English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | englishman n. | ingiliz erkeği | ||
He mistook me for an Englishman. O beni bir İngiliz erkeği ile karıştırdı. More Sentences |
||||
General | englishman n. | ingiliz | ||
As an Englishman, I welcome the measures the French have taken. Bir İngiliz olarak, Fransızların aldığı tedbirleri memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences |
||||
General | englishman n. | britanyalı |