli
72
General
blind
adj.
adresi okunaklı olmayan
73
General
blind
adj.
sürücülerin görüş açısı dışında kalan
74
General
blind
adj.
(duvar) açıklığı olmayan
75
General
blind
adj.
kontrolsüz bir şekilde yapılan
76
General
blind
adj.
hazırlıksız bir şekilde yapılan
77
General
blind
adj.
görülmesi zor
78
General
blind
adj.
anlaşılması zor
79
General
blind
adj.
kimliği gizli
80
General
blind
adj.
kimliği açıklanmayan
81
General
blind
adj.
destekleyenin kimliği belli olmayan
82
General
blind
adj.
arkasındakini saklayan
83
General
blind
adj.
… özürlüsü (mecaz)
84
General
blind
adj.
(metin) anlaşılmaz
85
General
blind
adj.
(tüp, çuval) tek yanı kapalı
86
General
blind
adj.
en ufak
87
General
blind
adj.
en küçük
88
General
blind
adj.
anlayışı kıt
89
General
blind
adv.
görmeden
90
General
blind
adv.
kör bir şekilde
91
General
blind
adv.
önünü görmeden
92
General
blind
adv.
haberi olmadan
93
General
blind
adv.
habersiz
94
General
blind
adv.
(sonucu etkileyebilecek) önemli bilgilerden yoksun bir şekilde
95
General
blind
adv.
yönlendirme olmadan
96
General
blind
adv.
uygun bilgiler olmadan
97
General
blind
adv.
aşırı derecede
98
General
blind
adv.
tamamen
99
General
blind
adv.
duyarsızca
100
General
blind
adv.
pervasızca
101
General
blind
adv.
dikkatsizce
102
General
blind
adv.
pekiştirici bir ifade
Colloquial
103
Colloquial
blind
v.
sövmek
104
Colloquial
blind
v.
saydırmak
105
Colloquial
blind
v.
küfretmek
106
Colloquial
blind
v.
çok teknik konuşarak (birinin) kafasını karıştırmak
107
Colloquial
blind
adj.
anlayışsız
Technical
108
Technical
blind
n.
gölgelik
109
Technical
blind
n.
güneş kırıcı
110
Technical
blind
n.
pencere storu
111
Technical
blind
n.
panjur
112
Technical
blind
n.
stor
113
Technical
blind
n.
yaldızlama veya renklendirme yapmadan elde işleme
114
Technical
blind
v.
matlaşmak
115
Technical
blind
v.
körelmek
116
Technical
blind
v.
donuklaştırmak
117
Technical
blind
v.
matlaştırmak
118
Technical
blind
v.
boşluklarını doldurmak
119
Technical
blind
v.
tıkamak
120
Technical
blind
v.
(yeni döşenen bir yol) derzlerini doldurmak için kum ve çakılla kaplamak
121
Technical
blind
v.
(akaç tuğlası) toprakla kaplamak
122
Technical
blind
adj.
kör
123
Technical
blind
adj.
konusu ve koşulları bilinmeyen bir deney tasarımına ait
124
Technical
blind
adj.
deney sırasında önyargıya neden olabilecek bilgiye sahip olmayan
125
Technical
blind
adj.
donuk
126
Technical
blind
adj.
parlaklıktan yoksun
127
Technical
blind
adj.
cilalanmamış
128
Technical
blind
adj.
yaldızsız, mürekkepsiz veya renksiz bir şekilde basılmış
129
Technical
blind
adj.
(perçin) tek bir taraftan takılıp sabitlenebilen
Construction
130
Construction
blind
adj.
(çit) arasından görülemeyecek veya geçilemeyecek kadar kalın
Transportation
131
Transportation
blind
n.
yol tabelası
Railway
132
Railway
blind
n.
ucunda kapı olmayan tren yüklüğü veya posta arabası
133
Railway
blind
n.
vagonun hemen arkasındaki kapısız tren yüklüğü platformu
134
Railway
blind
adj.
(hedef) yanlamasına döndürülmüş
Aeronautic
135
Aeronautic
blind
adj.
araç yardımıyla görmeden yapılan
Medical
136
Medical
blind
adj.
normalin onda biri veya daha azı kadar gören
Psychology
137
Psychology
blind
adj.
yalnızca psikolojik test verilerinden elde edilen
Printing
138
Printing
blind
adj.
(litografik yüzey) baskı oluşturamayan
139
Printing
blind
adj.
(tasarım, başlık) kitap üstüne mürekkepsiz veya yaldızsız basılmış
140
Printing
blind
adj.
soğuk baskı yapılmış
Gastronomy
141
Gastronomy
blind
adj.
(küçük tart) dolgusuz
Botanic
142
Botanic
blind
n.
çiçek vermeyen bir çiçekli bitki
143
Botanic
blind
adj.
kısır
144
Botanic
blind
adj.
(dal) meyve veya çiçek vermeyen
Environment
145
Environment
blind
adj.
(su kanalı) toprakta açılan bir oyuk ve içinde arasından su sızabilecek taşlardan oluşan
146
Environment
blind
adj.
(mineral, damar, tabaka) yüzeyde görünmeyen
Geology
147
Geology
blind
adj.
aniden sona eren
Military
148
Military
blind
n.
dürbün objektif kapağı
149
Military
blind
n.
patlayamamış bir patlayıcı madde
Baseball
150
Baseball
blind
n.
skorsuzluk
Card
151
Card
blind
n.
kör açılış bahsini yapan oyuncu
152
Card
blind
n.
kartların kapalı olarak yere konduğu ekstra el
Wagering
153
Wagering
blind
n.
kör bahis
Music
154
Music
blind
adj.
farklı perdelerde alternatif tonları olan
Archaic
155
Archaic
blind
adj.
karanlık
156
Archaic
blind
adj.
ışıksız
Slang
157
Slang
blind
adj.
sarhoş
158
Slang
blind
adj.
uçmuş
159
Slang
blind
adj.
zom
160
Slang
blind
adj.
kafa bir milyon
161
Slang
blind
adj.
yamulmuş
British Slang
162
British Slang
blind
v.
çok hızlı araba sürmek
163
British Slang
blind
v.
lanet etmek
Meanings of
"blind"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
blind alley
n.
çıkmaz
2
General
window blind
n.
panjur
3
General
blind cultivation
n.
ön çapa
4
General
blind follower
n.
softa
5
General
blind gut
n.
körbağırsak
6
General
three blind mice
n.
bir bebek ninnisi
7
General
blind date
n.
tanışma randevusu
8
General
blind date
n.
önceden tanışılmayan biriyle eğlence yeri lokanta vb'ne gitme
9
General
blind archway
n.
körkemer
10
General
the blind
n.
körler
11
General
blind valley
n.
kör vadi
12
General
blind shaft
n.
içkuyu
13
General
blind alley
n.
açmaz
14
General
venetian blind
n.
güneşlik
15
General
double blind method
n.
çift kör yöntemi
16
General
blind alley
n.
çıkmaz sokak
17
General
blind shaft
n.
dahili kuyu
18
General
red blind
n.
kırmızı renge karşı kör
19
General
blind floor
n.
kördöşeme
20
General
roller blind
n.
stor
21
General
blind arcade
n.
sağır sıra kemer
22
General
blind flange
n.
kör tapa
23
General
blind person
n.
kör
24
General
blind spot
n.
kendi önyargısının insanı anlamaktan engellediği konu
25
General
blind flying
n.
kör uçuş
26
General
blind arch
n.
yalancı kemer
27
General
blind arch
n.
kör kemer
28
General
blind arch
n.
sağır kemer
29
General
roller blind
n.
stor perde
30
General
roller blind
n.
makaralı güneşlik
31
General
blind love
n.
kara sevda
32
General
venetian blind
n.
venedik storu
33
General
venetian blind
n.
panjur
34
General
venetian blind
n.
jaluzi
35
General
blind bend
n.
kör viraj
36
General
blind faith
n.
kör inanç
37
General
awning blind
n.
markiz
38
General
awning blind
n.
güneş saçağı
39
General
blind joint
n.
gizli geçme
40
General
blind street
n.
çıkmaz sokak
41
General
blind text
n.
gizli bilgi
42
General
blind text
n.
gizli metin
43
General
blind obedience
n.
körü körüne bağlanma
44
General
blind-alley
n.
çıkmaz sokak
45
General
blind-alley
n.
sonu olmayan şey
46
General
blind-deaf children
n.
kör ve sağır çocuklar
47
General
hoodman-blind
n.
körebe oyunu
48
General
color-blind
n.
akromatopsi
49
General
blind study
n.
kör araştırma
50
General
blind eyes
n.
kör gözler
51
General
blind eyes
n.
görmeyen gözler
52
General
blind accident
n.
görünmez kaza
53
General
blind children
n.
kör çocuklar
54
General
star-blind
n.
yarı kör
55
General
blind hole
n.
kör kuyu
56
General
blind alley
n.
sonu olmayan şey
57
General
blind man's buff
n.
körebe
58
General
blind man's buff
n.
körebe oyunu
59
General
blind man's bluff
n.
körebe oyunu
60
General
blind faith
n.
körü körüne inanç
61
General
louvre blind
n.
jaluzi
62
General
blind curve
n.
kör viraj
63
General
blind spot
n.
kör nokta
64
General
blind rage
n.
cinnet
65
General
blind replication
n.
körü körüne kopyalama/taklit etme
66
General
blind allegiance
n.
körü körüne biat
67
General
blind allegiance
n.
körü körüne bağlılık
68
General
vision blind
n.
stor perde
69
General
blind mole
n.
kör köstebek
70
General
blind audition
n.
yarışmacıyı görmeden yapılan seçme
71
General
blind baggage
n.
arkasında kapı bulunmayan yük vagonu
72
General
blind baggage
n.
arkasında kapı bulunmayan posta arabası
73
General
blind corner
n.
kör nokta
74
General
blind corner
n.
araba sürerken görülmeyen nokta
75
General
blind date
n.
görücü usulü buluşma
76
General
blind man’s buff
n.
gerçekler bilinmeden yapılan şey
77
General
blind man’s buff
n.
hile ve şaşırtmaya dayalı şey
78
General
blind tiger [dialect]
n.
kaçak bar
79
General
blind reader
n.
okunaklı olmayan adresleri okumakla görevli postane memuru
80
General
blind-reader [uk]
n.
okunaklı olmayan adresleri okumakla görevli postane memuru
81
General
blind side
n.
görüş açısı dışında kalan taraf
82
General
blind side
n.
dikkat edilmeyen taraf
83
General
blind spot
n.
(salon, yol) görmenin veya duymanın zor veya imkansız olduğu yer
84
General
blind spot
n.
hakkında bilgi sahibi olunmayan alan
85
General
blind spot
n.
takdir görmeyen alan
86
General
blind stitching
n.
gizli dikiş
87
General
blind wall
n.
kör duvar
88
General
blind commitment
n.
körü körüne bağlanma
89
General
color-blind person
n.
renk körü kimse
90
General
color-blind person
n.
renk tonlarını ayırt edemeyen kimse
91
General
the deaf-blind
n.
hem sağır hem kör olanlar
92
General
become blind
v.
körleşmek
93
General
fly blind
v.
kör uçmak
94
General
fly blind
v.
sadece içgüdülerine dayanarak idare etmek (tecrübesizlik veya birtakım eksiklikler yüzünden)
95
General
go blind
v.
kör olmak
96
General
make blind
v.
kör etmek
97
General
have blind confidence in
v.
körü körüne inanmak
98
General
turn a blind eye
v.
gözünü kapamak
99
General
be blind drunk
v.
küfelik olmak
100
General
render blind
v.
körleştirmek
101
General
be blind to someone's faults
v.
hatalarını görmezden gelmek
102
General
be blind to someone's faults
v.
kusurlarını görmezden gelmek
103
General
make someone blind
v.
(birisini) kör etmek
104
General
turn a blind eye to
v.
arka plana atmak
105
General
be turned a blind eye
v.
gözardı edilmek
106
General
be turned a blind eye
v.
göz ardı edilmek
107
General
turn a blind eye to something
v.
görmezden gelmek
108
General
turn a blind eye to something
v.
bir şeye göz yummak
109
General
turn a blind eye to something
v.
görmezlikten gelmek
110
General
be sand-blind
v.
kısmen kör olmak
111
General
go blind at the age of ten
v.
on yaşında kör olmak
112
General
play blind man's buff
v.
körebe oynamak
113
General
turn a blind eye
v.
görmezlikten gelmek
114
General
blind side
v.
şaşırtmak
115
General
snow-blind
v.
(birinin) kar körü olmasına sebep olmak
116
General
blind drunk
adj.
zilzurna sarhoş
117
General
blind drunk
adj.
fitil gibi
118
General
color blind
adj.
renk körü
119
General
as blind as
adj.
kadar kör
120
General
partially blind
adj.
kısmi kör
121
General
blind drunk
adj.
kör kütük sarhoş
122
General
colour blind
adj.
renk körü
123
General
blind drunk
adj.
sarhoş
124
General
blind drunk
adj.
dut gibi
125
General
blind drunk
adj.
bulut gibi sarhoş
126
General
blind drunk
adj.
yüklü
127
General
blind in one eye
adj.
bir gözü kör
128
General
green blind
adj.
yeşil körü
129
General
blind drunk
adj.
aşırı alkollü
130
General
colour-blind
adj.
renkkörü
131
General
colour-blind
adj.
renk körü
132
General
color-blind
adj.
renkkörü
133
General
stone-blind
adj.
kör
134
General
stone-blind
adj.
tamamen kör
135
General
completely blind
adj.
tamamen kör
136
General
blind-end
adj.
tek tarafı kapalı
137
General
blind-ended
adj.
tek tarafı kapalı
138
General
blind from birth
adj.
doğuştan kör
139
General
born blind
adj.
doğuştan kör
140
General
half blind
adj.
yarı kör
141
General
half-blind
adj.
yarı kör
142
General
near-blind
adj.
neredeyse kör
143
General
near-blind
adj.
gözü bozuk
144
General
near-blind
adj.
büyük ölçüde kısıtlı görüş mesafesine sahip
145
General
near-blind
adj.
kısmen kör
146
General
blind [obsolete]
adj.
yakılmamış
147
General
blind [obsolete]
adj.
ışığı gizlenen
148
General
moon-blind [obsolete]
adj.
anlayışsız
149
General
moon-blind [obsolete]
adj.
odun kafa
150
General
moon-blind [obsolete]
adj.
dar görüşlü
151
General
sand-blind
adj.
çok az gören
152
General
sand-blind
adj.
görüşü çok az olan
153
General
gravel-blind
adj.
gözleri bozuk
154
General
gravel-blind
adj.
neredeyse kör
155
General
color-blind
adj.
ırkçılıktan nasibini almamış
156
General
color-blind
adj.
ırkçı olmayan
157
General
colour-blind
adj.
ırkçı olmayan
158
General
colour-blind
adj.
cilt rengine göre ayırmayan
159
General
colour-blind
adj.
etnik kökene göre ayırmayan
160
General
color-blind
adj.
fark etmeyen
161
General
color-blind
adj.
dikkate almayan
162
General
color-blind
adj.
kör
163
General
color-blind
adj.
duyarsız
164
General
color-blind
adj.
dikkatsiz
165
General
color-blind
adj.
ilgisiz
166
General
deaf-blind
adj.
hem sağır hem kör olan
167
General
snow-blind
adj.
kar körü
168
General
star-blind
adj.
çakırkeyf
169
General
star-blind
adj.
kafası dumanlı
170
General
stock-blind
adj.
tamamen kör
171
General
stock-blind
adj.
hiç görmeyen
Phrasals
172
Phrasals
blind to
v.
bilmemek
173
Phrasals
blind to
v.
farkında olmamak
174
Phrasals
blind to
v.
görmemek
175
Phrasals
blind to
v.
kör olmak
176
Phrasals
blind someone to something
v.
birinin bir şeyi görmesini/anlamasını engellemek
177
Phrasals
blind someone to something
v.
birinin bir şeyden haberdar olmasını engellemek
178
Phrasals
blind someone to something
v.
birinin bir şeyi görmesinin/anlamasının önüne geçmek
179
Phrasals
blind to (something)
v.
(bir şeyi) görmezden gelmek
180
Phrasals
blind to (something)
v.
(bir şeyi) görmemek
181
Phrasals
blind to (something)
v.
(bir şeyi) göz ardı etmek
182
Phrasals
blind to (something)
v.
(bir şeye) aldırmamak
183
Phrasals
blind to (something)
v.
(bir şeyi) yok saymak
184
Phrasals
blind to (something)
v.
(bir şeyi) önemsememek
Phrases
185
Phrases
a blind man could see this
expr.
ayan beyan ortada
186
Phrases
a blind man could see this
expr.
çocuklar bile anlar
187
Phrases
a blind man could see this
expr.
kör adam bile görebilir
188
Phrases
a blind man could see this
expr.
çok açık
189
Phrases
a blind man could see this
expr.
besbelli
190
Phrases
a blind man could see that
expr.
ayan beyan ortada
191
Phrases
a blind man could see that
expr.
çocuklar bile anlar
192
Phrases
a blind man could see that
expr.
kör adam bile görebilir
193
Phrases
a blind man could see that
expr.
çok açık
194
Phrases
a blind man could see that
expr.
besbelli
195
Phrases
a blind man could see it
expr.
ayan beyan ortada
196
Phrases
a blind man could see it
expr.
çocuklar bile anlar
197
Phrases
a blind man could see it
expr.
kör adam bile görebilir
198
Phrases
a blind man could see it
expr.
çok açık
199
Phrases
a blind man could see it
expr.
besbelli
200
Phrases
not a blind bit of notice
expr.
hiç/zerre kadar farkına varmamak
Proverb
201
Proverb
love is blind
aşkın gözü kördür
202
Proverb
among the blind the one-eyed man is king
adam olmayan köyde keçiye abdurrahman çelebi derler
203
Proverb
the blind leading the blind
bozacının şahidi şıracı
204
Proverb
the blind leading the blind
körler sağırlar birbirini ağırlar
205
Proverb
in the country of the blind the one-eyed man is king
koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denir
206
Proverb
in the country of the blind the one-eyed man is king
koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler
207
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind horse
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az
208
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind horse
arif olan anlar
209
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind horse
arife tarif gerekmez
210
Proverb
there's none so blind as those who will not see
hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir
211
Proverb
among the blind the one-eyed man is king
koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler
212
Proverb
in the country of the blind, the one-eyed man is king
körler ülkesinde tek gözü olan adam kral olur
213
Proverb
in the country of the blind the one-eyed man is king
körler ülkesinde şaşılar kral olur
214
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind man
tereciye tere satma
215
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind man
sen giderken ben dönüyordum
216
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind man
senin bilmişliğin kadar benim unutmuşluğum var
217
Proverb
men are blind in their own cause
insanlar kendi davalarına körü körüne inanırlar
218
Proverb
men are blind in their own cause
körü körüne inanç aklı da kör eder
219
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind man
kör kör parmağım gözüne
220
Proverb
men are blind in their own cause
insanlar kendi inandıklarına kördür
221
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind man
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az
222
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind man
arife tarif gerekmez
223
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind man
arife tarif ne gerek
224
Proverb
even a blind pig can find an acorn once in a while
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
225
Proverb
even a blind pig can find an acorn once in a while
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
226
Proverb
men are blind in their own cause
kimse ayranım/yoğurdum ekşi demez
227
Proverb
men are blind in their own cause
yoğurdum/ayranım ekşidir diyen olmaz
228
Proverb
men are blind in their own cause
kimse inandığı şeye toz kondurmaz
229
Proverb
men are blind in their own cause
inandığın şeyin kusurlarını görmezsin
230
Proverb
even a blind pig can find an acorn once in a while
durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
231
Proverb
even a blind pig can find an acorn once in a while
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
232
Proverb
even a blind hog finds an acorn every now and then
bozuk/durmuş saat bile günde iki defa/kere doğruyu gösterir
233
Proverb
even a blind squirrel finds a nut once in a while
bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
234
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind bat
anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az
235
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind bat
arif olan anlar
236
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind bat
arife tarif gerekmez
237
Proverb
a nod is as good as a wink to a blind bat
arife tarif ne gerek
Colloquial
238
Colloquial
blind impulse
n.
ani içgüdü
239
Colloquial
blind impulse
n.
ani ve nedensiz dürtü
240
Colloquial
a blind alley
n.
başarısızlığa mahkum
241
Colloquial
a blind hope
n.
boş bir umut
242
Colloquial
blind impulse
n.
bilinçsiz dürtü
243
Colloquial
a blind alley
n.
çıkmaz sokak
244
Colloquial
a blind alley
n.
çıkmaz
245
Colloquial
eyes blind to
n.
görmeyen gözler
246
Colloquial
blind dumb luck
n.
kör şans
247
Colloquial
a blind alley
n.
sonu olmayan
248
Colloquial
a blind alley
n.
sonuçsuz kalan
249
Colloquial
blind freddie [australia]
n.
en cahil kimse
250
Colloquial
blind freddie [australia]
n.
en aptal kimse
251
Colloquial
swear blind (that)...
v.
yemin etmek
252
Colloquial
blind as a bat
adj.
kör
253
Colloquial
stone blind
adj.
kör
254
Colloquial
stone blind
adj.
taş gibi kör
255
Colloquial
stone blind
adj.
tamamen kör
256
Colloquial
love is blind
expr.
aşkın gözü kördür
257
Colloquial
by blind luck
expr.
şans eseri
258
Colloquial
hatred is as blind as love
expr.
nefretin gözü kördür, tıpkı aşk gibi
259
Colloquial
hatred is as blind as love
expr.
nefretin de aşk gibi gözü kördür
260
Colloquial
hatred is as blind as love
expr.
nefretin de aşk kadar gözü kördür
261
Colloquial
swear blind (that)...
expr.
iki gözüm önüme aksın ki demek
262
Colloquial
swear blind (that)...
expr.
yemin billah etmek
Idioms
263
Idioms
a blind bit of (something)
n.
hiçbir … yaratmama
264
Idioms
a blind bit of (something)
n.
hiç de … almama
265
Idioms
a blind bit of (something)
n.
hiç
266
Idioms
a blind bit of (something)
n.
en ufak
267
Idioms
a blind bit of (something)
n.
zerre kadar
268
Idioms
blind man's holiday
n.
kör adamın tatili
269
Idioms
blind man's holiday
n.
elektrikli aydınlatmadan önce geceleri çalışılamamasını ifade eden deyim
270
Idioms
I see, said the blind man
n.
anladım dedi kör adam (bir şeyin anlaşıldığını mizahi bir yolla ifade eden bir söz)
271
Idioms
blind side
n.
kişiliğinin zayıf yanı
272
Idioms
blind side
n.
zayıf yön
273
Idioms
blind side
n.
bir kişinin zayıf yönü
274
Idioms
a blind boil
n.
baş vermemiş şey
275
Idioms
blind side
n.
bir insanın zayıf tarafı
276
Idioms
blind side
n.
duyarlı noktası
277
Idioms
a blind spot
n.
kör nokta
278
Idioms
blind luck
n.
kör talih
279
Idioms
a blind date
n.
kör randevu
280
Idioms
case of the blind leading the blind
n.
körün köre kılavuzluk etmesi
281
Idioms
blind side
n.
zayıf yön
282
Idioms
blind side
n.
zaaf
283
Idioms
blind side
n.
zayıf taraf
284
Idioms
a blind date
n.
birbirini tanımayan iki kişinin aralarında romantik bir ilişki başlaması ihtimaliyle ilk buluşması
285
Idioms
a blind date
n.
iki kişinin birlikte vakit geçirip romantik bağlamda birbirini tanımak için ilk buluşması
286
Idioms
a blind date
n.
görücü usulü
287
Idioms
a blind date
n.
ilk buluşma
288
Idioms
a blind date
n.
birbirini tanımayan iki kişinin ilk buluşması
289
Idioms
a blind spot
n.
bilinmeyen bir şey/yön/nokta
290
Idioms
a blind spot
n.
ihmal edilen/önemsenmeyen bir nokta
291
Idioms
a blind spot
n.
göz ardı edilen/görmezden gelinen bir konu
292
Idioms
a case of the blind leading the blind
n.
körün köre kılavuzluğu
293
Idioms
a case of the blind leading the blind
n.
körler sağırlar birbirini ağırlar
294
Idioms
somebody’s blind spot
n.
birinin kör noktası
295
Idioms
somebody’s blind spot
n.
biri için muamma
296
Idioms
somebody’s blind spot
n.
birinin hiç anlamadığı bir şey
297
Idioms
blind luck
n.
sadece kadar
298
Idioms
blind luck
n.
sırf şans
299
Idioms
blind side
n.
arka taraf
300
Idioms
blind side
n.
kör nokta
301
Idioms
flying blind
n.
kör uçuş
302
Idioms
flying blind
n.
varsayımla ilerleme
303
Idioms
flying blind
n.
tahmin ve sezgilerle yol alma
304
Idioms
flying blind
n.
el yordamıyla ilerleme
305
Idioms
go it blind
v.
pervasızca davranmak
306
Idioms
go it blind
v.
kafasına göre davranmak
307
Idioms
go it blind
v.
körlemesine yapmak
308
Idioms
go it blind
v.
tedbirsizce/bilip bilmeden yapmak
309
Idioms
steal (one) blind
v.
soyup soğana çevirmek
310
Idioms
steal (one) blind
v.
ne var ne yok çalmak
311
Idioms
steal (one) blind
v.
donuna kadar soymak
312
Idioms
steal someone blind
v.
soyup soğana çevirmek
313
Idioms
steal someone blind
v.
ne var ne yok çalmak
314
Idioms
steal someone blind
v.
donuna kadar soymak
315
Idioms
rob someone blind
v.
birini alenen soymak
316
Idioms
rob someone blind
v.
birisini kazıklamak
317
Idioms
rob someone blind
v.
birini göz göre göre kazıklamak
318
Idioms
rob someone blind
v.
birisini soyup soğana çevirmek
319
Idioms
be up a blind alley
v.
çıkmaza girmek
320
Idioms
blind someone with science
v.
çok teknik konuşarak karşısındakinin kafasını karıştırmak
321
Idioms
not take a blind bit of notice
v.
hiç oralı olmamak
322
Idioms
turn a blind eye
v.
görmezlikten gelmek
323
Idioms
turn a blind eye
v.
göz yummak
324
Idioms
turn a blind eye
v.
gözlerini kapatmak
325
Idioms
play blind man
v.
görmezden gelmek
326
Idioms
turn a blind eye
v.
görmezden gelmek
327
Idioms
swear blind
v.
iki gözüm önüme aksın ki demek
328
Idioms
not take a blind bit of notice
v.
kale almamak
329
Idioms
play blind man
v.
kör adamı oynamak
330
Idioms
fly blind
v.
(yeni bir şeyi) hiç yardım almadan denemek
331
Idioms
swear blind
v.
yemin etmek
332
Idioms
swear blind
v.
yemin billah etmek
333
Idioms
be flying blind
v.
kör uçuş yapmak
334
Idioms
be flying blind
v.
kör uçmak
335
Idioms
be flying blind
v.
yalnızca aletleri kullanarak uçmak
336
Idioms
be flying blind
v.
el yordamıyla ilerlemek
337
Idioms
be flying blind
v.
tahmin ve sezgilerle yol almak
338
Idioms
be flying blind
v.
deneme yanılma yoluyla ilerlemek
339
Idioms
be flying blind
v.
kervanı yolda düzmek
340
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
kör mü kör olmak
341
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
tamamen kör olmak
342
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
yarasa kadar kör olmak
343
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
gözü iyi görmemek
344
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
görme kusuru olmak
345
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
gözü bozuk olmak
346
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
görme yetisi zayıf olmak
347
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
dikkatsiz olmak
348
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
bihaber olmak
349
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
dünyadan haberi olmamak
350
Idioms
be (as) blind as a bat
v.
etrafında olup bitenlerin farkında olmamak
351
Idioms
be blind to
v.
görmezden gelmek
352
Idioms
be blind to
v.
göz yummak
353
Idioms
be blind to
v.
göz ardı etmek
354
Idioms
be blind to
v.
önemsememek
355
Idioms
be blind to
v.
aldırmamak
356
Idioms
be blind to
v.
ihmal etmek
357
Idioms
be blind to
v.
yok saymak
358
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
gece gibi kör
359
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
kör mü kör
360
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
tamamen kör
361
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
gözleri görmeyen
362
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
gece kadar kör
363
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
dikkatsiz
364
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
ilgisiz
365
Idioms
blind as a bat/beetle/mole
v.
bihaber
366
Idioms
blind somebody with science
v.
çok teknik konuşarak birinin kafasını karıştırmak
367
Idioms
go down a blind alley
v.
boşa kürek çekmek
368
Idioms
go down a blind alley
v.
çıkmaza girmek
369
Idioms
go down a blind alley
v.
olmayacak bir şeyle uğraşmak
370
Idioms
rob blind
v.
kazıklamak
371
Idioms
rob blind
v.
soyup soğana çevirmek
372
Idioms
rob blind
v.
alenen soymak
373
Idioms
rob blind
v.
göz göre göre kazıklamak
374
Idioms
a blind bit of (something)
adj.
zerre kadar
375
Idioms
a blind bit of (something)
adj.
neredeyse hiç
376
Idioms
a blind bit of (something)
adj.
çok çok az
377
Idioms
a blind bit of (something)
adj.
çok az
378
Idioms
a blind bit of (something)
adj.
zerre kadar
379
Idioms
a blind bit of (something)
adj.
minnacık
380
Idioms
a blind bit of (something)
adj.
en ufak
381
Idioms
a blind bit of
adj.
zerre kadar
382
Idioms
a blind bit of
adj.
minnacık
383
Idioms
a blind bit of
adj.
en ufak
384
Idioms
a blind bit of
adj.
nokta kadar
385
Idioms
blind as a bat
adj.
gece gibi kör
386
Idioms
blind as a bat
adj.
kör mü kör
387
Idioms
blind as a beetle
adj.
gece gibi kör
388
Idioms
blind as a beetle
adj.
kör mü kör
389
Idioms
blind as a mole
adj.
gece gibi kör
390
Idioms
blind as a mole
adj.
kör mü kör
391
Idioms
blind as a beetle
adj.
tamamen kör
392
Idioms
blind as a beetle
adj.
gözleri görmeyen
393
Idioms
blind as a mole
adj.
tamamen kör
394
Idioms
blind as a mole
adj.
gözleri görmeyen
395
Idioms
blind as a bat
adj.
gece kadar kör
396
Idioms
blind as a beetle
adj.
gece kadar kör
397
Idioms
blind as a mole
adj.
gece kadar kör
398
Idioms
(as) blind as a bat
adj.
görme yetisi zayıf
399
Idioms
(as) blind as a bat
adj.
tam göremeyen
400
Idioms
(as) blind as a bat
adj.
dikkatsiz
401
Idioms
(as) blind as a bat
adj.
gözünün önündekini görmeyen
402
Idioms
blind as a bat
adj.
iyi göremeyen
403
Idioms
blind as a bat
adj.
bozuk gören
404
Idioms
blind as a bat
adj.
görmezden gelen
405
Idioms
blind as a bat
adj.
göz yuman
406
Idioms
blind as a bat
adj.
bihaber
407
Idioms
blind as a bat
adj.
habersiz
408
Idioms
blind as a bat
adj.
dikkatsiz
409
Idioms
blind as a bat
adj.
farkında olmayan
410
Idioms
not a blind bit of (something)
adv.
hiç
411
Idioms
not a blind bit of (something)
adv.
azıcık bile
412
Idioms
not a blind bit of (something)
adv.
bir nebze olsun
413
Idioms
not a blind bit of (something)
adv.
şuncacık bile
414
Idioms
not a blind bit of (something)
adv.
zerre kadar
415
Idioms
like a blind dog in a meat market
expr.
darı ambarına düşmüş tavuk gibi
416
Idioms
I see, said the blind man
expr.
gördüm/görüyorum dedi kör adam
417
Idioms
blind leading the blind
expr.
kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz
418
Idioms
like stealing acorns from a blind pig
expr.
kolayca
419
Idioms
as blind as a bat
expr.
kör mü kör
420
Idioms
like stealing acorns from a blind pig
expr.
tereyağından kıl çeker gibi
421
Idioms
like a blind dog in a meat market
expr.
tamamen kontrolden çıkmış
422
Idioms
as blind as a bat
expr.
yarasa kadar kör
423
Idioms
(as) blind as a bat
expr.
tamamen kör
424
Idioms
(as) blind as a bat
expr.
hiçbir şey göremeyen
425
Idioms
(as) blind as a beetle [dated]
expr.
görme bozukluğu olan
426
Idioms
(as) blind as a beetle [dated]
expr.
iyi göremeyen
427
Idioms
(as) blind as a beetle [dated]
expr.
kör
428
Idioms
(as) blind as a beetle [dated]
expr.
dikkatsiz
429
Idioms
(as) blind as a beetle [dated]
expr.
ilgisiz
430
Idioms
(as) blind as a beetle [dated]
expr.
bihaber
431
Idioms
(as) blind as a mole [dated]
expr.
görme bozukluğu olan
432
Idioms
(as) blind as a mole [dated]
expr.
iyi göremeyen
433
Idioms
(as) blind as a mole [dated]
expr.
kör
434
Idioms
(as) blind as a mole [dated]
expr.
dikkatsiz
435
Idioms
(as) blind as a mole [dated]
expr.
ilgisiz
436
Idioms
(as) blind as a mole [dated]
expr.
bihaber
437
Idioms
(up) a blind alley
expr.
çıkmaz
438
Idioms
(up) a blind alley
expr.
açmaz
439
Idioms
blind leading the blind
expr.
bozacının şahidi şıracı
440
Idioms
blind leading the blind
expr.
körler sağırlar birbirini ağırlar
441
Idioms
the blind leading the blind
expr.
kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz
442
Idioms
the blind leading the blind
expr.
bozacının şahidi şıracı
443
Idioms
the blind leading the blind
expr.
körler sağırlar birbirini ağırlar
444
Idioms
not a blind bit of difference
expr.
zerre kadar fark
445
Idioms
not a blind bit of difference
expr.
zerre kadar farklılık
446
Idioms
not a blind bit of difference
expr.
hiçbir fark/farklılık
Speaking
447
Speaking
I'm blind
interj.
kör oldum
448
Speaking
I wish I were blind to not see that
expr.
görmez olaydım
449
Speaking
I wish I were blind to not see that
expr.
gözlerim kör olsaydı da görmez olaydım
450
Speaking
I wish I were blind to not see that
expr.
keşke görmez olsaydım
451
Speaking
there was a blind beggar
expr.
kör bir dilenci vardı
452
Speaking
are you blind?
expr.
kör müsün?
453
Speaking
I'm not blind
expr.
kör değilim
Trade/Economic
454
Trade/Economic
blind entry
n.
açıklaması olmayan yevmiye maddesi
455
Trade/Economic
blind trust
n.
ekonomik yatırımları olan politikacıların kamuoyunda tartışmalara mahal vermemek için görevde bulundukları süre içerisinde malvarlıklarının yönetimini devrettikleri bir çeşit kayyum müessesesi
456
Trade/Economic
blind entry
n.
hileli yevmiye maddesi
457
Trade/Economic
blind bidding
n.
malı görmeden teklifte bulunma
458
Trade/Economic
blind entry
n.
muhasebede yalnız miktarları kaydedilen işlemler
459
Trade/Economic
blind bidding
n.
sinema salonu sahiplerinin bir filmi henüz izlemeden o filmi gösterebilmek için talepte bulunmaları
460
Trade/Economic
blind pool
n.
kör havuz
Law
461
Law
blind register
n.
(ingiltere) körler listesi
Politics
462
Politics
six points association of the blind
n.
altınokta körler derneği
463
Politics
blind polling
n.
gizli oylama
Institutes
464
Institutes
rnib (royal national institute of blind people)
abrev.
kraliyet ulusal körler enstitüsü
Industry
465
Industry
electric blind
n.
elektrikli panjur
Technical
466
Technical
open end blind rivet
n.
açık kör perçin
467
Technical
blind hole
n.
açılmamış delik
468
Technical
blind nut
n.
başlık somunu
469
Technical
blind rivet with protruding head
n.
çıkıntılı başlı kör perçin
470
Technical
blind flanges made of steel
n.
çelikten yapılma kör flanş
471
Technical
blind rivet with break pull mandrel
n.
çekerek kopan mandrelli kör perçin
472
Technical
blind washer
n.
deliksiz conta
473
Technical
blind dam
n.
dip savaksız baraj
474
Technical
blind hinge
n.
gizli menteşe
475
Technical
blind test
n.
gözü kapalı sınama
476
Technical
blind equalizer
n.
gözü kapalı denkleştirici
477
Technical
window blind
n.
güneşlik
478
Technical
blind seat
n.
görüşü kısıtlı koltuk
479
Technical
blind joint
n.
gizli geçme
480
Technical
blind nailing
n.
gizli çivileme
481
Technical
blind algorithm
n.
gözü kapalı algoritma
482
Technical
blind nail
n.
gizli çivi
483
Technical
blind nail
n.
gömme başlı çivi
484
Technical
sun blind
n.
güneş storu
485
Technical
blind rivet
n.
gizli perçin
486
Technical
blind area
n.
gölgeli bölge
487
Technical
blind nut
n.
gömme başlı somun
488
Technical
blind copper
n.
ham bakır
489
Technical
blind rivet
n.
ham perçin
490
Technical
countersunk head blind rivet
n.
havşa başlı kör perçin
491
Technical
venetian blind
n.
jaluzi
492
Technical
blind shaft
n.
iç kuyu
493
Technical
closed end blind rivet
n.
kapalı uçlu kör perçin
494
Technical
closed end blind rivet
n.
kapalı kör perçin
495
Technical
snow blind
n.
kar körlüğü
496
Technical
blackout blind
n.
karartma perdesi
497
Technical
blind flange
n.
kapama flanşı
498
Technical
blind window
n.
körpencere
499
Technical
blind casing
n.
kör kasa
500
Technical
blind seat
n.
kör koltuk
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of blind
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy