giydirmek - Turkish English Dictionary
History

giydirmek



Meanings of "giydirmek" in English Turkish Dictionary : 61 result(s)

Turkish English
Common Usage
giydirmek clothe v.
giydirmek dress v.
giydirmek dress up v.
General
giydirmek doll out v.
giydirmek invest v.
giydirmek attire v.
giydirmek robe v.
giydirmek revet v.
giydirmek tog up v.
giydirmek rig out v.
giydirmek coat v.
giydirmek vesture v.
giydirmek gird v.
giydirmek rig v.
giydirmek garment v.
giydirmek vest v.
giydirmek equip v.
giydirmek enrobe v.
giydirmek garb v.
giydirmek rebuke v.
giydirmek doll up v.
giydirmek don v.
giydirmek indue v.
giydirmek array v.
giydirmek abuse v.
giydirmek habilitate v.
giydirmek clothe v.
giydirmek tittivate v.
giydirmek top-dress v.
giydirmek endue v.
giydirmek adight v.
giydirmek aguise v.
giydirmek aguize v.
giydirmek toggle [dialect] v.
giydirmek enclothe v.
giydirmek habit v.
giydirmek have v.
giydirmek bowne v.
giydirmek revestture v.
giydirmek busk [dialect] [uk] v.
giydirmek girt v.
giydirmek guise v.
giydirmek drest v.
giydirmek dub [uk] v.
giydirmek investure [obsolete] v.
giydirmek inwrap v.
giydirmek scoth v.
giydirmek suit v.
Phrasals
giydirmek trim up v.
giydirmek do up v.
giydirmek dress out v.
Colloquial
giydirmek burn v.
Technical
giydirmek surface v.
giydirmek line v.
giydirmek clad v.
giydirmek cover v.
giydirmek fettle v.
Breeding
giydirmek fettle [dialect] [uk] v.
Archaic
giydirmek apparel v.
Slang
giydirmek break somebody’s balls [us] v.
British Slang
giydirmek clobber (up) v.

Meanings of "giydirmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 132 result(s)

Turkish English
General
hüküm giydirmek pass sentence v.
resmi olarak giydirmek clothe formally v.
hüküm giydirmek sentence v.
külah giydirmek play a dirty trick on v.
cüppe giydirmek gown v.
üniforma giydirmek uniform v.
ayakkabı giydirmek shoe v.
taç giydirmek enthrone v.
şık giydirmek spruce v.
hüküm giydirmek pass sentence on v.
eldiven giydirmek glove v.
cüppe giydirmek vest v.
deli gömleği giydirmek straitjacket v.
taç giydirmek crown v.
zırh giydirmek arm v.
fanila giydirmek flannel v.
taç giydirmek coronate v.
cüppe giydirmek frock v.
çizme giydirmek boot v.
kukuleta giydirmek hood v.
çelenk giydirmek garland v.
başlık giydirmek bonnet v.
hüküm giydirmek convict v.
hüküm giydirmek adjudge v.
krala tacını giydirmek crown someone king v.
kat kat giydirmek overclothe v.
(çocuğu vb) çok kalın giydirmek overclothe v.
(çocuğu vb.) çok kalın giydirmek overdress v.
kat kat giydirmek overdress v.
birini çok şık giydirmek gussy someone up v.
bebeği giydirmek dress the baby v.
giydirmek (birini) dress v.
(birini) gösterişli giydirmek caparison v.
süslü at eyeri giydirmek caparison v.
yeniden giydirmek reclothe v.
yeniden taç giydirmek (kral, kraliçe vb.) recrown v.
yeniden taç giydirmek reinthronize [obsolete] v.
saçak giydirmek thrum [obsolete] v.
üniforma giydirmek uniform v.
başarı veya şeref payesi olarak defne çelengi giydirmek laureate v.
rahibe kıyafeti giydirmek habit v.
atkı giydirmek wimple v.
yeniden giydirmek revest v.
(birini) sıkı sıkı giydirmek bundle v.
şık biçimde giydirmek dink [scotland] v.
elbise giydirmek gown v.
başka biri gibi giydirmek guise v.
aşırı sıkı giydirmek overgird v.
aşırı giydirmek overpamper v.
cübbe giydirmek robe v.
(elbiseyi) tekrar giydirmek revest v.
taç giydirmek diadem v.
dini kıyafet giydirmek clothe v.
önemli biri gibi giydirmek clothe v.
iddialı giysiler giydirmek dude v.
hüküm giydirmek convince [obsolete] v.
taç giydirmek coronet v.
şık giydirmek finify v.
gömlek giydirmek shirt v.
ayakkabı giydirmek shod v.
ipek kıyafetler giydirmek silken v.
etek giydirmek skirt v.
çorap giydirmek sock v.
(birine) başlık giydirmek becap v.
pelerin giydirmek becloak v.
kıyafet giydirmek beclothe v.
Phrasals
giydirmek (giysi) put on v.
taç giydirmek crown (someone or something) with (something) v.
taç giydirmek crown someone with something v.
birini/bir şeyi giydirmek dress (up) as (someone or something) v.
birine bir şey giydirmek garb someone in something v.
birinin üstüne bir şey giydirmek garb someone in something v.
(birine) iyice giydirmek whale away at (someone) v.
(birine bir giysi) giydirmek attire (someone or oneself) in (something) v.
(birine) iyice giydirmek whale into (someone) v.
(birine) iyice giydirmek whale on (someone) v.
birine bir şey giydirmek attire someone in something v.
(birine) kalınca (bir şey/bir şeyler) giydirmek bundle (someone) into (something) v.
birini (bir şeyle) sıkı sıkı giydirmek/sarmak bundle someone up (in something) v.
birine bir şey giydirmek cover someone in something v.
birine/bir şeye (bir şey) giydirmek dress someone or something up (in something) v.
birini/bir şeyi şık giydirmek dress someone or something up v.
birini (biri/bir şey) gibi giydirmek dress someone up (as someone or something ) v.
(bir şey) giydirmek garb in v.
(birini) çok şık giydirmek/çok şık giyinmek trick (oneself or something) up v.
Colloquial
birine çok fena giydirmek give it to somebody [uk] v.
(birine) fena giydirmek give (one) a hammering v.
(birine) fena giydirmek give (one) a pasting v.
fena giydirmek bash v.
güzel/seksi bir şekilde giydirmek pimp up [us] v.
gösterişli bir şekilde giydirmek pimp up [us] v.
Idioms
ali'nin külahını veli'ye veli'nin külahını ali'ye giydirmek to rob peter to pay paul v.
birine külah giydirmek sell someone a bill of goods v.
şeytana külahı ters giydirmek play both ends against the middle v.
şeytana külahını ters giydirmek play both ends against the middle v.
birine çok fena giydirmek give someone what for v.
(birine) bir güzel giydirmek be down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birine) bir güzel giydirmek come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birine) ateşten gömlek giydirmek put (one) through the mangle v.
ali'nin külahını veli'ye, veli'nin külahını ali'ye giydirmek manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] v.
şeytana külahını ters giydirmek play both sides against the middle v.
şeytana külahı ters giydirmek play both sides against the middle v.
ali'nin külahını veli'ye veli'nin külahını ali'ye giydirmek be robbing peter to pay paul v.
birine bir güzel giydirmek be/come down on somebody like a ton of ˈbricks v.
(birine) çok fena giydirmek give (one) (the) what for v.
giymeyip giydirmek give the shirt off back v.
(birine/bir şeye) hüküm giydirmek pass sentence (on someone or something) v.
şeytana külahı ters giydirmek play both ends v.
külah giydirmek sell a bill of goods v.
şeytana pabucunu ters giydirmek beat the devil at his own game v.
Law
tekrar hüküm giydirmek reconvict v.
hüküm giydirmek forejudge [obsolete] v.
Politics
yeniden taç giydirmek reenthrone v.
yeniden taç giydirmek re-enthrone v.
Textile
şapka giydirmek hat v.
Religious
kardinale şapka giydirmek hat v.
Archaic
yeniden giydirmek reapparel v.
yeniden giydirmek re-apparel v.
yeniden taç giydirmek reinthrone v.
ayakkabı giydirmek calceate [old-fashioned] v.
kask giydirmek helm v.
Slang
bir erkeğe kadın kıyafetleri giydirmek queen up n.
baştan ayağa giydirmek ream (one's) butt v.
birine giydirmek bust somebody’s ass v.
birine giydirmek bust somebody’s balls v.
birine giydirmek bust somebody’s butt v.
birine giydirmek bust somebody’s hump v.
eşcinsel gibi giydirmek queer up v.
birine giydirmek bust somebody's chops [us] v.
(birine) bir güzel giydirmek come down on (one) like a ton of bricks v.
birine bir güzel giydirmek come down on someone like a ton of bricks v.
gotik tarzda giydirmek goth up v.