English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | disappoint someone with something v. | ile hayal kırıklığına uğratmak |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | disappoint (someone or oneself) with (something) v. | (bir şeyle birini/kendini) hayal kırıklığına uğratmak | ||
We are very disappointed with the Council, though. Yine de Konsey bizi hayal kırıklığına uğrattı. More Sentences |
||||
Phrasals | disappoint someone with someone or something v. | birini biriyle/bir şeyle hayal kırıklığına uğratmak | ||
Phrasals | disappoint someone with someone or something v. | birini biriyle/bir şeyle mahcup etmek | ||
Phrasals | disappoint someone with someone or something v. | biriyle/bir şeyle birinin canını sıkmak | ||
Phrasals | disappoint (someone or oneself) with (something) v. | (bir şeyle birini/kendini) mahcup etmek | ||
Phrasals | disappoint (someone or oneself) with (something) v. | (bir şeyle birinin/kendinin) canını sıkmak | ||
Phrasals | disappoint (someone or oneself) with (something) v. | (bir şeyle birini/kendini) üzmek | ||
Phrasals | disappoint (someone or oneself) with (something) v. | (birini/kendini bir şeyle) hüsrana uğratmak |