Turkish | English | |
---|---|---|
Computer | ||
Computer | geldiği yer | inbound from expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | suçluların bir araya geldiği yer | rookery [uk] n. |
General | lafın dönüp dolanıp geldiği yer | soapbox n. |
Physics | ||
Physics | nükleer reaktörde fisyonun meydana geldiği yer | core n. |
Geology | ||
Geology | fay ve kıvrımların oluştuğu majör yer kabuğu deformasyonunun meydana geldiği zaman | revolution n. |
Geology | derin yer kabuğu hareketinin meydana geldiği zaman aralığı | revolution n. |
Geology | dünyada dağ oluşumunun meydana geldiği yer | orogen n. |
Military | ||
Military | askerlerin güvenli şekilde bir araya geldiği yer | place of arms n. |
Slang | ||
Slang | günlük işlerde çalışan işçilerin bir işveren tarafından tutulmak için bir araya geldiği yer | slave market n. |