captaining - Turkish English Dictionary

captaining

Meanings of "captaining" in Turkish English Dictionary : 27 result(s)

English Turkish
Common Usage
captain n. kaptan
This should, of course, be the captain, otherwise this is complete nonsense.
Elbette kaptan bu olmalı, aksi takdirde bu tamamen saçmalık olur.

More Sentences
captain n. yüzbaşı
Duverney arrived and... and ordered the Captain of the Guard to release us at once.
Duverney gelip derhâl bizi serbest bırakması için Muhafız Yüzbaşısına emir verdi.

More Sentences
General
captain n. lider
Tonight, you'll be dining with a captain of industry.
Bu gece bir sektör lideriyle yemek yiyeceksiniz.

More Sentences
captain n. albay
His father was a captain in the Royal Navy.
Babası Kraliyet Donanması'nda albaydı.

More Sentences
captain v. kaptanlık yapmak
He is captain of the football team and is on the basketball team as well.
Okulun futbol takımının kaptanlığını yaptığı gibi basketbol takımında da oynuyor.

More Sentences
Technical
captain n. kaptan
One of my ancestors was the captain of a ship sailing between Scotland and Valparaiso, Chile.
Atalarımdan biri İskoçya ile Şili'nin Valparaiso kenti arasında sefer yapan bir geminin kaptanıydı.

More Sentences
Marine
captain n. kaptan
Captain, an energy field has appeared between our position and the planet.
Kaptan, gezegenle bulunduğumuz yer arasında bir enerji alanı belirdi.

More Sentences
Military
captain n. yüzbaşı
That captain takes good care of his soldiers.
O yüzbaşı askerlerine iyi bakar.

More Sentences
Sport
captain n. kaptan
Captain, an energy field has appeared between our position and the planet.
Kaptan, konumumuz ile gezegen arasında bir enerji alanı belirdi.

More Sentences
General
captain n. şef
captain n. bölük komutanı
captain n. bir gemi veya uçağın idaresinden sorumlu kişi
captain n. başkomiser
captain n. önder
captain n. deniz albayı
captain n. reis
captain n. ustabaşı
captain n. süvari
captain n. baş garson
captain v. kaptanlık etmek
captain v. kumanda etmek
captain v. yönetmek
Aeronautic
captain n. uçak pilotu
captain n. pilot
captain n. komutan
Military
captain n. albay (denizci)
Sport
captain n. takım kaptanı

Meanings of "captaining" with other terms in English Turkish Dictionary : 80 result(s)

English Turkish
Trade/Economic
ship's captain n. gemi kaptanı
The ship's captain ordered the radio operator to send a distress signal.
Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emretti.

More Sentences
Sport
team captain n. takım kaptanı
He will make a good team captain.
İyi bir takım kaptanı olacak.

More Sentences
General
sea captain n. süvari
police captain n. komiser
captain of a ship n. süvari
police captain n. polis şefi
sea captain n. kaptan
fire captain n. itfaiye şefi/amiri
captain caveman n. kaptan mağara adamı
captain hook n. kaptan kanca
led captain n. dalkavuk
led captain n. şakşakçı
led captain n. yalaka
co-captain n. takımın ortak kaptanlarından her biri
co-captain v. birlikte kaptanlık yapmak
cpt (captain) abrev. kaptan
Proverb
in calm water, every ship has a good captain dalgasız denizde herkes kaptan
Colloquial
captain [australian] n. barda insanlara içki alan kimse
captain hicks n. altı rakamı
captain [australian] n. barda diğer müşterilere içki ısmarlayan kimse
captain america n. kaptan amerika
captain kangaroo expr. kaptan kanguru
Idioms
captain obvious n. zaten herkesçe bilinen şeyleri dile getiren kişi
a captain of industry n. endüstriyel bir firmanın/şirketin yöneticisi
have a captain cook v. bakış atmak
have a captain cook v. bir göz atmak
have a captain cook v. yoklamak
have a captain cook v. şöyle bir bakmak
be the captain of one's soul v. kendi kaderini kendi çizmek
be the captain of one's soul v. kendi kaderinin mimarı olmak
Trade/Economic
captain of industry n. bir sanayi koluna önderlik eden girişimci
channel captain n. dağıtım kanalı başı
captain of industry n. endüstride söz sahibi kişi
captain of industry n. sanayi önderi
Politics
captain general n. küba ve bağlı adaları yöneten ispanyol yönetici
Tourism
bell captain n. bel kaptan
bell captain n. belboy şefi
bar captain n. bar kaptanı
Technical
captain panel n. kaptan pilotun paneli
Aeronautic
this is the captain speaking n. kaptanınız konuşuyor
notification to captain n. uçağa yüklenen özel yüklerin kaptana bildirildiği evrak
Marine
sea captain n. kaptan
deep-sea captain n. uzak sefer kaptanı
vice-captain n. kaptan vekili
vice-captain n. ikinci kaptan
Zoology
captain cooker [new zealand] n. yaban domuzu
History
captain general n. (14. yy ingiliz ordusu ya da donanmasında) genelkurmay başkanı
captain general n. başkomutan
senior captain n. kolağası
post captain n. kaptanlık görevi yürüten deniz subayı
post captain n. kaptan
Military
captain lieutenant n. teğmen maaşı alan fakat kaptan rütbesine ve yetkisine sahip teğmen
turret captain n. (abd donanması'nda) taret ekibine komutanlık eden deniz astsubayı
flag captain n. amiral gemisinin komutanı
staff captain n. kurmay yüzbaşı
aircraft captain n. uçak komutanı
captain of palace guard n. vezir-i tüfekçi
group captain n. ingiliz hava kuvvetleri'nde hava yarbayından daha kıdemli bir rütbe
post-captain n. kaptanlık görevi yürüten deniz subayı
post-captain n. kaptan
flag captain n. sancak gemisinin kaptanı
fleet captain n. filo kaptanı
Sport
vice captain n. ikinci kaptan
captain armband n. kaptanlık pazubandı
captain ball n. basketbol benzeri bir oyun
field captain n. okçuluk etkinliklerinde güvenlikten sorumlu kıdemli yetkili
Slang
a captain cook n. yoklama
a captain cook n. bakış
a captain cook n. göz atma
a captain cook n. kısaca bakma
take a captain cook [uk] v. bir göz atmak
take a captain cook [uk] v. bir göz gezdirmek
take a captain cook [uk] v. şöyle bir bakmak
take a captain cook [uk] v. şöyle bir incelemek
Star Wars
captain (gemi) n. kaptan
captain (ordu) n. yüzbaşı
captain neg's house n. kaptan neg'in evi
clone captain n. klon yüzbaşı
junior captain n. ast yüzbaşı
senior captain n. kıdemli kaptan