Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | etkileşim içinde olmak | interact (with) v. | ||
Instead it should learn to interact with other priorities and other multilateral agreements. Bunun yerine diğer öncelikler ve diğer çok taraflı anlaşmalarla etkileşim içinde olmayı öğrenmelidir. More Sentences |
||||
General | etkileşim içinde olmak | be in interaction with v. | ||
General | etkileşim içinde olmak | be involved in an interaction v. | ||
General | etkileşim içinde olmak | interact v. |