English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Computer | ||||
Computer | continue play n. | oynamaya devam | ||
Even though his mother told him to get ready for dinner, Tom continued playing his game. Annesi akşam yemeği için hazırlanmasını söylediği halde Tom oyununu oynamaya devam etti. More Sentences |
English | Turkish | |
---|---|---|
Computer | ||
Computer | continue slideshow play in background expr. | slayt gösterisini artalanda yürütmeye devam et |
Football | ||
Football | allow play to continue v. | pozisyonu avantaja bırakmak |