Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | koşarak gelmek | come running v. | ||
Tom came running with a letter from Judy. Tom, Judy'den bir mektupla koşarak geldi. More Sentences |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | koşarak geri gelmek | run back v. | ||
Tom ran back across the street. Tom caddenin karşısından koşarak geri geldi. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şeyle) birlikte koşarak gelmek | run over with (something) v. | ||
Baseball | ||||
Baseball | koşarak ikinci kaleye kadar gelmek | double v. |