English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | greeting n. | tebrik | ||
Mary spent all her free time last week answering birthday greetings. Mary geçen hafta bütün boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi. More Sentences |
||||
Common Usage | greeting n. | selam | ||
I would like to start my additional question with the Tibetan greeting, which betokens peace and happiness. Ek soruma barış ve mutluluğu ifade eden Tibet selamıyla başlamak istiyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | greeting n. | selamlama | ||
Gentlemen, allow me to say a few words in greeting. Beyler, sizi selamlamak için birkaç kelime söylememe izin verin. More Sentences |
||||
General | greeting n. | selam | ||
He greets everyone loudly. O herkesi yüksek sesle selamlar. More Sentences |
||||
General | greeting n. | karşılama | ||
Thank you for greeting me. Beni karşıladığın için teşekkür ederim. More Sentences |
||||
General | greeting n. | tebrik | ||
Mary spent all her free time last week answering birthday greetings. Mary geçen hafta tüm boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi. More Sentences |
||||
General | greeting n. | kutlama | ||
General | greeting n. | iyi dilek | ||
General | greeting n. | selamlaşma | ||
General | greeting n. | uzaktaki birinin gönderdiği selam mesajı | ||
General | greeting adj. | selamlamaya ait | ||
General | greeting adj. | selamlama ile ilgili | ||
General | greeting adj. | selamlama için kullanılan |