Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
hüküm giymiş
hüküm giymiş
History
Sentences
Meanings of
"hüküm giymiş"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
hüküm giymiş
sentenced
adj.
Law
2
Law
hüküm giymiş
con
adj.
Meanings of
"hüküm giymiş"
with other terms in English Turkish Dictionary : 14 result(s)
Category
Turkish
English
Law
1
Law
hüküm giymiş suçlu
convicted felon
n.
This exhibition set out to glamorise
convicted felons
who have committed heinous crimes.
Bu sergi, iğrenç suçlar işlemiş olan
hüküm giymiş suçluları
cazip hale getirmek için yola çıkmıştır.
More Sentences
General
2
General
hüküm giymiş katil
convicted killer
n.
3
General
bir suç nedeniyle hüküm giymiş veya ihtar almış genç kimse
young offender
n.
4
General
hüküm giymiş kimsenin hücresinden idam edileceği yere kadar yürüdüğü mesafe
last mile
n.
5
General
önceden hüküm giymiş
foredoomed
adj.
Colloquial
6
Colloquial
hüküm giymiş kişileri asarak ölüme mahkum etme veya olağandışı derecede sert cezalara çarptırmakla ün salmış hakim
hanging judge
n.
Law
7
Law
ağır suçlardan hüküm giymiş olanların oy kullanma haklarını elinden alınması
felony disenfranchisement
n.
8
Law
ağır suçlardan hüküm giymiş olanların oy kullanma haklarını elinden alma
felony disenfranchisement
n.
9
Law
hüküm giymiş mahpus
sentenced prisoner
n.
10
Law
(çek, senet yüzünden hüküm giymiş) suçluların konulduğu eski bir hapishane
marshalsea
n.
11
Law
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar
megans law
n.
12
Law
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar
megan's law
n.
13
Law
hüküm giymiş bir suçlu için yapılan ön soruşturmaya ait veya ilişkin
presentence
adj.
Religious
14
Religious
eskiden ingiltere'de hüküm giymiş suçlulara manevi yardım yapıp idama hazırlamakla görevli din adamı
ordinary
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hüküm giymiş
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy