irin - Turkish English Dictionary

irin

Meanings of "irin" in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

Turkish English
Common Usage
irin pus n.
The wound seeped pus.
Yaradan irin sızıyor.

More Sentences
General
irin pus n.
Pus is coming out of my right ear.
Sağ kulağımdan irin çıkıyor.

More Sentences
irin matter n.
irin purulent matter n.
irin purulence n.
irin ichor n.
irin fester n.
irin discharge n.
irin amper [dialect] n.
irin quitture [obsolete] n.
irin imposthumation n.
Colloquial
irin quitter [rare] n.
Medical
irin pyin n.
irin purulence n.
irin suppuration n.

Meanings of "irin" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

Turkish English
General
irin toplama purulency n.
irin artıran madde digestive [obsolete] n.
irin toplamak gather v.
irin toplamak suppurate v.
irin akmak (yaradan) suppurate v.
toplanmak (irin) gather v.
irin toplamak fester v.
irin akmak (yaradan) run v.
irin toplamak (yara) suppurate v.
(yara) irin/cerahat toplamak suppurate v.
(yaradan) irin/cerahat akmak suppurate v.
irin akmak (yaradan) mature [obsolete] v.
irin toplamak imposthumate v.
irin toplamak imposthumate v.
irin toplamak putrify v.
irin gibi pusslike adj.
irin salgılayarak purulently adv.
irin üreten bir enfeksiyona bağlı anlamı veren ön ek pyo- pref.
Medical
irin/iltihap gibi yaradan çıkan sıvı issue n.
irin cebi gathering n.
irin toplama purulence n.
idrara irin karışması pyuria n.
irin akması pyorrhea n.
irin akması pyorrhoea n.
kanlı irin ichor n.
kanlı irin festering n.
kanlı irin suppuration n.
kanlı irin purulence n.
kanlı irin sanies n.
kanlı irin pus n.
irin oluşumu digestion [obsolete] n.
apse oluşumu ve irin boşalması festering n.
apse oluşumu ve irin boşalması festerment n.
akciğer boşluğunda irin toplanması purulent pleurisy n.
plevral boşlukta hava ve irin birikmesi pyopneumothorax n.
irin toplamak impostumate [obsolete] v.
irin toplamak impostume [obsolete] v.
irin içermeyen nonpurulent adj.
irin gibi pyoid adj.
irin gibi puslike adj.
irin yapısında olan puslike adj.
irin özelliği olan puslike adj.
irin dolu pussy adj.
irin gibi pussy adj.
irin oluşturan pyic [obsolete] adj.
irin üreten bir enfeksiyona bağlı anlamı veren ön ek py- pref.
Dentistry
diş etrafında irin oluşumu pericementoclasia n.
Pathology
şişerek irin dolma apostemation n.
şişerek irin dolmak apostemate v.
Pharmaceutics
yeşil irin basilinden elde edilen sarı-yeşil bir antibiyotik karışımı pyocyanase n.
Dermatology
irin içeren lezyonların görüldüğü iltihaplı bir deri hastalığı pyodermia n.
Biochemistry
irin içerisinde bulunan yeşilimsi sarı kristal bir madde pyoxanthose n.
Archaic
irin toplamış (yara, tümör) ripe adj.