English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | in all likelihood adv. | büyük bir ihtimalle | ||
In all likelihood, you will pass the entrance exam if you use this textbook. Büyük bir ihtimalle, bu ders kitabını kullanırsan, giriş sınavını geçeceksin. More Sentences |
||||
Colloquial | in all likelihood adv. | büyük olasılıkla | ||
This uneasiness is, in all likelihood, about the possible consequences within the governing party, too. Bu tedirginlik, büyük olasılıkla, iktidar partisi içindeki olası sonuçlarla da ilgilidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | in all likelihood adv. | neredeyse kesin | ||
General | in all likelihood adv. | büyük ihtimalle | ||
General | in all likelihood adv. | en iyi ihtimalle | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | in all likelihood adv. | büyük ihtimalle | ||
Colloquial | in all likelihood adv. | büyük bir olasılıkla | ||
Colloquial | in all likelihood expr. | çok mümkündür | ||
Colloquial | in all likelihood expr. | olası |