|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
kralın karısı |
queen n.
|
|
The king's wife held the title of queen.
Kralın karısı, kraliçe unvanını taşıyordu.
More Sentences
|
Mythology |
|
2 |
Mythology |
kral arthur'un karısı |
guinevere n.
|
|
Lancelot fell in love with King Arthur's wife Guinevere.
Lancelot, Kral Arthur'un karısı Guinevere'e aşık oldu.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
markinin karısı |
marchioness n.
|
|
4 |
General |
mihracenin karısı |
maharani n.
|
|
5 |
General |
sultan (sultanın karısı/annesi/kızkardeşi/kızı) |
sultana n.
|
|
6 |
General |
elçi karısı |
ambassadress n.
|
|
7 |
General |
veliaht karısı |
dauphiness n.
|
|
8 |
General |
baronun karısı |
baroness n.
|
|
9 |
General |
mahalle karısı |
quarrelsome woman n.
|
|
10 |
General |
abd başkanının karısı |
first lady n.
|
|
11 |
General |
kralın karısı olan kraliçe |
queen consort n.
|
|
12 |
General |
veliaht karısı |
dauphine n.
|
|
13 |
General |
karısı geçici olarak bir yere gitmiş olan adam |
grass widower n.
|
|
14 |
General |
mahalle karısı |
unmannerly woman n.
|
|
15 |
General |
uç beyinin karısı |
margravine n.
|
|
16 |
General |
sultan karısı |
sultana n.
|
|
|
17 |
General |
önceki karısı/eşi |
ex wife n.
|
|
18 |
General |
büyükelçi karısı |
ambassadress n.
|
|
19 |
General |
veliahtın karısı |
crown princess n.
|
|
20 |
General |
adem'in havva'dan önceki karısı |
lilith n.
|
|
21 |
General |
devlet başkanı karısı/eşi |
first lady n.
|
|
22 |
General |
başkan karısı/eşi |
first lady n.
|
|
23 |
General |
hazreti davut'a ve müritlerine erzak getiren ve daha sonra onun karısı olan kadın |
abigail n.
|
|
24 |
General |
7 ve 17. yüzyıllar arasında yazılmış, şiva ve karısı arasındaki diyaloglardan oluşan kutsal kitap |
tantra n.
|
|
25 |
General |
7. ve 17. yüzyıllar arasında, özellikle siva ve karısı arasındaki diyalog şeklinde yazılmış, kutsal tantizm kitapları |
tantra n.
|
|
26 |
General |
rektör karısı |
rectoress n.
|
|
27 |
General |
bir adamın karısı |
the little woman [obsolete] n.
|
|
28 |
General |
patriğin karısı |
patriarchess n.
|
|
29 |
General |
annenin veya babanın erkek kardeşinin karısı |
aunt n.
|
|
30 |
General |
amcanın veya dayının karısı |
aunty n.
|
|
31 |
General |
imparatorun karısı |
emperess [obsolete] n.
|
|
32 |
General |
markinin karısı |
markisesse [obsolete] n.
|
|
33 |
General |
markinin karısı |
marquess [obsolete] n.
|
|
34 |
General |
markinin karısı |
marquis [obsolete] n.
|
|
35 |
General |
(ingiliz sömürge dönemi hindistanı'nda) bir ingiliz memurun veya statü sahibi herhangi bir beyaz adamın karısı |
memsahib n.
|
|
36 |
General |
milyonerin karısı |
millionairess n.
|
|
|
37 |
General |
ev sahibinin karısı |
hostess n.
|
|
38 |
General |
aynı anda tek bir karısı olma |
monogyny n.
|
|
39 |
General |
lordun karısı |
dame n.
|
|
40 |
General |
polis karısı |
constabless n.
|
|
41 |
General |
çiftçinin karısı |
cotquean [obsolete] n.
|
|
42 |
General |
asilzade karısı |
peeress n.
|
|
43 |
General |
karısı tarafından aldatılan erkek |
cornute n.
|
|
44 |
General |
karısı tarafından aldatılan erkek |
cornuto n.
|
|
45 |
General |
şeyhin karısı |
sheika n.
|
|
46 |
General |
şeyhin karısı |
sheikha n.
|
|
47 |
General |
bir toprak ağasının karısı |
squiress n.
|
|
48 |
General |
(yunan mitolojisinde) tanrı odysseus'un karısı |
penelope n.
|
|
49 |
General |
(birinin) karısı olmak |
wive v.
|
|
50 |
General |
karısı olmayan |
wifeless adj.
|
|
51 |
General |
birinin karısı olma durumuna daha uygun |
wifelier adj.
|
|
52 |
General |
birinin karısı olma durumuna en uygun |
wifeliest adj.
|
|
53 |
General |
karısı olmayan |
wiveless adj.
|
|
Proverb |
|
54 |
Proverb |
kişiyi vezir eden de karısı rezil eden de |
a good wife is a good prize expr.
|
|
55 |
Proverb |
komşunun tavuğu komşuya kaz, karısı da kız görünür |
the apples on the other side of the wall are the sweetest
|
|
56 |
Proverb |
sezar'ın karısı her türlü şüphenin üstünde olmalıdır |
caesar's wife must be above suspicion
|
|
Colloquial |
|
57 |
Colloquial |
çarşamba karısı |
wednesday witch n.
|
|
Idioms |
|
58 |
Idioms |
birinin karısı |
(one's) old lady n.
|
|
59 |
Idioms |
birinin karısı/kocası |
someone's better half n.
|
|
60 |
Idioms |
bir adamın karısı |
ball and chain n.
|
|
61 |
Idioms |
bir adamın karısı |
one's ball and chain n.
|
|
62 |
Idioms |
(birisinin) karısı/kocası |
one's better half n.
|
|
63 |
Idioms |
birinin karısı |
the little lady n.
|
|
64 |
Idioms |
birinin karısı (mizahi bir söylem) |
a ball and chain [uk] n.
|
|
65 |
Idioms |
karısı tarafından domine edilmiş/sindirilmiş adam |
jerry sneak [obsolete] n.
|
|
66 |
Idioms |
karısı tarafından aldatılmak |
wear the bull's feather v.
|
|
67 |
Idioms |
karısı tarafından aldatılmak |
wear the bull's feather v.
|
|
68 |
Idioms |
(birini) karısı olarak almak |
make an honest woman (out) of (someone) v.
|
|
69 |
Idioms |
(birini) karısı olarak almak |
make an honest woman of somebody [old-fashioned] [humorous] v.
|
|
70 |
Idioms |
bir kadını karısı olarak almak |
take to wife v.
|
|
71 |
Idioms |
annesi/karısı/biri tarafından yönetilen/kontrol edilen |
(tied to) your mother's, wife's, etc. apron strings adj.
|
|
72 |
Idioms |
sezar'ın karısı |
caesar's wife expr.
|
|
73 |
Idioms |
sezar'ın karısı her türlü şüphenin üstünde olmalıdır |
caesar's wife expr.
|
|
Speaking |
|
74 |
Speaking |
karısı gerçekten onu aldatıyor |
his wife really is cheating on him expr.
|
|
Law |
|
75 |
Law |
karısı öldükten sonra kocanın hayatta müşterek çocukları bulunmak şartıyla karısına ait olan mülkleri alma hak |
curtesy consummate n.
|
|
76 |
Law |
karısı henüz yaşarken çocukları olması halinde kocanın karısının malları üzerinde sahip olduğu beklenen ayni hak |
curtesy initiate n.
|
|
|
77 |
Law |
karısı öldükten sonra kocanın karısına ait olan malları alma hakkı |
curtesy n.
|
|
78 |
Law |
ölen kralın dul karısı |
queen dowager n.
|
|
79 |
Law |
tahtta bulunan kralın karısı |
queen consort n.
|
|
80 |
Law |
erkeğin karısı üzerindeki otoritesi |
manus n.
|
|
81 |
Law |
karısına kalan mirastan çocukların doğumu nedeniyle faydalandığı halde karısı ölene dek mülkiyet üzerinde işlem hakkı olmayan koca |
initiate tenant by courtesy n.
|
|
Politics |
|
82 |
Politics |
racanın karısı |
ranee n.
|
|
83 |
Politics |
racanın karısı |
rani n.
|
|
84 |
Politics |
mihracenin karısı |
ranee n.
|
|
85 |
Politics |
mihracenin karısı |
rani n.
|
|
86 |
Politics |
belediye başkanının karısı |
lady mayoress [brit] n.
|
|
87 |
Politics |
mihracenin karısı |
maharanee n.
|
|
88 |
Politics |
maharacanın karısı |
maharanee n.
|
|
89 |
Politics |
mihracenin karısı |
maharani n.
|
|
90 |
Politics |
maharacanın karısı |
maharani n.
|
|
91 |
Politics |
markinin karısı |
marchesa n.
|
|
92 |
Politics |
ölen markinin dul kalmış karısı |
marchesa n.
|
|
93 |
Politics |
markinin karısı veya dul kalan eşi |
marquise n.
|
|
94 |
Politics |
belediye başkanının karısı |
mayoress n.
|
|
95 |
Politics |
grand dükün karısı |
grand duchess n.
|
|
96 |
Politics |
başkanın karısı |
presidentess [dated] n.
|
|
Social Sciences |
|
97 |
Social Sciences |
aynı anda birden fazla karısı olmayan kimse |
monogynist n.
|
|
98 |
Social Sciences |
aynı anda bir karısı olmama durumuna ait veya ilişkin |
monogynous adj.
|
|
99 |
Social Sciences |
aynı anda birden fazla karısı olmayan |
monogynous adj.
|
|
Literature |
|
100 |
Literature |
ramachandra ve karısı sita'nın yaşamı ve maceralarıyla ilgili bir hindistan destanı. |
ramayana n.
|
|
History |
|
101 |
History |
markizin karısı |
lady marquess n.
|
|
102 |
History |
malikane sahibinin karısı |
lady of the manor n.
|
|
103 |
History |
bir derebeyinin kadın varisi, reşit olmayan varisi veya vasalının dul kalan karısı üzerindeki tasarruf hakkı |
maritage n.
|
|
104 |
History |
bir vasalın derebeyine kendi karısı üzerindeki tasarruf hakkından feragat etmesi için yaptığı ödeme |
maritage n.
|
|
105 |
History |
bir vasalın derebeyinin karısı üzerindeki tasarruf hakkını ihlal etmesi sebebiyle ceza olarak ödediği para |
maritage n.
|
|
106 |
History |
bir derebeyinin kadın varisi, reşit olmayan varisi veya vasalının dul kalan karısı üzerindeki tasarruf hakkı |
maritagium n.
|
|
107 |
History |
bir vasalın derebeyine kendi karısı üzerindeki tasarruf hakkından feragat etmesi için yaptığı ödeme |
maritagium n.
|
|
108 |
History |
bir vasalın derebeyinin karısı üzerindeki tasarruf hakkını ihlal etmesi sebebiyle ceza olarak ödediği para |
maritagium n.
|
|
109 |
History |
(babil inancında) ninurta'nın karısı ve şifa tanrıçası |
gula n.
|
|
110 |
History |
vikontun karısı |
viscountess n.
|
|
111 |
History |
vikontun dul karısı |
viscountess n.
|
|
112 |
History |
(venedik'te) başkanın karısı |
dogaressa [obsolete] n.
|
|
113 |
History |
(venedik'te) doçenin karısı |
dogaressa [obsolete] n.
|
|
114 |
History |
sultanın karısı |
sowdanesse n.
|
|
Religious |
|
115 |
Religious |
haham karısı |
rebbetzin n.
|
|
116 |
Religious |
incil'de ishak'ın karısı, yakup ve esav'ın annesi |
rebecca n.
|
|
117 |
Religious |
incil'de ishak'ın karısı, yakup ve esav'ın annesi |
rebekah n.
|
|
118 |
Religious |
(hinduizm'de) shiva'nın karısı ana tanrıça devi'ye atfedilen unvanlardan biri |
kali n.
|
|
119 |
Religious |
(eski ahit'te) lut'un karısı |
lot's wife n.
|
|
120 |
Religious |
(erken orta çağ kiliselerinde) papazın karısı |
presbyteress n.
|
|
121 |
Religious |
(doğu ortodoks kilisesi'nde) rahibin karısı |
presbyteress n.
|
|
122 |
Religious |
(hinduizm'de) tanrı şiva'nın karısı |
shakti n.
|
|
123 |
Religious |
(hinduizm) vişnu'nun karısı |
sri n.
|
|
Theatre |
|
124 |
Theatre |
punch ve judy adlı çocuklar için kukla oyununda punch'ın karısı |
judy n.
|
|
125 |
Theatre |
(shakespeare'in othello adlı eserinde) othello'nun karısı |
desdemona n.
|
|
Mythology |
|
126 |
Mythology |
tesalyalı kral admetos'un karısı |
alcestis n.
|
|
127 |
Mythology |
yunan mitolojisinde andromeda'nın annesi, cepheus'un karısı |
cassiopeia n.
|
|
128 |
Mythology |
ay tanrısı sin'in karısı |
ningal n.
|
|
129 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) kadın dev ve oceanus'un karısı |
tethys n.
|
|
130 |
Mythology |
peleus'un karısı ve aşil'in annesi olan su perisi |
thetis n.
|
|
131 |
Mythology |
perilerin kraliçesi ve oberon'un karısı |
titania n.
|
|
132 |
Mythology |
kocası agamemnon'un truva savaşında döndükten sonra öldüren karısı |
clytemnestra n.
|
|
133 |
Mythology |
odysseus'un karısı ve telemakhos'un annesi |
penelope n.
|
|
134 |
Mythology |
odise'nin karısı |
penelope n.
|
|
135 |
Mythology |
yunan mitolojisinde zeus'un karısı olarak bilinen evlilik tanrıça |
hera n.
|
|
136 |
Mythology |
hektor'un truva düşerken yunanlılar tarafından kaçırılan karısı |
andromache n.
|
|
137 |
Mythology |
babil gök tanrısının karısı |
antum n.
|
|
138 |
Mythology |
baş tanrı marduk'un karısı (babil mitolojisinde) |
zirbanit n.
|
|
139 |
Mythology |
baş tanrı marduk'un karısı (babil mitolojisinde) |
sarpanitu n.
|
|
140 |
Mythology |
baş tanrı marduk'un karısı (babil mitolojisinde) |
zarpanit n.
|
|
141 |
Mythology |
(mezopotamya mitolojisinde) anşar'ın karısı |
kishar n.
|
|
142 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) kronos'un kız kardeşi ve karısı, demeter, hades, hera, hestia, poseidon ve zeus'un annesi olan tanrıça |
rhea n.
|
|
143 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) argonotların önderi olan yason'un düğün günü medea tarafından öldürülen ikinci karısı |
glauce n.
|
|
144 |
Mythology |
herkül'ün karısı ve meleager'ın kız kardeşi |
deianira n.
|
|
145 |
Mythology |
(irlanda) conchobar'ın karısı olması için yetiştirdiği güzel bir kız |
deirdre n.
|
|
146 |
Mythology |
kral arthur'un karısı |
guenevere n.
|
|
147 |
Mythology |
kral arthur'un karısı |
guinever n.
|
|
148 |
Mythology |
(roma mitolojisinde) aynı zamanda satürn'ün karısı olan bolluk ve bereket tanrıçası |
ops n.
|
|
149 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) agamemnon'un karısı |
clytaemnestra n.
|
|
150 |
Mythology |
thor'un karısı |
sif n.
|
|
151 |
Mythology |
(iskandinav mitolojisinde) loki'nin karısı olan tanrıça |
sigyn n.
|
|
152 |
Mythology |
(yunan mitolojisinde) deucalion'un karısı |
pyrrha n.
|
|
Abbreviation |
|
153 |
Abbreviation |
markinin karısı |
march. n.
|
|
Latin |
|
154 |
Latin |
ve karısı |
et ux. (et uxor) expr.
|
|
155 |
Latin |
ve karısı |
et uxor expr.
|
|
Archaic |
|
156 |
Archaic |
şövalye veya baronetin karısı |
dame n.
|
|
157 |
Archaic |
vali karısı |
governess n.
|
|
158 |
Archaic |
piskoposun karısı |
prelatess n.
|
|
Slang |
|
159 |
Slang |
karısı tarafından aldatılan erkek |
cuckold n.
|
|
160 |
Slang |
karısı tarafından aldatılan mahkum |
jody n.
|
|
161 |
Slang |
önüne gelenle yatıp kalkan kenar mahalle karısı |
hood rat [us] n.
|
|
162 |
Slang |
karısı aldatmak |
wear the horns v.
|
|
163 |
Slang |
karısı tarafından aldatılmak |
wear the horns v.
|
|
164 |
Slang |
karısı olarak almak |
wife up v.
|
|
165 |
Slang |
karısı olmak |
wife up v.
|
|
British Slang |
|
166 |
British Slang |
birinin karısı |
her indoors n.
|
|