Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
haul
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"haul"
in Turkish English Dictionary : 80 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
haul
n.
vurgun
2
Common Usage
haul
v.
taşımak
3
Common Usage
haul
v.
çekmek
4
Common Usage
haul
v.
sürüklemek
General
5
General
haul
n.
çekici
6
General
haul
n.
haksız kazanç
7
General
haul
n.
taşınılan şey
8
General
haul
n.
bir ağda çıkarılan balıklar
9
General
haul
n.
parti
10
General
haul
n.
taşıma uzaklığı
11
General
haul
n.
yük
12
General
haul
n.
çekilen balık miktarı
13
General
haul
n.
çekme
14
General
haul
n.
çekiş
15
General
haul
n.
alma
16
General
haul
n.
elde etme
17
General
haul
v.
yön değiştirmek
18
General
haul
v.
ağ ile balık tutmak
19
General
haul
v.
çekmek (bir şeyi)
20
General
haul
v.
çekmek
21
General
haul
v.
taşımak
22
General
haul
v.
sürüklemek
23
General
haul
v.
(rüzgar) dönmek
24
General
haul
v.
fikrini değiştirmek
25
General
haul
v.
davranışını değiştirmek
26
General
haul
v.
(çabalayarak) bir yere gelmek
27
General
haul
v.
gelmek
28
General
haul
v.
gitmek
Colloquial
29
Colloquial
haul
n.
bir yığın şey
30
Colloquial
haul
n.
alınan/elde edilen çok sayıda şey
31
Colloquial
haul
n.
bir sürü şey
32
Colloquial
haul
n.
çok sayıda şey
33
Colloquial
haul
n.
kanunsuzca ele geçirilmiş şey/mal
34
Colloquial
haul
n.
yasadışı olarak elde edilmiş şey/mal
35
Colloquial
haul
n.
ganimet
36
Colloquial
haul
n.
çalıntı mal
Trade/Economic
37
Trade/Economic
haul
n.
nakliye
38
Trade/Economic
haul
n.
navlun
Law
39
Law
haul
v.
hakim önüne çıkarmak
40
Law
haul
v.
tutuklamak
Technical
41
Technical
haul
n.
hamule
42
Technical
haul
n.
taşıma kayışı
43
Technical
haul
n.
taşıyıcı bant
44
Technical
haul
n.
katranlanacak halat ipliği demeti
45
Technical
haul
v.
kuvvetle çekmek
Automotive
46
Automotive
haul
v.
taşımak
Transportation
47
Transportation
haul
n.
kargo kamyonu
48
Transportation
haul
v.
(vagon, kamyon ile) taşımak
Marine
49
Marine
haul
n.
bir ağdan çıkan balık miktarı
50
Marine
haul
n.
çekme
51
Marine
haul
n.
çekiş
52
Marine
haul
n.
foroz
53
Marine
haul
n.
tutulan balık miktarı
54
Marine
haul
n.
taşıma mesafesi
55
Marine
haul
v.
dönmek
56
Marine
haul
v.
dönmek (gemi)
57
Marine
haul
v.
(yelkeni) hisa etmek
58
Marine
haul
v.
vira etmek
59
Marine
haul
v.
yön değiştirmek (rüzgar/gemi)
60
Marine
haul
v.
yön değiştirmek
61
Marine
haul
v.
(tamir, bakım için) gemiyi karaya çıkarmak
62
Marine
haul
v.
(rüzgar) karşıdan esmek
Marine Biology
63
Marine Biology
haul
n.
ağdan çıkan balık miktarı
64
Marine Biology
haul
n.
çekim
65
Marine Biology
haul
v.
balık ağını çekmek
66
Marine Biology
haul
v.
çekmek
67
Marine Biology
haul
v.
sürüklemek
68
Marine Biology
haul
v.
taşımak
Fishery
69
Fishery
haul
n.
gırgır ağı
70
Fishery
haul
n.
gırgır ağının çekildiği yer
Meteorology
71
Meteorology
haul
n.
ters dönüş
Slang
72
Slang
haul
n.
paket açma videosu
73
Slang
haul
n.
yeni alınan şeylerin gösterilip yorumlandığı video
74
Slang
haul
n.
birinin aldıklarını sosyal medyada tanıttığı video
75
Slang
haul
n.
alışverişte alınanların tanıtıldığı video
76
Slang
haul
n.
sosyal medya fenomeni tarafından yapılan ürün tanıtım videosu
77
Slang
haul
n.
vurgun
78
Slang
haul
n.
hırsızlık ganimetleri
79
Slang
haul
n.
herhangi bir aktivite sonucu elde edilen kazanç
80
Slang
haul
n.
bir aktivite sonucu elde dilen ganimetler
Meanings of
"haul"
with other terms in English Turkish Dictionary : 262 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
short haul
n.
aynı kıta içinde düzenlenen geziler
2
General
a long haul
n.
uzun taşıma mesafesi
3
General
a long haul
n.
uzun süren zor bir iş
4
General
cross haul
n.
halatla yükleme (kamyonla vb)
5
General
log haul
n.
tomruk çekme
6
General
cross haul
n.
halatla yükleme
7
General
haul-off
n.
kumaşın çekmesi
8
General
long haul
n.
uzun mesafe
9
General
haul-up
n.
yukarı doğru v şeklini alan ip merdiven
10
General
long haul
n.
uzun süre
11
General
long haul
n.
uzun zaman dilimi
12
General
long-haul
n.
uzun süre
13
General
long-haul
n.
uzun zaman dilimi
14
General
short haul
n.
kısa süre
15
General
short haul
n.
kısa zaman dilimi
16
General
haul up
v.
düzeltmek
17
General
haul down the flag
v.
bayrak indirmek
18
General
haul up
v.
yön değiştirmek
19
General
haul up
v.
çıkarmak
20
General
haul off
v.
yön değiştirmek
21
General
truck haul
v.
kamyonla taşımak
22
General
haul someone (up) before someone
v.
birisini (hakim) önüne/karşısına çıkarmak
23
General
haul someone (up) before someone
v.
birisini (hakim/mahkeme) huzuruna çıkarmak
24
General
haul up somewhere
v.
bir yerde durmak
25
General
haul something down
v.
aşağıya doğru çekmek/taşımak
26
General
haul the suspect up before the judge
v.
zanlıyı hakimin huzuruna çıkarmak
27
General
haul up somewhere
v.
(aracı vb) bir yere çekmek
28
General
haul off
v.
yönünü değiştirmek
29
General
undertake a long-haul flight
v.
uzun uçuş yapmak
30
General
long-haul
adj.
uzun yol giden
31
General
long-haul
adj.
uzun mesafe aşan
32
General
short-haul
adj.
kısa mesafeye giden
33
General
short-haul
adj.
kısa mesafeli
34
General
short-haul
adj.
kısa süreli
35
General
short-haul
adj.
kısa süreye ait
36
General
short-haul
adj.
kısa süre ile ilgili
37
General
short-haul
adj.
geçici
38
General
in the short haul
adv.
kısa vadede
Phrasals
39
Phrasals
haul away
n.
yeni arabaların taşındığı motorlu kamyon
40
Phrasals
haul off
v.
anlık olarak gaza gelmek
41
Phrasals
haul off
v.
kalkışıvermek
42
Phrasals
haul something from some place (to some place)
v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
43
Phrasals
haul something (from some place) to some place
v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
44
Phrasals
haul away
v.
götürmek
45
Phrasals
haul away
v.
taşımak
46
Phrasals
haul someone or something over to something
v.
birini/bir şeyi bir şeye doğru çekmek
47
Phrasals
haul someone or something over to something
v.
birini/bir şeyi/bir şeye doğru yaklaştırmak
48
Phrasals
haul someone or something over to something
v.
birini/bir şeyi bir yere çekmek
49
Phrasals
haul in
v.
birini bir yere gitmeye/girmeye zorlamak
50
Phrasals
haul in
v.
birini zorla bir yere götürmekle tehdit etmek
51
Phrasals
haul into (some place)
v.
birini bir yere gitmeye/girmeye zorlamak
52
Phrasals
haul into (some place)
v.
birini zorla bir yere götürmekle tehdit etmek
53
Phrasals
haul off
v.
bir yerden zorla çıkarmak
54
Phrasals
haul off
v.
yaka paça bir yerden çıkarmak
55
Phrasals
haul off
v.
düşünmeden hareket etmek
56
Phrasals
haul off
v.
sağduyusuz hareket etmek
57
Phrasals
haul off
v.
yerini değiştirmek
58
Phrasals
haul off
v.
taşımak
59
Phrasals
haul off
v.
işleri yeni bir yere taşımak
60
Phrasals
haul off
v.
uzaklaşmak
61
Phrasals
haul out
v.
işleri yeni bir yere taşımak
62
Phrasals
haul out
v.
uzaklaşmak
63
Phrasals
haul out
v.
dışarı sürüklemek
64
Phrasals
haul out
v.
dışarı çıkarmak
65
Phrasals
haul out
v.
dışarı taşımak
66
Phrasals
haul out
v.
yerini değiştirmek
67
Phrasals
haul out
v.
taşımak
68
Phrasals
haul down
v.
konuşmacının yukarısındaki bir şeyi hızlıca çekmek
69
Phrasals
haul down
v.
sert bir şekilde yere düşürmek
70
Phrasals
haul down
v.
indirmek
71
Phrasals
haul up
v.
durmak
72
Phrasals
haul up
v.
durma noktasına gelmek
73
Phrasals
haul (one) down to (some place)
v.
(birini bir yere) düşürmek/çekmek
74
Phrasals
haul (something) from (something or some place)
v.
(bir şeyi bir yerden) sürüklemek/taşımak
75
Phrasals
haul (something) to (some place)
v.
(bir şeyi bir yere) sürüklemek/taşımak
76
Phrasals
haul (something) to (some place) from (some place)
v.
(bir şeyi bir yerden başka bir yere) sürüklemek/taşımak
77
Phrasals
haul before
v.
(hakim) önüne/karşısına çıkarmak
78
Phrasals
haul before
v.
(hakim/mahkeme) huzuruna çıkarmak
79
Phrasals
haul before
v.
(hakimin) huzuruna çıkarmak
80
Phrasals
haul over to
v.
-e çekmek
81
Phrasals
haul over to
v.
'-e doğru yaklaştırmak
82
Phrasals
haul over to
v.
'-e doğru çekmek
83
Phrasals
haul to some place
v.
bir yere sürüklemek/taşımak
84
Phrasals
haul something up (from something)
v.
bir şeyi (bir yerden) yukarı çekmek
85
Phrasals
haul something up (from something)
v.
bir şeyi (bir yerden) çekip çıkarmak
Colloquial
86
Colloquial
haul video
n.
paket açma videosu
87
Colloquial
haul video
n.
yeni alınan şeylerin gösterilip yorumlandığı video
88
Colloquial
haul video
n.
birinin aldıklarını sosyal medyada tanıttığı video
89
Colloquial
haul video
n.
alışverişte alınanların tanıtıldığı video
90
Colloquial
haul video
n.
sosyal medya fenomeni tarafından yapılan ürün tanıtım videosu
91
Colloquial
haul off and (do something)
v.
geri çekilip ileri doğru bir hamle yapmak
92
Colloquial
haul off and (do something)
v.
düşüncesiz davranmak
93
Colloquial
haul off and (do something)
v.
ileriyi/geleceği/yarını düşünmeden (bir şey) yapmak
94
Colloquial
haul off and do something [rural]
v.
gaza gelip bir şey yapmak
95
Colloquial
haul off and do something [rural]
v.
fevrice bir şey yapmak
96
Colloquial
haul off [us/canada]
v.
(hamle yapmak için) geri çekilmek
97
Colloquial
haul off
v.
yumruk atmak için kolu geriye çekmek
98
Colloquial
haul up
v.
suçlayarak hesap sormak
99
Colloquial
haul up
v.
eleştirmek
100
Colloquial
haul off and do
v.
düşüncesiz davranmak
101
Colloquial
haul off and do
v.
ileriyi/geleceği/yarını düşünmeden (bir şey) yapmak
102
Colloquial
haul off and do
v.
geri çekilip ileri doğru bir hamle yapmak
103
Colloquial
haul off and do
v.
fevrice bir şey yapmak
104
Colloquial
haul off and do
v.
gaza gelip bir şey yapmak
Idioms
105
Idioms
long haul
n.
uzun iş
106
Idioms
a long haul
n.
uzun iş
107
Idioms
long haul
n.
meşakkatli iş
108
Idioms
a long haul
n.
meşakkatli iş
109
Idioms
long haul
n.
uğraştırıcı iş
110
Idioms
a long haul
n.
uğraştırıcı iş
111
Idioms
long haul
n.
yorucu iç
112
Idioms
a long haul
n.
yorucu iş
113
Idioms
pull and haul
v.
bir ileri bir geri çekmek
114
Idioms
haul over the coals
v.
azarlamak
115
Idioms
haul someone on the carpet
v.
azarlamak
116
Idioms
haul somebody over the coals
v.
azarlamak
117
Idioms
haul someone over the coals
v.
birisini azarlamak
118
Idioms
haul somebody over the coals
v.
birine ağzının payını vermek
119
Idioms
haul somebody over the coals
v.
birisini haşlamak
120
Idioms
haul someone in
v.
birini nezarete atmak
121
Idioms
haul someone in
v.
birini karakola çekmek/götürmek
122
Idioms
haul someone over the coals
v.
birine ağzının payını vermek
123
Idioms
haul someone over the coals
v.
birini acımasızca eleştirmek
124
Idioms
haul someone in
v.
birini tutuklamak
125
Idioms
haul someone on the carpet
v.
fırçalamak
126
Idioms
haul over the coals
v.
haşlamak
127
Idioms
haul someone on the carpet
v.
fırça atmak
128
Idioms
haul someone over the coals
v.
eskiyi deşmek
129
Idioms
haul somebody over the coals
v.
itin götüne sokmak
130
Idioms
haul oneself up by one's bootstraps
v.
kendi çabalarıyla başarmak
131
Idioms
haul oneself up by one's bootstraps
v.
kendi çabalarıyla bir yerlere gelmek
132
Idioms
haul over the coals
v.
paylamak
133
Idioms
haul someone on the carpet
v.
paylamak
134
Idioms
haul in (one's) horns
v.
kemerleri sıkmak
135
Idioms
haul in (one's) horns
v.
tedbirleri artırmak
136
Idioms
haul in (one's) horns
v.
temkinli/ihtiyatlı hareket etmek
137
Idioms
haul in (one's) horns
v.
geri adım atmak
138
Idioms
haul in (one's) horns
v.
vazgeçmek
139
Idioms
haul in (one's) horns
v.
bırakmak
140
Idioms
haul in (one's) horns
v.
tutumlu olmak
141
Idioms
haul in (one's) horns
v.
kemerleri sıkmak
142
Idioms
haul in (one's) horns
v.
hesaplı para harcamak
143
Idioms
haul in (one's) horns
v.
dikkatli harcamak
144
Idioms
be in something for the long haul
v.
kendini uzun süre bir şeye adamak
145
Idioms
be in something for the long haul
v.
uzun süre bir şeyi sürdürmeye istekli olmak
146
Idioms
be in something for the long haul
v.
sonuna kadar bir şeyde var olmak
147
Idioms
be in something for the long haul
v.
bir şeye uzun vadeli olarak girmek
148
Idioms
be in something for the long haul
v.
uzun soluklu bir sürece girmek/kendini adamak
149
Idioms
haul off
v.
ayrılmak
150
Idioms
haul off
v.
terk etmek
151
Idioms
haul (one) on the carpet
v.
(birini) azarlamak
152
Idioms
haul (one) on the carpet
v.
(birine) fırça atmak
153
Idioms
haul (one) on the carpet
v.
(birini) fırçalamak
154
Idioms
haul (one) on the carpet
v.
(birini) paylamak
155
Idioms
haul (oneself) up by bootstraps
v.
kendi çabalarıyla başarmak
156
Idioms
haul (oneself) up by bootstraps
v.
kendi çabalarıyla bir yerlere gelmek
157
Idioms
over the short haul
expr.
çok yakında
158
Idioms
in the short haul
expr.
çok yakında
159
Idioms
over the short haul
expr.
kısa vadede
160
Idioms
in the short haul
expr.
kısa vadede
161
Idioms
in the long haul
expr.
uzun vadede
162
Idioms
for the long haul
expr.
uzun süreliğine
163
Idioms
for the long haul
expr.
uzun vadede
164
Idioms
over the long haul
expr.
uzun vadede
165
Idioms
for the long haul
expr.
uzun süre
166
Idioms
in (something) for the long haul
expr.
kendini uzun süre (bir şeye) adamış
167
Idioms
in (something) for the long haul
expr.
uzun süre (bir şeyi) sürdürmeye istekli
168
Idioms
in (something) for the long haul
expr.
sonuna kadar (bir şeyde)/(bir şeye) girmiş
169
Idioms
in (something) for the long haul
expr.
(bir şeye) uzun vadeli olarak girmiş
170
Idioms
in (something) for the long haul
expr.
uzun soluklu (bir sürece) girmiş/kendini adamış
Trade/Economic
171
Trade/Economic
haul out
v.
sudan dışarı çıkmak veya çekmek
Tourism
172
Tourism
short-haul
n.
aynı kıta içinde düzenlenen gezi
Technical
173
Technical
mass‐haul diagram
n.
brükner diyagramı
174
Technical
haul rope
n.
çekme halatı
175
Technical
haul road
n.
servis yolu
176
Technical
mass‐haul diagram
n.
toprak taşıma diyagramı
177
Technical
long-haul networks
n.
uzak mesafe ağları
178
Technical
long haul networking
n.
uzak mesafe ağlar
179
Technical
back haul
v.
geri taşımak
180
Technical
long-haul
adj.
uzun erimli
Computer
181
Computer
short haul
n.
kısa çekme
182
Computer
long haul
n.
uzun çekme
183
Computer
long haul
adj.
uzun erimli
Informatics
184
Informatics
long-haul network
n.
geniş alan ağı
185
Informatics
long haul
n.
uzun erimli
186
Informatics
short-haul
adj.
kısa erimli
Telecom
187
Telecom
short haul
n.
kısa mesafe
188
Telecom
long-haul communication
n.
uzak mesafe iletişim
189
Telecom
long haul
n.
uzak mesafe taşıma
Textile
190
Textile
haul off
n.
kumaşın çekmesi
Construction
191
Construction
time of haul
n.
taşıma süresi
Woodworking
192
Woodworking
log haul
n.
tomruk çekme
Transportation
193
Transportation
short haul
n.
kısa mesafe
194
Transportation
long-haul
adj.
uzun menzilli teslimat ile ilgili
195
Transportation
long-haul
adj.
uzun mesafe kargosu ile ilgili
196
Transportation
long-haul
adj.
uzun mesafeli taşımacılığa dahil olan
Railway
197
Railway
heavy haul
n.
ağır yük
198
Railway
car haul
n.
vagon çekici
199
Railway
long and short haul
n.
uzun ve kısa mesafe taşımacılığı
Aeronautic
200
Aeronautic
long haul flight
n.
uzun menzil uçuşu
Marine
201
Marine
haul away
n.
yürya
202
Marine
long haul
n.
geminin uzun süre ile kıyıda kalması
203
Marine
long haul
n.
(gemi) kıyıya çekilme
204
Marine
short haul
n.
geminin kısa süreliğine karaya çekilmesi
205
Marine
haul around
v.
(rüzgar) herhangi bir yöne dönmek
206
Marine
haul home the sheets of a sail
v.
iskota yakasını palanga makarasına yakın bir şekilde vira etmek
207
Marine
haul off
v.
rüzgara yelken açmak
208
Marine
haul the tacks aboard
v.
rotayı belirlemek
209
Marine
haul the wind
v.
geminin burnunu rüzgarın estiği yöne döndürmek
210
Marine
haul off
v.
geri çekilmek
211
Marine
haul off
v.
geri çekmek
212
Marine
veer and haul
v.
laçka ve vira etmek
213
Marine
box haul
v.
orsada boca ve pupa ederek gemiyi tekrar orsaya getirmek
214
Marine
haul up
v.
orsa etmek
215
Marine
haul in
v.
salya etmek
216
Marine
long-haul
adj.
kıtalar arası yolculuklar için kullanılan ingilizce ifade
Marine Biology
217
Marine Biology
haul seine
n.
ığrıp
Fishery
218
Fishery
seine-haul fishing
n.
gırgır balıkçılığı
219
Fishery
haul the nets
v.
ağları çekmek
Military
220
Military
local haul
n.
kısa mesafeli nakliyat
221
Military
nato short haul convoy
n.
nato kısa nakliyat konvoyu
222
Military
back-haul airlift
n.
personel ve malzemenin geri alınması
223
Military
line haul
n.
uzun mesafeli nakliyat
Slang
224
Slang
haul ass
v.
kıçını kaldırmak
225
Slang
haul (one's) ashes
v.
kıçını kaldırıp gitmek
226
Slang
haul (one's) ashes
v.
cinsel ilişkide bulunmak
227
Slang
haul ass
v.
çabuk/hızlı olmak
228
Slang
haul (one's) ashes
v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak/uzaklaşmak
229
Slang
haul (one's) ashes
v.
düzüşmek
230
Slang
haul ass
v.
bir an önce harekete geçmek
231
Slang
haul (one's) ashes
v.
defolup gitmek
232
Slang
haul (one's) ashes
v.
bir yeri hızla terk etmek
233
Slang
haul ass out of
v.
hızla uzaklaşmak
234
Slang
haul ass out of
v.
kaçmak
235
Slang
make a big haul
v.
malı götürmek
236
Slang
haul ass out of
v.
sıvışmak
237
Slang
make a big haul
v.
parayı götürmek
238
Slang
make a big haul
v.
parayı indirmek
239
Slang
make a big haul
v.
parayı bulmak
240
Slang
haul ass out of
v.
toz olmak
241
Slang
haul ass out of
v.
(bir yerden) sıvışmak
242
Slang
drag/haul ass
v.
kıçını kaldırmak
243
Slang
drag/haul ass
v.
bir yerden hızla/çabucak/bir an önce ayrılmak
244
Slang
drag/haul ass
v.
defolup gitmek
245
Slang
drag/haul ass
v.
bir yeri hızla terk etmek
246
Slang
drag/haul ass
v.
bir yerden ayrılmak/kalkmak/çıkmak
247
Slang
haul off
v.
zorla götürmek
248
Slang
haul off
v.
yaka paça götürmek
249
Slang
haul off
v.
fevri davranmak
250
Slang
haul ass (out of something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) hızla uzaklaşmak
251
Slang
haul ass (out of something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) kaçmak
252
Slang
haul ass (out of something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) sıvışmak
253
Slang
haul ass (out of something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) toz olmak
254
Slang
haul ass out of somewhere
v.
(bir yerden) hızla uzaklaşmak
255
Slang
haul ass out of somewhere
v.
(bir yerden) kaçmak
256
Slang
haul ass out of somewhere
v.
(bir yerden) sıvışmak
257
Slang
haul ass out of somewhere
v.
(bir yerden) toz olmak
258
Slang
haul your arse
expr.
kaldır kıçını
259
Slang
haul your ass
expr.
kaldır kıçını
Star Wars
260
Star Wars
conductor-class short-haul landing craft
n.
kondüktör-sınıfı kısa mesafe çıkarma gemisi
261
Star Wars
lh75 low orbit specialty live-haul frigate
n.
lh75 alçak irtifa uzmanlık canlı
262
Star Wars
short haul freighter
n.
kısa çekici yük gemisi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of haul
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy