formed - Turkish English Dictionary

formed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "formed" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
General
formed adj. oluşuk
formed adj. kurulu

Meanings of "formed" with other terms in English Turkish Dictionary : 55 result(s)

English Turkish
Common Usage
be formed v. oluşmak
Once a bad habit is formed, it is hard to get rid of it.
Kötü bir alışkanlık bir kez oluştuğunda, ondan kurtulmak zordur.

More Sentences
be formed v. biçimlenmek
General
earliest formed n. ilk oluşmuş hali
be formed v. teşekkül etmek
be formed v. şekillendirilmek
be put in charge of a newly-formed investigative unit v. yeni kurulmuş bir araştırma biriminin başına getirilmek
well formed adj. iyi biçimlendirilmiş
well-formed adj. iyi şekil verilmiş
well-formed adj. iyi oluşturulmuş
earliest formed adj. ilk oluşan
re-formed adj. yeniden kurulmuş
re-formed adj. yeniden biçimlendirilmiş
twi-formed adj. çift şekilli
twi-formed adj. çift gövdeli
half-formed adj. tam şekilli olmayan
Law
agreement formed with the intent to defraud n. hileli anlaşma
Technical
formed wire n. biçimlendirilmiş tel
isothermally-formed components n. eşısıl biçimlenmiş parçalar
light formed section n. ince etli profil
mechanically formed plastics n. mekanik biçimlenmiş plastik
pre-formed rigid container packaging machine n. önceden biçimlendirilmiş konteyner ambalaj makinesi
cold-formed steel structural member n. soğuk çekme çelik öğe
hot and cold-formed stainless steel bars n. sıcak veya soğuk çekilmiş paslanmaz çelik çubuklar
hot formed product n. sıcak biçimlenmiş ürün
cold-formed sheet piling n. soğuk şekillendirilmiş perde kazık
cold formed steel product n. soğuk biçimlenmiş çelik ürün
formed catalyst particles n. şekillendirilmiş katalizör parçacıkları
forgeable and cold-formed adj. dövülebilir ve soğuk şekillendirilmiş
cold formed adj. soğuk biçimlendirilmiş
cold-formed welded adj. soğuk şekillendirilerek kaynak edilmiş
cold formed adj. soğuk biçimlenmiş
hot formed adj. sıcak biçimlenmiş
cold-formed adj. soğuk şekillendirilebilen
cold-formed adj. soğuk şekillendirilen
hot formed adj. sıcak biçimlendirilmiş
Construction
formed surface n. biçimlendirilmiş yüzey
formed surface n. kalıplanmış yüzey
formed bar n. nervürlü çelik
Automotive
formed-in-place gasket n. jel conta
Logic
wff (well-formed formula) abrev. iyi oluşturulmuş formül
Biology
fully formed adj. olgunlaşmış
fully formed adj. oluşumunu tamamlanmış
fully formed adj. tam gelişmiş
chain-formed adj. zincir şeklinde
Linguistics
ill-formed adj. bozuk yapılı
well-formed adj. doğru biçimlenmiş
ill-formed adj. bir dilin kurallarına uygun olmayan
ill-formed adj. dilbilgisi kurallarına uygun olmayan
Archaeology
wedge-formed adj. çivi yazısı ile yazılmış
Environment
water-formed deposits n. sular tarafından meydana getirilmiş birikintiler
water-formed deposits n. sular tarafından meydana getirilmiş depozitler
Geology
in-situ-formed adj. yerinde oluşturulmuş
Military
explosively formed projectile n. patlayarak şekillendirilmiş mermi
explosively formed penetrator n. patlayarak şekillendirilmiş mermi
efp (explosively formed penetrator) n. patlayarak şekillendirilmiş mermi