English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | brussels n. | brüksel | ||
We did not understand why it was necessary to put the whole agricultural issue on the table in Brussels. Brüksel'de tüm tarım konusunu masaya yatırmanın neden gerekli olduğunu anlamadık. More Sentences |
||||
Trade/Economic | brussels n. | genel olarak avrupa birliği'ni ya da topluluk bürokrasisi ve karar alma mekanizmasını ifade amacıyla kullanılan terim | ||
Geography | ||||
Geography | brussels n. | illinois eyaletinde yerleşim yeri | ||
Geography | brussels n. | wisconsin eyaletinde yerleşim yeri |