Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | her noktasında | all the way along the line expr. |
Idioms | her noktasında | all the way down the line expr. |
Idioms | her noktasında | all along the line expr. |
Idioms | her noktasında | all down the line expr. |
Idioms | her noktasında | all the way along the line expr. |
Idioms | her noktasında | all the way down the line expr. |
Idioms | her noktasında | all along the line expr. |
Idioms | her noktasında | all down the line expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Math | ||
Math | kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) | analytic adj. |
Math | kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) | analytical adj. |
Math | kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) | regular adj. |
Math | kendi tanım kümesinin her noktasında türevlenebilen (karmaşık değişken fonksiyon) | holomorphic adj. |
Biology | ||
Biology | her bir dal ayrım noktasında tek organı bulunan (çiçek) | monomerous adj. |
Astronomy | ||
Astronomy | her gezegenin yörüngesinin odak noktasında güneş'in bulunduğu bir elips şeklinde olduğunu ileri süren bir yasa | kepler's first law n. |
Botanic | ||
Botanic | her bir ayrım noktasında iki organ bulunan (çiçek) | dimerous adj. |
Engineering | ||
Engineering | her düğüm noktasında üç dal bulunan grafik | snark n. |