Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
German - English
History
in-store
Meanings of
"in-store"
in Turkish English Dictionary : 3 result(s)
Category
English
Turkish
Trade/Economic
1
Trade/Economic
in-store
adj.
büyük mağazada bulunan
2
Trade/Economic
in-store
adj.
süpermarkette mevcut olan
3
Trade/Economic
in-store
adj.
büyük mağazada gerçekleşen
Meanings of
"in-store"
with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
be in store for
v.
beklemek (birini sürpriz vb)
2
General
in store
adj.
mevcut
3
General
in store
adj.
hazır
4
General
in store
adj.
elde mevcut
5
General
in store
adv.
yedek olarak
6
General
in store
adv.
ihtiyaten
7
General
in store
expr.
yaklaşmakta olan
8
General
in store
expr.
bol bol
Colloquial
9
Colloquial
in store
adj.
hazır bulundurulan
10
Colloquial
none of us knows what lies in store for us tomorrow
expr.
yarın bizi neyin beklediğini hiçbirimiz bilemeyiz
11
Colloquial
bopus (buy online, pick up in-store)
expr.
internetten öde, mağazadan al
12
Colloquial
bopus (buy online, pick up in-store)
expr.
internetten satın al, mağazadan teslim al
Idioms
13
Idioms
lie in store for someone
v.
birini (sürpriz vb) beklemek
14
Idioms
have (something) in store (for one)
v.
(biri için bir şeyi) bekletmek
15
Idioms
have (something) in store (for one)
v.
(biri için bir şeyi) hazır bulundurmak
16
Idioms
have something in store (for someone)
v.
(birinin) geleceği için planlanmış bir şeyi olmak
17
Idioms
have something in store (for someone)
v.
(birinin) gelecekte onu bekleyen bir şeyi olmak
18
Idioms
hold (something) in store (for one)
v.
(biri için bir şeyi) bekletmek
19
Idioms
hold (something) in store (for one)
v.
(biri için bir şeyi) hazır bulundurmak
20
Idioms
hold something in store
v.
bir şeyi hazır bekletmek
21
Idioms
hold something in store
v.
yedekte bulundurmak
22
Idioms
hold something in store
v.
elinde bulundurmak
23
Idioms
be in store (for somebody)
v.
(birini) beklemek (sürpriz, bela)
24
Idioms
be in store (for somebody)
v.
(biri için) eli kulağında olmak
25
Idioms
be in store (for somebody)
v.
(biri için) hazırlanmış olmak
26
Idioms
be in store (for one)
v.
(birini) beklemek (sürpriz, bela)
27
Idioms
be in store (for one)
v.
(biri için) eli kulağında olmak
28
Idioms
be in store (for one)
v.
(biri için) hazırlanmış olmak
29
Idioms
have in store
v.
hazır bulundurmak
30
Idioms
have in store
v.
geleceği için planlanmış bir şeyi olmak
31
Idioms
have in store
v.
bekletmek
32
Idioms
hold in store
v.
hazır bekletmek
33
Idioms
hold in store
v.
yedekte bulundurmak
34
Idioms
hold in store
v.
elinde bulundurmak
35
Idioms
lie in store
v.
ileride/gelecekte (birini) beklemek
36
Idioms
lie in store
v.
(birinin) geleceğinde olmak/beklemek
Computer
37
Computer
size in store
n.
depodaki boyut
Transportation
38
Transportation
in store
adj.
daha sonraki depolama ve nakliye masrafları alıcı tarafından ödenecek şekilde depolama yerinde
39
Transportation
in store
adv.
daha sonraki depolama ve nakliye masrafları alıcı tarafından ödenecek şekilde depolama yerinden
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in-store
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy