English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | decaf n. | (kısaca) kafeinsiz kahve | ||
I'll have a cup of decaf, please. Bir fincan kafeinsiz kahve alayım, lütfen. More Sentences |
||||
Food Engineering | ||||
Food Engineering | decaf adj. | kafeinsiz | ||
I'd prefer decaf. Kafeinsiz tercih ederim. More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Gastronomy | decaf n. | kafeinsiz kahve | ||
Tom drank a cup of decaf after dinner. Tom akşam yemeğinden sonra bir fincan kafeinsiz kahve içti. More Sentences |
||||
Gastronomy | decaf n. | bir bardak kafeinsiz kahve |
English | Turkish | |
---|---|---|
Gastronomy | ||
Gastronomy | decaf coffee n. | kafeinsiz kahve |